28 Mayıs 2010 Cuma

MOURINHO RESMEN REAL MADRID'DE

Florentino Perez bugün Milano'ya gitti ve Inter başkanı Massimo Moratti ile masaya oturdu. Pazarlığın sonunda Perez, günlerdir bahsi geçen rakam olan 16 milyon euro yerine 8 milyon euro'ya Moratti'yi ikna etti. Gelecek pazartesi TSİ 14'te Santiago Bernabeu'da Mourinho ile sözleşme imzalanacak. Sözleşme 10 milyon euro'dan 4 yıllık olacak.

50 CENT OLMUŞ 25 CENT

Curtis Jackson'ı ilk gördüğümde gözlerime inanamadım. Amerikan film sektöründeki bu azme hayranım. Yeni filmindeki rolü için 9 haftada 25 kilo vermiş. Sadece sıvı ile besleniyormuş ve hergün 3 saatini koşu bandının üzerinde geçiriyormuş. 50 Cent, 2011'de gösterime girecek olan filmde kansere yakalanan bir Amerikan futbolu oyuncusunu canlandıracak. Rekor sanıyorum Makinist filmindeki rolü için 29 kilo veren Christian Bale'de.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

ARJANTİNLİLERE SEKS SERBEST

Futbolcular maçlardan önce ya da sonra seks yapabilir mi? Performanslarına bir zararı var mıdır yok mudur? Bu tartışılan konulardan biridir. Kimi teknik adamlar önemli turnuvalarda futbolculara bu anlamda yasaklama getirirken kimileri de herhangi bir engelleme yapmaz. Mesela Fabio Capello İngiliz futbolculara "dünya kupası sırasında eğlence yok, eş ve sevgili yok" diyerek ültimatom vermiş, seksi yasaklamıştı. Gerrard da "eşim Güney Afrika'ya gelmeyecek, en azından biz yarı finale yükselene kadar" demişti. Bunun aksi örnekleri de var. Mesela Arjantinli futbolculara dünya kupası sırasında seks serbest. Milli takım doktoru Donato Villani "Futbolculardan 1 ay boyunca seks yapmamalarını isteyemezsiniz. Seks sosyal hayatın bir parçasıdır. Performanslarını etkileyeceğini zannetmiyorum" dedi bugün. Ne diyelim, İngiltere ve Arjantin'in sahadaki performanslarını merakla bekliyoruz!

DÜNYA'NIN EN İYİ TEKNİK DİREKTÖRÜ?


Adam gibi adam mı? Taktiksel bir deha mı? Karizma abidesi mi? Yılların kurt hocası mı? İyi bir çalıştırıcı mı? vs. vs. Hangisi? Listeyi daha da büyüttük.

BEDAVA PİZZA

İşte Güney Afrika'da yaşayan uyanık bir İtalyan. Cape Town'daki Bacini adlı pizzacının sahibi Raimondo Nadoli. Bu İtalyan arkadaş, Güney Afrika'nın dünya kupasını kazanması halinde ömür boyu pizza vaadinde bulunuyor. Herkese değil herhalde değil mi diye sorabilirsiniz! Tabii ki herkese değil. Bu tekliften yararlanmak için Güney Afrika ve İtalya'nın oynadığı maçlar sırasında bu pizzacıya gidip pizza yemek gerekiyormuş. Nadoli yine maçlar sırasında dükkanında olanlara Güney Afrika ve İtalya'nın attığı her gol için bedava Peroni birası sözü veriyor.

Pizzayı bilmem ama ben bu teklifi yemedim Nadoli! Sen de ben de biliyoruz ki Güney Afrika kupayı kazanamaz, sen de maçlar sırasında sattığın pizzaların parasını sayarsın! He eğer kazanırlarsa da benden sana ömür boyu pennearabiata! Sözüm söz!

Not: Varol biz de gidip tavuk mu satsak ne?!

MOURINHO'NUN KIRMIZI DONU

Bugün Mourinho'dan gidiyoruz. Ağladığını ilk kez gördüğümüz Portekizli'nin o meşhur karizmasını çizdirdiği anlardan biri daha. Şampiyonlar ligi zaferinin sevinci sırasında pantolon dayanamamış kendini bırakmış, tabii kırmızı iç çamaşırı da aynen dışarıda. İtalyan medyası haberin sonuna not düşmüş; "Fotoğrafla herhangi bir oynama yapılmamıştır, aynen ajanstan geldiği gibi yayınladık." Cordoba özel birinin düştüğü duruma mı gülüyor bilmiyorum ama o marka takım elbiseyi bir daha giymem Mourinho'nun yerinde olsam!

UNUTULMAZLAR: KRAL PELE

Edison Arantes Do Nascimento...

Ya da daha bilindik ismiyle "Pele"...

Ona futbolun kralı, kral Pele ya da sadece kral diyenler de var.

Yaşı 50'nin üzerinde olanlar daha iyi hatırlayıp hayranlık duysa da ünü günümüze kadar ulaşmış güzel oyunun başlıca aktörlerinden biri. Brezilya plajlarından çıkıp yeşil sahaların efsanesi olmayı başarmış bir futbol ustası. Kariyeri boyunca 1000 golden fazla atan, futbolun güzel bir oyun olduğunu ilk kez ispatlayanlardan.

Sayısız ödül kazanan, hakkında onlarca belgesel çekilen Pele sadece yeşil sahalarda kalmadı bir dönem beyaz perde de boy gösterdi. Ancak ben Pele'nin Zafere Kaçışını değil arkadaşlarıyla birlikte bizzat zafere ulaşmasını anlatacağım bugün.

Pele'nin dünya kupası macerası 1958'de İsveç'te başlar. 52 yıl önceki dünya kupası onun ilkleri gerçekleştirdiği kupa olarak tarihe geçer. İlk dünya kupası maçına Sovyetler Birliği karşısında çıkan Pele ilk dünya kupası golünü Galler'e attığında 17 yıl ve 239 günlüktü. Dünya kupaları tarihinde gol atan en genç futbolcu olan Brezilyalı efsane, yarı finalde Fransa karşısında 3 gol atarak hat-trick yapan, finalde İsveç karşısında görev yaparak da dünya kupası finalinde oynayan en genç futbolcu unvanının sahibi olur. Pele'nin finalde Brezilya 2-1 öndeyken attığı gol güzel oyunun ilk ve en güzel örneklerinden biri olarak jeneriklerdeki yerini alır. Pele 90. dakikada bir gol daha atar ve Brezilya evsahibi İsveç'i 5-2 yenerek ilk kupasının sahibi olur. Zaferin ardından 17 yaşındaki Pele kahraman ilan edilerek omuzlara alınır. 1950'de kupayı finalde kaybettikleri için üzülen babasına "Üzülme baba, bu kupayı ilerde ben kazanacağım." diyen 9 yaşındaki çocuk verdiği sözü tutmuştur.

1962 Dünya Kupası'nda ise Pele 21 yaşındadır. Şili'de düzenlenen dünya kupası Pele için hayal kırıklığı, Brezilya içinse zafer ile sonuçlanır. İlk maçta Meksika karşısında bir gol atıp bir de asist yaparak turnuvaya çok iyi başlayan Pele'yi Çekoslavakya maçında şanssızlık beklemektedir. Uzaktan attığı bir şut sırasında sakatlanan Pele için dünya kupası o gün sona erer. Turnuvanın geri kalanında oynayamaz. Takımı Brezilya'nın finalde Çekoslavakya'yı 3-1 yenerek kupayı üstüste ikinci kez kazanmasını tribünden izlemek zorunda kalır.

1966'ya gelindiğinde ise siyah beyaz görüntünün yerini yavaş yavaş renklisi alsa da, Pele için renksiz dünya kupası günleri devam etmektedir. Grupta oynanan 3. maçta Portekizli Joao Morais'in sert faullerine maruz kalan Pele sahayı güçlükle terkeder. Pele'yi sakatlayan Portekizliler ironik şekilde Avrupa'nın Pele'si lakabını alan Eusebio'yu sunarlar futbol sahnesine. Brezilya ise grupta üçüncü olarak dünya kupasına erken veda ederken futbolseverler üstüste 2. kez güzel oyunun baş aktörlerinden birini izlemekten mahrum kalır.

1970'te 29 yaşında olan Pele dördüncü kez dünya kupası sahnesindedir. Meksika'da Pele önderliğindeki sambacılar dünya kupaları tarihinin en güzel futbollarından birini sergiler. Mesela Pele'nin Uruguay maçında vücut çalımıyla kalecinden sıyrıldıktan sonra yaptığı vuruş golle sonuçlanmasa da halen akıllardadır. Yine İngiltere maçında ceza sahasında yaptığı kafa vuruşu ve kaleci Gordon Banks'in mükemmel kurtarışı da tarih sayfalarındaki yerini alır. Pele ve arkadaşlarının finaldeki rakipleri ise İtalya'dır. Gol perdesini 18. dakikada adeta kanatlanarak havalanan Pele açar. İtalya karşısında harika bir futbol sergileyen sambacıların son golü birçok belgeselde dünya kupalarının en güzel gollerinden biri olarak gösterilir. Rakip kaleye doğru 9 pasla giderler ve Pele kadrajda olmayan Carlos Alberto'ya asisti yapar. Brezilya, İtalya'yı 4-1 mağlup eder ve son Jules Rimet kupasını müzesine götürür. 1958'de 17 yaşındayken omuzlara alınan Pele 1970'de 29 yaşında yine omuzlardadır. Zirvede başlayan dünya kupası Pele için yine zirvede noktalanır. Dönemin ünlü İtalyan defans oyuncusu Tarcisio Burgnich maç sonrası "Maç öncesi kendi kendime o da herkes gibi etten ve kemikten ibaret. Fazla gözünde büyütme demiştim. Ama yanılmışım" der.

Mevzu Dünya Kupası olduğu için Pele'nin kulüp kariyerine değinme gereği duymuyorum. Ancak şunu da belirtmeden geçmemek gerekir ki, Pele'yi Pele yapan adamlardan biri de Garrincha'dır. Milli takımda golleri atan, gözönünde olan genelde Pele olsa da yaptığı asistlerle, sağ kanattan bindirmeleriyle görünmez kahramanların başında Garrincha gelir. 1962 dünya kupasında Pele'nin sakatlanmasının ardından sazı eline alıp sambacıları zafere taşıyan da ta kendisidir.

Peki kariyeri boyunca 1280 gol attığını söyleyen Pele için en güzel golü hangisi? Pele 2 ağustos 1959'da Santos forması giyerken Club Atletico Juventus'a attığı golün kariyerinin en güzel golü olduğunu söylüyor. 51 yıl önce oynanan maçın görüntüleri ne yazık ki yok. O yüzden Pele ve görgü tanıklarının anlattıkları doğrultusunda bilgisayarda hazırlanmış aşağıdaki video ile yetinmek durumundayız.



Evet bu onun en güzel gollerinden biri. Bugün 69 yaşında olan efsane şimdi Güney Afrika'da Brezilya'nın da güzel goller atarak zafere ulaşmasını sabırsızlıkla bekliyor.



MOURINHO'NUN GÖZYAŞLARI

"Erkekler de ağlar hem de nasıl ağlar!" Onu ilk defa bu kadar duygusal görüyoruz. Bunun kazanılmış şampiyonlar ligi zaferiyle bir alakası yok. Bu apaçık Mourinho'nun vedası, sevgiliden (Inter'den) ayrılışı. Özel biri de böyle ağlıyorsa ey hemcinslerim hepimiz rahatlıkla ağlayabiliriz! Bu görüntüyü çeken kameramana da umarım şefi sağlam bir prim yazmıştır.

25 Mayıs 2010 Salı

ÖDÜLLÜ SORU

Kupa Afrika'yı izleyemeyenler için soruyu tekrar edelim. 1978 Dünya Kupası'nda Brezilya ile İsveç arasında oynanan maçın son anlarında Zico'nun ağlarla buluşan topunu maç bittiği gerekçesiyle gol olarak geçerli saymayan Galli hakemin adını soruyoruz. Cevaplarınızı kupaafrika@yirmidort.tv adresine bekliyorum. Doğru cevabı veren 50. kişiye ARAL'ın katkılarıyla PS3 2010 Fifa Dünya Kupası oyunu hediye ediyorum.

Kazanan: Doğru cevabı veren 465 kişi arasında 50. kişi Emrah Yaman oldu. Kendisini tebrik ediyorum. Adres ve telefon bilgilerini yolladığı takdirde oyununu en kısa sürede kendisine ulaştıracağım.

Not: Gelecek salı akşamı doğru cevabı veren "ilk kişi" oyunu kazanacak.

BUYRUN BİR ÇILGIN DAHA

50 yaşındaki işadamı Armin Hollensteiner'den bahsetmiştim sizlere. Almanya Bielefeld'den cipiyle yola çıkıp 16.000 km yol katederek Güney Afrika'ya gideceğini açıklamıştı. Severim böyle macera ruhlu insanları. Naktin ve vaktin varsa yapacaksın böyle şeyler. Bizim Alman'dan daha cesur başka biri daha varmış meğersem. O da İspanyol Nacho Medina. Medina yanına 3 şort, 3 tişört ve birkaç iç çamaşırı alarak Valencia'dan yola çıkmış. İkinci el scooter'ıyla 15.000 km yol gidip 12 Haziran'da Potchefstroom'a varmayı planlıyor. Bu arada dünya kupası sırasında Avrupa'yı gezmeyi planlayan bizim iki kafadar Uğur ile Mustafa ne yaptı acaba?

24 Mayıs 2010 Pazartesi

BECKHAM SAKAT DEĞİL MİYDİ?

Bu nasıl bir sakatlıktır ki, Beckham'ın 6 ay sahalardan uzak kalmasına sebep olsa da üzerinde bir sürü ağırlıkla, taşla kaplı zeminde böyle bir depar atmasına engel olmamıştır. Keramet köpekte mi yani?