kebabman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kebabman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2009 Çarşamba

ŞEFİK AKKURT'UN KALEMİNDEN VE OBJEKTİFİNDEN

U19 milli takımları seviyesinde İngiltere ile ikinci karşılaşmamızdı. İlk maçı 21 Mart 2007'de Doncaster'ın Keepmoat Stadı'nda oynamıştık. Teknik Direktör Tolunay hoca, antrenör ise Abdullah hocaydı. Stadta 50'ye yakın Türk taraftar vardı. Maç 9 bin kişi tarafından izlenmişti. Hem fiziksel hem de teknik açıdan başabaş mücadele olmuş, maçın sonlarında kalecimizin bireysel hatası nedeniyle maçı 1-0 kaybetmiştik.

Bugünkü maçta teknik direktör Ogün hoca, antrenör ise Soner hocaydı. Maç Scunthorpe'nin Glanford Park Stadı'nda oynandı. Stadta ben ve arkadaşım haricinde Türk taraftar yoktu. Yalnızca 2 kişiydik. Stadta yaklaşık 5 bin kişi vardı. Sadece bir kale arkası boştu. Diğer bölümlerde biraz boşluklar vardı.

Maçın ilk yarısı karşılıklı ataklarla geçti. Zaman zaman oyun üstünlüğünü tamamen ele geçirdik. Harika paslaşmalar yaptık, harika pozisyonlar yarattık. Zaman zaman İngiltere'yi kendi sahasına hapsettik. İngiltere ileri uçta organize olamadı. Ve sonunda sol bekimiz Özgür Çek ile gole ulaştık. 1-0 öne geçtik. İlk yarı böyle bitti. İkinci yarı oyuncu degişiklikleri ile başladı. İngiltere forvet oyuncularını değiştirdi. Biz de kalecimizi değiştirerek başladık. Birinci kalecimiz ilk yarı degajlarda çok hata yapıyordu. Tribünlere alay konusu olmuştu. Yerine kalemize Alptekin geçti.

İkinci yarı ile birlikte herşey tersine döndü. İngiltere üstünlüğü ele geçirdi. Oyuna giren forvet oyuncularını kontrol edemedik. Defansımızın sağ tarafı ve etrafı çöktü. Maç programında numaralar belirtilmediği için her oyuncumuz için isim veremiyorum. Özellikle 2 ve 4 numaralı oyuncularımız ikinci yarıda iflas ettiler. (Ben de baktım TFF ve FA'in sayfalarına ama forma numarası bilgisi bulamadım)

Gol her an geliyorum diyordu ama kaleci Alptekin birebirlerde çok başarılı kurtarışlar yaptı. Umutları devam ettirdi ama nereye kadar? İngiltere'nin her atağı gol pozisyonu gibiydi. Ve en sonunda 65. dakikada beraberlik golünü attılar. Ogün hoca orta sahamızda ve forvetimizde oyuncu değişikliklerine gitti ama oyuna girenler çıkanlardan çok daha kötü performans gösterdiler. Topu ayaklarında tutamadıkları, atağa çıkamadıkları gibi ayaklarına gelen her topu ya kaybettiler ya da hatalı pas verdiler. Sonradan oyuna giren 13 numaralı oyuncumuz bu seviyede oynamalı mı diye düşünmeden edemedim.

Bu arada defansımız iyice yoruldu. İngiliz forvetinin 1 adımı bizimkilerin 2 adımına eşit hale geldi. Sonrasında galibiyet golünü, son dakikalarda da 3. gollerini attılar. Tribünden herşey çok açık ve netti, Ogün hoca tribünden görülenin tersi yönünde oyuna müdahale etti ve ters tepti. Kısaca aradan geçen 2 buçuk senede U19 milli takımımız klasik tanımlama ile tekniğini geliştirmişti ancak fiziksel olarak çok ama çok gerilemişti. İngiltere gibi takımları yenebilmemiz için fiziksel çalışmalara ya da fiziği güçlü oyuncuları mevcut takıma dahil etmeye fazlasıyla ihtiyacımız var.

15 Haziran 2009 Pazartesi

JOHN BARNES

1980'lerin sonu 90'ların başındaki Liverpool deyince aklan gelen 4 isimden biridir John Barnes. Diğerleri tabii ki Ian Rush, John Aldridge ve benim Liverpool'a sempatim olmasını sağlayan adam Peter Beardsley'dir. Aslında kaleci Grobbelaar'ı da unutmamak lazım. Ama pek sevmezdim kendisini. Bu adamların ortak özelliği futbolculuk zamanlarında fırtına gibi esmeleri, genelde zirvede olmaları, kupalar kazanmaları, iş teknik direktörlüğü gelince ise nakış tutturamamalarıdır. Efsane golcü Ian Rush, 1 sezon Chester City'yi çalıştırdı sonrasında bir daha bulaşmadı teknik direktörlüğe. Peter Beardsley de antrenörlük işlerine pek girmedi. Şu anda Newcastle United'ın akademi takımını çalıştırıyor ve genç futbolcularla ilgileniyor. John Aldridge Tranmere Rovers'ı çalıştırdı 5 sezon. 2000'de Lig Kupası finali oynatmasının dışında hiçbir başarısı olmadı ve son sezonunda takımı bir alt kümeye düştü. Ve bu postu açmamızdaki sebep John Barnes. Jamaika asıllı Barnes boğa kadar kuvvetliydi. En güzel zamanlarını Watford ve Liverpool da yaşadı. Futbolu bıraktıktan sonra 1 sezon Celtic'i çalıştırdı ama kabus gibiydi. Geçen sene Jamaika'yı çalıştırmak istedi ve kendini kabul de ettirdi. Ancak 6 aylık görevinin ardından kulüp takımı çalıştırmak istiyorum diyerek istifa etti. Bugün itibariyle de eski takım arkadaşı Aldridge'in eski takımı Tranmere Rovers'ın başına geçti. Liverpool'da yaşayan Şefik ağabeyin de dediği gibi 2. lig B kategorisi gibi bir ligde mücadele eden bir takımı çalıştıracak. Bakalım Barnes onları istedikleri çıkışa geçirebilecek mi? Aksi halde Liverpool'un efsane isimleri teknik direktörlük dönemleriyle ilgili hiç de güzel anılmayacaklar.

5 Haziran 2009 Cuma

EVERTON TWO - LIVERPOOL ONE

Liverpool'lular kızmasın ama Everton ezeli rakibine hayatının golünü atmaya hazırlanıyor. Everton kulübü ikinci mağazasını şehrin merkezindeki Liverpool ONE adlı alışveriş merkezinde açacak. Şu anda Goodison Park'ın bitişiğinde Everton Megastore adını taşıyan bir mağazaları var, bunun adını Everton ONE olarak değiştirecekler. İkincinin ismi de doğal olarak Everton TWO olacak. Böylece yeni mağazanın posta adresi şöyle geçecek;

EVERTON TWO
LIVERPOOL ONE
LIVERPOOL
L1 8JQ
ENGLAND

Temmuz başında açılacak mağaza ile bundan sonra Everton hep 2-1 kazanacak! Sağolasın Şefik Akkurt bu gülümseten haber için...

25 Mayıs 2009 Pazartesi

TARAFTARIZ BİZ ÇEKERİZ CEFA

Bu başlık altında yayınlanan fotoğrafların en iyilerinden biri. Şöyle ki, hanımefendi bir taraftar ve fotoğraflarda tam anlamıyla cefa çekmekte...


Kimin nesi diye merak eden varsa söylerim... :)

BLACKBURN EFSANESİ TUGAY KERİMOĞLU

Evet bugün blog'un ana sayfasının büyük bölümünü Tugay Kerimoğlu'nun veda maçına ayırıyoruz. Yazı ve fotoğraflar Pennearabiata'nın İngiltere muhabiri Şefik Akkurt'tan nam-ı diğer Kebabman'den. :) Eline, yüreğine, vizörüne sağlık Şefik ağabey. Belin rahatsız olmasına rağmen gittin bu duygu dolu anlara tanıklık ettin. Çok şanslısın. Teşekkürler Şefik ağabey, teşekkürler Tugay...
2008-09 sezonunun son maçında Blackburn kötü başladıkları sezonda ligde kalmayı garantilemişti, rakibi West Bromwich Albion'in ise ligden düşmesi kesinleşmişti.
Blackburn bu sezon belki de ilk kez dolu tribünlere oynayacaktı. 28500 taraftar stadtaydı. Yaklaşık 4000 kadar West Bromwich taraftarları da kendilerine ayrılan bölümü doldurmuşlardı. Maç öncesi herkesin konuştuğu tek birşey vardı; Tugay Kerimoğlu. Herkes Tugay'a övgüler yağdırıyor, O'ndan Blackburn efsanesi diye bahsediyorlardı.

Bizi gören her Blackburn taraftarı hoşgeldiniz demeyi de ihmal etmiyordu. Tugay maskeleri, tişörtleri ve Türk bayrakları her yerdeydi. Stad ve çevresi sanki Türk Milli Takımı maç yapacakmış izlenimi veriyordu. Maçta fazla önemli pozisyon olmadı ve karşılaşma golsüz sona erdi. Zaten kimse maçla ilgilenmiyordu. Maçın adamı olarak 85.dakikada Tugay oyundan çıktığında herkes kendisini ayakta alkışlıyordu. Maç bitimi kendisi için seromoni düzenlendi, kızı ile birlikte tribünleri dolaşarak vedalaştı. Kramponlarını kale arkası tribünlerine attı... Duygusal anlar yaşadı.

Tribünlerde ilginç pankartlar da vardı;

- Hoşçakal Tugay, Hoşgeldin Tuncay...
- Bize bir Türk daha lazım...
- Bizim Türk Lokumu Tugay...
- Süperman Tugay'ın pijamasını giyiyor vb...

Kariyerine yakışır, Blackburn futbol kulübüne verdiği hizmetler karşılığına yakışır bir veda töreni oldu. Bugüne canlı şahit olunca Tugay'ın milli takımımıza verdigi hizmetler karşılığında kendisine yakışır bir veda yapamadığımız kanaatine vardım. Tugay, Türkiye-Brezilya dostluk maçıyla Almanya'da milli takımımıza veda etmişti. Tribünlerin yarıdan fazlası boştu. O maçta da tribündeydim.

Keşke bizlerde kendisini Blackburn'lüler gibi uğurlayabilseydik...
















10 Şubat 2009 Salı

CITY KAMPANYA

31 Ocak 2009 Cumartesi

GÜNÜN FOTOĞRAFI


Adana Demirspor - Marmaris Belediyespor maçından. Yerel basın evsahibi ekip Demirspor'a ilgi gösterirken, Belediyesporlularsa hatıra fotoğrafı çektiriyor.

by Kebabman

30 Ocak 2009 Cuma

YOUTUBE'CULAR

Dün koyduğum Chelsea taraftarlarının fotoğrafının ardından Kebabman'den bazı kareler geldi. O'nun deyimiyle youtube'cular. Ben de Euro2008 maçlarında fazlasıyla yapmıştım. Nihat'ın Çek Cumhuriyeti'ne attığı 3. gol tam önümde olmuştu ve o sırada kayıttaydım. Onu da koyacağım sayfaya yakında.



Bu fotoğraflar M.United - Blackburn maçından.


Bu da bu sezon oynanan Adana Demirspor - Marmaris Belediye macindan Demirspor taraftarları. "Bizim ligde futbol falan oynanmıyor, youtube'cu gençler de sahadakileri fotoğraflamak ya da videosunu çekmek yerine tribünleri resimleyip, videosunu çekiyorlar."

by Kebabman

15 Ocak 2009 Perşembe

KEBABMAN'DEN FEDERASYONA UYARI


1- Lütfen Milli Takımımızın maç bilet satışlarını, diğer federasyonlar gibi birinci elden yapınız. Bern'de İsviçre ile oynadığımız ekstra play off maçı öncesi İsviçre Federasyonu tarafından Türkiye Futbol Federasyonuna tahsis edilen 57 İsviçre Frank'lık biletlerin çoğunluğu karaborsacılar tarafından 140-200 euro arasında satıldı.

2- Oslo'da İsveç ile yaptıgımız son karşılaşma öncesi milli takım kafilesinin konakladığı otel, Türkiye Futbol Federasyonu ile yaptığı anlaşma sonucu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun isteği üzerine Türk vadandaşlarını otele kabul etmedi. Önceden rezervasyon yapan ve ödemesini yapan Türk vadandaşlarının rezervasyonlarını da iptal etti. Bu yüzden insanlar çok zor durumda kaldılar. Bu ayıplarını benim uçak, Oslo'da araba kiralama, konaklama ve yeme-içme giderlerimin tamamını karşılayarak gidermeye çalıştılar. Ayrıca dünya çapında oteller zincirine sahip bu otel grubu bana yaptıkları ayıba karşılık dünyadaki herhangi bir otellerinde 15 günlük konaklama teklifi sundu.

2008 Fifa Fair Play Ödülü almış bir federayon olarak, karaborsacı ve kendi vadandaşına ırkçılık yapan bir federasyon konumuna gelinmek istenmiyorsa, yukarıda bahsettiğim geçmişte yapılan hataları lütfen yapmayınız. Bilet satışlarını birinci elden yapınız. Konaklama yapılan oteller ile yapılan anlaşmalardaki otele Türk vadandaşı alınmayacaktır maddesini de kaldırınız.