13 Şubat 2010 Cumartesi

REAL MADRID PATATES EKECEK

Real Madrid bu akşam sezonun ilk yarısında 5-0 yendiği Xerez'e konuk olacak. Xerez'in Chapin Stadı'nın zemini berbat durumda. Marca da bunu öne çıkarıp Real Madrid'in Barcelona ile arasındaki puan farkının daha da açılmaması için bu zeminde kazanmak zorunda olduğunu belirtiyor. Tabii bir de sakatlanma korkusu var. Bu maçın ardından şampiyonlar liginde Lyon ile önemli bir maça çıkacaklar. Real'in milyon euro'luk çocuklarının patates tarlasında dikkatli olmaları gerekiyormuş. Aslında bu durumdan en çok muzdarip olanlar tabii ki Xerezli futbolcular. Golcü Bermejo diyor ki, "Bu durumdan en çok biz etkileniyoruz. Burada devamlı antrenman yapan ve 2 haftada bir maç oynayan biziz."

TÜRK TARAFTAR PROFİLİ

Anketi, Atletico Madrid-Galatasaray postuna "O 3 uçaktan en az 1'i inşallah düşer" şeklinde bir yorum geldiği için yapmak istedim. Yorumu yayınlamadım tabii ki, açıkçası şaşırdım ve üzüldüm. Yorumu yapan gerçekten böyle mi düşünüyor yoksa hiç düşünmeden mi yazdı emin değilim. O uçakta yakın bir arkadaşı hatta ailesinden biri de olabilir sonuçta. Siz ne düşünüyorsunuz, kendinizi nasıl bir taraftar olarak görüyorsunuz?

TERRY AİLESİ YENİDEN BİRLİKTE

Daily Mail'in yorumu ilginç; "Kramponlarını astıktan sonra John Terry aktör olarak yeni bir kariyere başlayabilir. Bu utanmaz futbolcu dün Dubai'de eşini tüm kalbiyle seven, tutkulu bir koca moduna büründü. Kameraların kendilerini çektiğini her gördüğünde eşini öpmeye ve ona sarılmaya başladı."

OLİMPİYATI GÖREMEMEK

Sadece Olimpiyatı değil tabii daha birçok şeyi görememek aslında. Kış Olimpiyatları çok üzücü bir olayın gölgesinde başladı. 21 yaşındaki Gürcü kızakçı Nodar Kumaritasvili antrenman sırasında saatte 145 km hızla giderken kontrolünü kaybederek kızağından fırladı ve direğe çarparak hayatını kaybetti. Toprağı bol olsun.

-------------------------------------------------------------------------------------

Haberin takibini de yapmak lazım. Kazanın olduğu yer 16. viraj ve Thunderbird olarak adlandırılıyor. Kızakçılar bu noktada Formula 1 pilotlarından bile daha fazla basınç hissediyorlar. Kumaristasvili de bu viraja çok hızlı bir şekilde giriyor, duvara çok dengesiz bir şekilde çarparak kontrolünü kaybediyor ve fırlıyor. Dünya Kızak Federeasyonu Başkanı Joseph Fendt, pistin çok hızlı olduğunu belirtiyor. Kendilerinin maksimum 137 km hıza ulaşılmasını planladıklarını ancak 20 km daha hızlı olduğunu bunun da büyük bir hata olduğunu söylüyor. Bu durumda kızak yarışları insanların kafasında soru işareti ve endişe yaratıyor. Çünkü İtalyan olimpiyat şampiyonu Zoegller de aynı pistte Kumaritasvili'den önce ciddi bir kaza geçirmiş ancak herhangi bir yara almadan kurtulmuş. Ancak organizatörler yarışların planlandığı gibi yapılacağını söylüyorlar. Yapılan incelemelerin ardından Gürcü kızakçının 15. virajdan geç çıktığı ve bu yüzden 16. viraja doğru bir şekilde giremediği belirtiliyor. Kumaritasvili kış olimpiyatlarında hayatını kaybeden 5. sporcu. İşin ilginç tarafı bütün ölümler antrenmanlar sırasında olmuş.

12 Şubat 2010 Cuma

ATLETICO MADRID - GALATASARAY

Pazartesi akşamı kısmetse Madrid'deyim. Galatasaray'ı takip etmek ve yayın yapmak işi bu maç için bana düştü. Yukarıda maçın bilet fiyatları var. Galatasaraylı taraftarları alacakları kale arkasının bilet fiyatları 25 ile 40 euro arasında değişiyor. Duyduğuma göre çarşamba günü 3 uçak taraftar taşıyacakmış Madrid'e. Yerel saatle 21:05'te oynanacak maç için Galatasaraylı taraftarların stada gireceği kapılar 19:00'da açılacak.

Lille-Fenerbahçe maçının bilet fiyatları konusunda bir bilgiye ulaşamadım. Bilgilendiren olursa sevinirim. (Anoz'a teşekkürler)

CASILLAS 500. KEZ

28 yaşındaki Casillas yarın Xerez karşısında 500. maçına çıkacak. Büyük bir istikrar abidesi. İlk maçını 1999-2000 sezonunda 18 yaşındayken oynamıştı. O zamandan beri 4 lig şampiyonluğu, 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 3 İspanya Süper Kupası, 1 Avrupa Süper Kupası, 1 Kıtalararası Kupa ve 2 kez de dünyanın en iyi kalecisi ödülünü kazandı. Selamlar olsun!

HOLA HOLA TUTUMLU!

Menajer Bayram Tutumlu İspanya'dan konuşmuş, dokundurmuş. Neymiş vay efendim, İspanya'da Galatasaray'ın büyük hata yaptığı konuşuluyormuş. Futbol çevreleri hatta herkes Galatasaray gibi dünya çapında bir kulübün Nonda'yı satıp nasıl Giovani'yi transfer ettiğini anlayamıyormuş. Öncelikle merak ettim Tutumlu, Nonda'nın menajeri mi diye? Değilmiş. Sadece Nonda için Real Betis'e aracılık yapıyormuş. Olsaydı zaten Nonda'nın satılmadığını, sözleşmesinin feshedildiğini bilirdi. Ayrıca İspanya'daki bu herkes, bu futbol çevreleri kimlermiş onu çok merak ediyorum. Herşey bitmiş de bu futbol çevreleri tutmuş Galatasaray'ın Nonda'yı gönderip Giovani'yi almasını mı konuşuyormuş? Vah vah vah! Takip diyoruz elimizden geldiğince İspanyol basınını. Neden acaba gözümüze bununla ilgili en ufak bir haber, bir yorum takılmadı? Bir de Ronaldinho'ya benziyormuş bu Giovani. Ronaldinho kendisine bakmadığı, profesyonel davranmadığı için düşüşe geçmiş. Giovani de aynıymış. İyi de Giovani daha yükselmedi ki düşüşe geçsin! Bir kere daha çocuk, henüz 20 yaşında. Hayatta en fazla hata yapacağı dönemleri yaşıyor. Olgunlaşma döneminde. Ronaldinho ile kıyaslamak ne kadar doğrudur şu koşullarda? Evet aslında onun kadar da yeteneklidir ama daha yolun başındadır. Hele bir Ronaldinho'nun yaptıklarını yapsın da ondan sonra onunla kıyaslayalım. Laf olsun beri gelsin, konuşmuş mu konuşmuş işte!

DIEGO VE HAYRANINIZ BİZ ÇEKERİZ CEFA

11 Şubat 2010 Perşembe

1892

Arka Sıra: Lee Sharpe, Dion Dublin, Peter Schmeichel, Les Sealey, Eric Cantona, Gary Pallister.
Orta Sıra: Andrei Kanchelskis, Brian Kidd, Mike Phelan, Darren Ferguson, Steve Bruce, Lee Martin, Alex Ferguson, Mark Hughes.
Ön Sıra: Paul Ince, Denis Irwin, Bryan Robson, Brian McClair, Ryan Giggs, Danny Wallace, Paul Parker

M.United takımının 1992 yılında kulüplerinin 100. yıl kutlamaları sırasında çektirdikleri fotoğraf. Newton Heath adıyla kurulan kulüp o yıllarda sarı yeşil renk formayla mücadele ediyordu. Kulübün kurucularının Türkler olmalarından şüphe duyuyorum.

10 Şubat 2010 Çarşamba

GUARDIOLA OKEY'E 4. ARIYOR

Sakatlar ve cezalılar kervanına Pique, Marquez, Alves, Toure ve Abidal'den sonra bugün Chygrynskiy de eklendi. A takımda şu anda sadece 3 defans oyuncusu var. Yukarıdaki isimler ise soldan sağa Muniesa, Bartra, Keita -bir bunu tanımıyorum, diğer hepsi çok bildik :)- ve Fontas. Atletico Madrid karşısında sağ bekte Puyol, sol bekte Maxwell, göbekte ise Milito oynayacak. İşte Guardiola yukarıdaki 4 isimden birini de göbekte Milito'nun yanında görevlendirecek. Galatasaray maçı öncesi Atletico'nun iki önemli hücumcusu Agüero ve Forlan'ı son kez izleme fırsatı bulacağız. Bakalım defansta önemli eksikleri olan Barça karşısında ne yapacaklar?!

FABREGAS YUVAYA DÖNÜYOR

Onun gibi La Masia'dan yetişen birçok Barcelonalı genç geçtiğimiz sezon kupa üstüne kupa kazandı. Daha 20-21 yaşında kulüp bazında kazanabilecekleri tüm kupaları havaya kaldırma onuruna eriştiler. Akademinin son yıllarda yetiştirdiği en yetenekli orta saha oyuncularından biri olan Fabregas ise bu mutluluktan mahrum kaldı. Kuşkusuz bu durum içinde buruk bir acı bırakmıştır. Çünkü 16 yaşında geldiği Arsenal'de son 4 sezondur tek bir kupa bile kaldırmayı başaramadı. Barcelona'ya dönmek istediğini sağır sultan bile duymuştu artık. Sonunda anlaşmaya vardığı söyleniyor. İki kulüp bonservis konusunda anlaştığı takdirde Cesc sezon sonunda yuvasına dönecek. Barcelona'nın Fabregas'a ihtiyacı var mı bu tartışılır. Ama her transferin de zaten ihtiyaçtan yapıldığını söyleyemeyiz değil mi?! Haziran ayında yapılacak başkanlık seçimi öncesi Fabregas'ın dönüşünün Laporta'nın elini daha da kuvvetlendireceği kesin. Tabii Arsenal ve Arsene Wenger ne yapacak bundan sonra merak konusu. Henry, Adebayor, Toure gibi takımın kilit isimlerinin ayrılmasının ardından son kale de bana göre yıkılacak. Wenger'in yaz transfer döneminde artık "işte onu almadık bunu almadık, transfere para harcamadık, kulübü bu kadar kara geçirdik gibi" avuntuları bırakması gerekecek.

------------------------------------------------------------------------------------------

Barcelona kulübü resmi sitesinden haberi yalanlıyor. "Barcelona, Fifa kurallarına uyarak, futbolcudan önce sözleşmesinin devam ettiği kulübüyle anlaşma yolunu tercih eden bir kulüptür." diyorlar. Şu aşamada onlara inanmaktan başka çaremiz de yok.

9 Şubat 2010 Salı

YİYORSA FATİH TERİM'İNKİNİ YAPSANA!

SİVİLCELİ BARCELONALILAR

1987 doğumlu Barcelonalı futbolcular görülüyor. Messi, Fabregas ve Pique hemen belli oluyor. Oturanlardan soldan ikincinin de bilmesem Ronaldo olduğuna yemin edebilirdim. Yoksa o mu ya?

HAKEMLERE BOŞUNA KÜFRETMEYİN

Bu hakemler normal değilmiş bunu anladım en sonunda. Adamlara tribünlerden edilen toplu küfürler neredeyse vız geliyormuş. Yapılan bir araştırmaya göre hakemlerin en az kendilerine yapılan kötü tezahüratlardan etkilendikleri ortaya çıkmış. İlginç değil mi? Binlerce taraftar bilmemne çocuğu diye durmadan bağıracak ve bunu duyan hakemlerimiz neredeyse hiç etkilenmeyecek. Bununla ilgili bence başka bir araştırma daha yapılıp nasıl olup da etkilenmedikleri tespit edilmeli. Ya artık çok alıştılar umursamıyorlar ya da bundan etkilenmemenin başka bir yolunu buldular. Ya daaa araştırmayı yapan arkadaşa bilerek etkilenmediklerini söylediler ki taraftarlar en azından bundan sonra kendilerine küfür etmesinler. "Etkilenmiyoruz kardeşim boşu boşuna çenenizi yormayın" mesajı veriyor olabilirler yani. Aslında hakemlerin etkilenip etkilenmediklerinin taraftarların çok umurlarında olduğunu da sanmıyorum. Beğenmedikleri bir karar olduğundan tepkilerini bir şekilde gösteriyorlar işte. Ama ne olursa olsun yine de toplu küfüre hayır diyelim!

8 Şubat 2010 Pazartesi

FRANCESCOLI VE ZIDANE'DAN "YETENEK SİZSİNİZ"

Bir tarafta Uruguay futbol tarihinin en büyük yıldızlarından Enzo Francescoli, diğer tarafta Fransız efsane Zinedine Zidane. Top ayağına çok yakışan, meşin yuvarlağı zarif bir şekilde sürerek birçok insanı kendine hayran bırakan Francescoli ve ondan çok fazla ilham alan, etkilenen Zidane. Zizou çocukluğumun en büyük idolü dediği Enzo'ya kariyeri boyunca o kadar saygı duymuştur ki oğluna onun ismini bile vermiştir. Şimdi bu ikili bir proje için biraraya geliyor. "Football Cracks" adında bir reality şov programını sunacaklar. İspanya ve daha birçok ülkede 16 yaşından küçük olmamak kaydıyla amatör futbolcuları keşfedecekler. Bir çeşit yetenek yarışması anlayacağınız. İkilinin birçok ülkeden toplayacağı gençler Madrid'de kampa alınacak. Orada değişik testlerden geçip, teknik adamlar, psikologlar ve diyetisyenlerle birlikte çalışarak kendilerini geliştirmeye ve efsane ikiliye kanıtlamaya çalışacaklar. En sonunda yarışmayı kazanan genç yetenek ödül olarak bir La Liga takımının sezon öncesi hazırlık kampına katılacak. Belki de gelecek sezondan itibaren o takımın kadrosunda yer alacak bilinmez. Kayıtlar www.crackstv.com adresinde. Belki Türkiye'ye de uğrarlar belli mi olur!

HAGI ARDA'YI NASIL YEDİ?

7 Şubat 2010 Pazar

JO'DAN UMUDU KESİN

Şimdi Yeşilköy'deki bir evle Jo arasında absürd bir bağlantı kuracağım. Müzmin sakat Linderoth sözleşmesinin feshedilmesinin ardından gelecek hafta İstanbul'dan ayrılacak. İsveçli şu anda Yeşilköy'de oturduğu eve sakatken girmişti ve kaderi pek de güzel olmadı. Bir türlü tam anlamıyla iyileşemedi, takımına faydalı olamadı. Linderoth'un evinde ondan önce oturan kişilerden biri de Hakan Yakın'dı. Geçirdiği ciddi sakatlığın ardından geldiği Galatasaray'da biraz bu sakatlığın verdiği şanssızlıktan biraz da Hagi'nin gazabına uğradığından verim sağlayamamıştı. Şimdi Linderoth'un boşaltacağı eve Galatasaray'ın yeni transferi Jo taşınacak. İşin ilginç tarafı Brezilyalı da bu uğursuz(!) eve sakatken girecek. Bakalım Jo'nun sarı kırmızılılardaki geleceği nasıl olacak?