Birinin soyunma odasında takım arkadaşına yumruk attığı ortaya çıktı. Teknik direktörü ve yönetimi bu olay üzerine onu gözden çıkardı. İşvereni basının karşısında kendisine teşekkür edip güle güle dedi. 11 yıllık Beşiktaş yolculuğu üzücü bir olayla sona erdi. Evet suçluydu belki de ama etrafındakilerden hiçkimse sahip çıkmadı ona. Kimse düşünmedi yıllar sonra çocuğu "Baba 11 yıl formasını giydiğin takımdan neden ayırdılar seni?" diye sorduğunda ne cevap vereceğini. Öyle ya, dünya kulübü olma yolunda ilerleyene kavga eden bir oyuncuyu kadroda tutmak yakışmazdı. Tüm dünyanın takip ettiği bir kulüp radikal bir karar almak zorundaydı. Çok ayıptı bu yaşananlar! Cık cık cık!
Diğeri ise dünya kulübü olma yolunda ilerleyen değil bizzat dünya kulüplerinden birinde oynuyor. O, İstanbul'daki meslektaşı gibi soyunma odasında 20 kişinin önünde değil, Şampiyonlar Ligi gibi önemli bir platformda, sahanın ortasında, milyonlarca insanın önünde yaptı yine deliliğini. Rakip takımın yardımcı antrenörüne kafa attı. Herkes şimdi onun UEFA'dan ne ceza alacağını konuşuyor. 3 maç mı, 5 maç mı? Alacak, bu hareketi muhakkak ki cezasız kalmayacak, kalmamalı da. Peki ya kulübü? Dünya kulübü Milan kendilerini elaleme rezil eden futbolcusunu kovmayacak mı peki? Galiba kovmayacak(!). Yöneticileri yaptığının doğru olmadığını savunsa da oyuncusunun arkasında duruyor. "Olayda tahrik var, onu da gözden kaçırmayın. Gattuso bizim için 104 Avrupa maçına çıktı, sadece 1 kez o da şu an ki takım arkadaşı Ibrahimoviç ile tatsız bir olay yaşamıştı o kadar." diyerek yıllarca kendilerine hizmet etmiş oyuncularına sahip çıkıyorlar. Daha da önemlisi "Gattuso bu formayı giymeye, kaptanımız olarak sahaya çıkmaya devam edecek" diyorlar. İşte iki deli, işte iki hikaye. Ben bilemedim. Bizimkiler mi daha dünyalı onlar mı?



