bilgin gökberk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilgin gökberk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2010 Salı

BİLGİN GÖKBERK'TEN - 2


U17 derbisinde yaşananları büyük bir üzüntüyle izledim. Bu olaylardan sonra ayaklanma olması lazım Galatasaray'da. Futbol şubesinden kim sorumluysa bu olaylardan sonra bence istifa etmesi lazım. Ben çözüm aramıyorum. Tepki olması lazım, çözüm hikaye. Eğer ben Galatasaray başkanı olsaydım teker teker bütün çocukların evine gider özür dilerdim. Yolda bir kediye tekme atmak gibi birşey bu, bir çocuğu dövüyorsun, ayıptır. Galatasaray kulübü de KGB gibi bir açıklama yapıyor, "Bu olaydan çok üzüntü duyduk" diyor. Yuh! "Bu olaydan fazla üzüntü duymadık, aslında biz Fenerbahçeli çocuklar daha çok darbe alır diye tahmin etmiştik, sahaya atlayan adamlarımız yeteri kadar vurmadıkları için de üzgünüz!" demek gibi birşey bu açıklama. Böyle mi olur?! Galatasaray camiasında yer yerinden oynaması lazımdı. Her kongrede konuşan adamlar var ya Galatasaray'da etik adamlar, bunların ayağa kalkması lazımdı. Gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Galatasaray camiası bu mudur? Sana misafir gelmiş takımı dövüyorsun, bir kişinin sesi çıkmıyor. Nerede divanda konuşanlar? Galatasaray'ın borcu olduğunda ahkam kesenler? Bir insan takımından böyle soğutulur. Kasımpaşa Galatasaray'ı 5-0 yense umursamam! Ama bu yaşananlar tam anlamıyla rezalet. İnsanlar bunu çok normal görüyor gibi. Orası Florya Metin Oktay tesisleri. Orada adam dövülür mü?

Ben Adnan Polat'ın başkan olmasını da çok istiyordum. Kendilerini kulübün sahibi gibi gören bir grup adamı görünce Adnan Polat'ın başkan olmasına sevindim. Ama bu yaşananlardan sonra Adnan Polat'ın yapması gereken tek bir şey var. Kaptan Arda'yı alacak yanına ve çocukların evine gidecek. Galatasaray başkanı ve kaptanının çocukların evine gitmesi büyük bir jesttir, yapılması gereken budur...


Takım Oyunu, 27 Aralık 2010

Not: Sözler Bilgin Gökberk'e aittir. Programdan ufak bir alıntıdır. Yayınlamış olmam fikirlerine harfiyen katılıyorum anlamına gelmemektedir. Yanlış anlaşılmalar olduğu için bu notu düşmek zorunda hissettim kendimi. Aynı fikirde olmayanlar da görüşlerini terbiye sınırlarını aşmadan yorum bölümüne yazabilir.

21 Aralık 2010 Salı

BİLGİN GÖKBERK'TEN - 1


"Galatasaray alt yapısından oyuncu çıkmıyor. Oyuncu çıkarsa oynar zaten. Barcelona'dan 8 kişi oynuyor banko. Son 4-5 senede Emre Çolak haricinde altyapıdan çıkan oyuncu yok. Altyapı nedir? Oyuncu çıkartıp A takımda oynatırsın, budur altyapının önemi. Ferhat Trabzonspor'da oynayamıyor. Cafercan, Mülayim, Özgürcan, o ekip kayboldu gitti, nerede oynadıkları belli değil. Altapıdan Gökhan Zan gibi stoper çıkartamıyorsan altyapıyı kapat. Galatasaray kimin altyapısı? Vefa'nın mı Karagümrük'ün mü? yani Vefa'ya adam çıkartıyor Galatasaray. Bir dönem Sabri, Arda. Eski dönemden Tugay, Bülent çıkmış altyapıdan. Sabri oynamadığı zaman sağ bekin Ali Turan ya da Serkan Kurtuluş. Bu iki oyuncuyu kesecek altyapıdan oyuncu çıkmıyorsa demek ki senin altyapın yok. Sen Emre Güngör'ü para verip aldıysan ve Emre Güngör kadar stoperin yoksa yazık...

Altyapıdan 10 numara çıkmayabilir, 10 numara özel futbolcudur çünkü. Santrafor da çıkmayabilir bunu da kabul ediyorum. Ama stoper nasıl çıkmaz. Şu an altyapıda iyi bir sağ bek veya stoper olsa Tugay ya da Hagi bunu görüp oynatacaktır. Dünyada top yapamayan, birebirde adam geçemeyen, ara pası atamayan tek orta saha oyuncuları Galatasaray'da, Barış ve Mustafa Sarp. Bu adamlar kadar altyapıdan oyuncun yok mu? Altyapıda basamak atlatacak hoca lazım o zaman. Yoksa bu şekilde altyapıdan birşey çıkmaz. Konya maçında eksik yerlere altyapıdan oyuncu koyamıyorsan altyapını kapat git. O halde Galatasaray'da sırf üstyapı sorunu yok bir de altyapı sorunu var demektir. Kimse kusura bakmasın altyapı oyuncuları da dahil Florya'da kedi, köpek ne varsa herşey değişmeli. Oraya gelincik ekildiyse o bile sökülüp yerine gül ekilmeli mesela... "



Takım Oyunu, 20 Aralık 2010

Not: Sözler Bilgin Gökberk'e aittir. Programdan ufak bir alıntıdır. Yayınlamış olmam fikirlerine harfiyen katılıyorum anlamına gelmemektedir. Yanlış anlaşılmalar olduğu için bu notu düşmek zorunda hissettim kendimi. Aynı fikirde olmayanlar da görüşlerini terbiye sınırlarını aşmadan yorum bölümüne yazabilir.