nba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haziran 2009 Pazartesi

LA LAKERS THE CHAMPIONS

Final serisi başlamadan önce yaptığımız ankette Orlando Magic %64'e 36 üstünlük sağlamıştı. Oy verenlerin birçoğu kanımca Hidayet'ten dolayı duygusal bir tercih yapmıştı. Kobe faktörü ile pota altında Pau Gasol'un dirençli oyunu, Ariza ve Lamar Odom'un katkıları Orlando karşısında Lakers'ı 4-1'lik üstünlüğe ve şampiyonluğa taşıdı. Tabii Phil Jackson gerçeğini de unutmamak lazım. NBA'deki en iyi koç olduğunu birkez daha kanıtladı. Yaşı 30 civarı ve üstü olanların 90'lardaki Chicago Bulls efsanesini hatırlayacaklarını tahmin ediyorum. Bulls 6 kez şampiyon olurken takımın başındaki isim yine Jackson'dı. Ardından Lakers'ın başında 2000'li yıllarda aldığı üstüste 3 şampiyonluğun ardından 4. kez şampiyonluk yüzüğünü taktı Phil hoca. Chicago'dayken elinde Jordan ve Pippen gibi iki esfane vardı, Jackson'ın sahadaki elleri ayaklarıydı; Lakers'ta ise Kobe ve Shaq gibi iki kaliteli kumaşı dokudu. Shaq gittikten sonra bocalasalarda İspanyol Pau Gasol'un takıma katılması eski duyguları yeniden canlandırdı. Kobe'nin omuzlarındaki yük azaldı, aldığı katkı çoğaldı. Final serisinin MVP'si oldu Kobe ve bunu kariyerinde ilk kez başardı. Aldığı 10. şampiyonlukla da Phil Jackson NBA'de en çok şampiyonluk yaşayan koç ünvanının da sahibi oldu.
Hidayet ve çoğumuz bir Türk oyuncunun daha şampiyonluk yüzüğünü takmasını çok istedik. Babam gençken geceleri kalkıp Muhammed Ali'nin maçlarını izlediklerini söylerdi. Benim saatimi kurup gecenin bir vakti kalkmamı sağlayan kişi ise Hidayet Türkoğlu oldu. Ben şahsen gece kalkıp NBA maçı izleyecek biri değilimdir ama Hedo'yu izlemek için kalktık 5 gece. Sonu mutlu bitmedi belki ama Hidayet bu final serisi özellikle bu sezon kariyeri adına çok önemli kazanımlar elde etti. Adını birçok kez manşetlere taşıdı. O da "White men can't jump" diyenleri yanıltan beyaz oyuncular kervanına katıldı. Teşekkürler Hedo!

5 Haziran 2009 Cuma

NBA FİNALİ 1. MAÇ: LAKERS 100 - 75 MAGIC


31 Mayıs 2009 Pazar

NBA FİNALİ

17 Mayıs 2009 Pazar

MURAT MURATHANOĞLU'NUN ÖVGÜSÜ

Arkadaşlar öncelikle hepinize bu günlerde bana destek olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Hem bloga yaptığınız yorumlarla hem de attığınız e-mail'lerle ne kadar sevildiğimi, ne kadar doğru işler yaptığımı birkez daha anladım. Eksik olmayın, ne kadar teşekkür etsem azdır. Umarım en kısa sürede tekrar daha doğru bir ekranda sizlere seslenmeye başlayacağım. Sizi öldürmeyen şey, sizi daha da güçlendirir. Bunu aklınızdan çıkarmayın lütfen! Şimdi sizlerle Murat Murathanoğlu ile yaşadığım bir anımı paylaşmak ve sizlere özellikle nbaseverlere bir çağrıda bulunmak istiyorum...

Askerliğimi yedek subay olarak 12 ay yaptıktan sonra 2005 Ağustos'unda tekrar NTV'nin yolunu tutmuş ve bıraktığım yerden işime devam etmeye başlamıştım. Doğuş Medya, NBA TV'yi de bünyesine almıştı ve kanalda gün içinde yayınlanan 15'er dakikalık NBA Live'larda bir önceki gecenin nba maçlarının özetleri yayınlanıyordu. Askerden döndükten sonra yeni sezonda ben de bu özetleri anlatmaya başladım. Nba maçı anlatma tecrübem yoktu sadece askere gitmeden önce WNBA play-off'ları final serisinde canlı bir maç anlatmıştım o kadar. Nba Live'ı seslendirmeye başladığım ya ilk gündü ya da ikinci, tam olarak hatırlamıyorum. Akşamüstü Murat Kosova'nın masasındaki telefon çaldı. Kosova olmadığı için telefona ben baktım. Arayan kişi bu işin duayeni, bize Nba'i, basketbolu sevdiren insanların başında gelen Murat Murathanoğlu'ydu. Tanışıyorduk ama pek muhabbetim, samimiyetim yoktu kendisiyle. Açtım telefonu;
- Alo Murat Kosova'nın telefonu!

- İyi akşamlar, Kosova yok mu?

- İzinli bugün, Murat ağabey sen misin? Ali ben, Ali Okancı.

- Aaa Merhaba Ali, Kosova'ya birşey soracaktım ama sana da sorabilirim biliyorsundur belki sen de.

- Buyrun Murat ağabey, belki yardımcı olabilirim.

- Aliciğim, az önce Nba Live'ı izledim, kim seslendirdi bunu?

Bir an cevap veremedim. Sessizlik oldu. Aklıma hemen yanlış birşey söylemiş olabileceğim ya da kötü anlatmış olabileceğim geldi. Alçak ve tedirgin bir sesle;

- Eee şey, ben, ben seslendirdim Murat ağabey.

- Ali ciddi misin yawwww?!

- Evet Murat ağabey, yanlış birşey mi vardı?

- Hayır Aliciğim, yanlış birşey yok. Sadece kimin anlattığını çok merak ettim, kimse anlatan acayip beğendiğimi söyleyecektim. Valla bravo, ne kadar güzel seslendirmişsin.

- Doğru mu söylüyorsunuz, gerçekten mi Murat ağabey?

- Eveeet. Çok beğendim, aferin böyle devam et. Helal olsun valla, tebrik ediyorum seni.

- Çok teşekkür ederim Murat ağabey, bunları sizden duymak beni çok mutlu etti.

- Rica ederim, aferin aferin, böyle devam et.

O gün benden mutlusu yoktu. Pek iddialı olmadığım bir konuda, Nba maçlarını seslendirmede, çok önemli bir kişiden övgü dolu sözler duymuştum. O günden sonra Murat Murathanoğlu ile olan samimiyetimiz daha da gelişti. O'nun gözünde iyi bir Nba anlatıcısı olabilecektim. NTV'den ayrılana kadar da genelde Nba Live'ları ben seslendirmeye devam ettim. Ben şahsen Michael Jordan-Scottie Pippen ikilisinden dolayı bir Chicago Bulls hayranıyımdır. Haftada tek maçın verildiği dönemde, yanlış hatırlamıyorsam bir ara Kanal D'deydi ve Ender Bilgin anlatırdı, Chicago Bulls'un maçlarının verilmesi için dua ederdim. Şimdi Murat Kosova, Kaan Kural, Osman Sakallıoğlu ve İsmail Şenol bize Nba'yi sevdirmeye devam ediyorlar ben de fırsat bulabilirsem geceleri kalkıp izlemeye çalışıyorum. Artık bir süre çok daha kolay fırsat bulabileceğim galiba :) Ancak bunun çok uzun zaman alacağını sanmıyorum, ayrıyeten zaten yavaş yavaş da final serisine yaklaşıyoruz, sezon tamamlanacak.

Anının ardından sıra geldi çağrıya. Benim gibi Nba sevenlere bir duyuru yapmak istiyorum. Garanti, “nba skills challenge”a katılmak isteyen 13-18 yaş arası gençleri, temel basketbol yeteneklerini gösteren orijinal videolarını, 31 mayıs 2009 pazar gününe kadar www.nba-garanti.com sitesine yüklemeye davet ediyor. Gençlerin “top sürme”, “şut”, “pas”, “1’e 1 oynama” da dahil bireysel yeteneklerini sergileyen en fazla 2 dakikalık videolarına, site ziyaretçileri tarafından puan verilecek. En yüksek puanı alacak 100 kişi arasından uzman bir jüri tarafından seçilecek 30 genç, 19-21 haziran tarihleri arasında istanbul nba skills challenge kampı’na katılma hakkı kazanacak. Nba koçları ve oyuncularının gözetiminde yapılacak kampta, 30 kişi arasından performanslarına göre seçilecek 4 genç ise Ağustos’ta Orlando Magic tarafından Orlando’da düzenlenecek basketbol kampına katılacak. Kendi videolarını çekemeyen kişiler için NBA ve Garanti streetfilming (sokak çekimi) haftasonları düzenliyor.

Yarışma başlangıcı: 6 Mayıs
Street Filming: 16-17 Mayıs Caddebostan, 23-24 Mayıs İzmir Bostanlı
Son katılım tarihi: 31 Mayıs
İstanbul kampı: 19-21 Haziran Darüşşafaka
Orlando kampı: 3-7 Ağustos

Kendisine, yeteneğine güvenenlerin bu organizasyonu kaçırmamasını şiddetle tavsiye ediyorum.

http://tr.netlog.com/garantinba
http://www.myspace.com/garantinba
http://www.facebook.com/pages/Garanti-Skills-Challenge/73852529718
http://garantinba.hi5.com/
http://www.dailymotion.com/garantinba

27 Nisan 2009 Pazartesi

ELİ YANMAYAN HEDO

Gecenin adamı Hidayet Türkoğlu. NBA Playoff'larında Philadelphia karşısında seride 2-1 geride olan Orlando'ya hayat öpücüğü Hedo'dan geldi. Maçın bitmesine saniyeler kala Hedo son topu kullandı ve 1 saniye kala gönderdiği 3'lükle takımına 84-81'lik galibiyeti getirdi. Videosu burada...

24 Mart 2009 Salı

NENE HILARIO

Bu Brezilyalılar sıcak kanlıdır, neşelidir, esprilidir ama ters adamlardır. Bir bakarsın çeker giderler izinsiz olarak, bir bakarsın hayat kadınları ile basılır, bir bakarsın uyuşturucu kullanır, sağları solları belli olmaz. Denver'ın Brezilyalısı Nene Hilario da dün gece hakem Bill Spooner'ın kararlarından birini pek beğenmemiş. Boksta unvan maçına çıkacak iki boksörün basın toplantısında birbirlerine gözdağı vermesi gibi bakmışlar birbirlerine. Spooner da kafayı tam burna gömecek gibi duruyor...

16 Şubat 2009 Pazartesi

OOO MA BABYYYY

Yine Amerikalılar şovun nasıl yapılacağını birkez daha gösterdiler. Allstar gecesinin tamamını izlemedim ama biraz sönük geçti diyor arkadaşalar. Benim izlediğim kısımda sadece tek bir şeye takıldım. Smaç yarışmasında İspanyol Rudy Fernandez'e büyük haksızlık yapıldı. İki smacı da birbirinden güzeldi. Yarışma tarihindeki en iyiler arasına bile sokabilirim. Ama jüri üyeleri akıl almaz şekilde düşük puan verdiler. Ok bu işi siyahi oyuncular kadar iyi oynayan çok az beyaz var ama dün Fernandez şaklaban Howard'dan ve Nate Robinson'dan çok daha iyiydi. Yapma jüri yapma bunuuuu!







12 Şubat 2009 Perşembe

ÇAKMA BÜLENT UYGUN

11 Şubat 2009 Çarşamba

JORDAN VE PIPPEN

Michael Jordan ve Scottie Pippen Nba'i sevmemdeki (basketbolu demiyorum bakın Nba'i diyorum) iki önemli etkendir. 80'lerin sonlarında inişe geçen Nba'i yeniden canlandıran ikilidir. Biri bu oyunun, diğeri kendi pozisyonunun en iyisi. Biri skorer, diğeri savunmacı. Nba'in tandemidir bu ikili. Ohhh ma babyyyy!