15 Şubat 2011 Salı

GUTI RÖPORTAJI

İspanyol Cadena Ser Radyosu'ndan José Ramón de la Morena Guti ile özel bir söyleşi gerçekleştirdi. O sohbetten önemli satırbaşlarını toparlamaya çalıştım.

-------------------------------------------------------------------------------------

Guti İstanbul'un Asya yakasında yaşıyor. Çok büyük bir evi var. Ancak yaşadığı yeri "öğrenci evi" diye tanımlıyor. Tek başına yaşadığı bu evin çok az kısmını kullanıyor. En çok vaktinin geçtiği yer de mutfak. "Eğer karnımı doyurmak istiyorsam yemek yapmalıyım. Annem telefonda bana nasıl yapmam gerektiğini anlatıyor. Mutfakta kendimi son dönemde bir hayli geliştirdim." diyor. 6 aydır Türkiye'de yaşıyor. "Burada arkadaşlarım var. Onları ziyaret ediyor çoğu zaman da dışarıda bir yerlere gidiyoruz." diyerek vaktinin güzel geçtiğini anlatıyor Guti.

Yaşadığı şehir İstanbul'u ise "Çılgın bir şehir. Trafik rezalet" diye tanımlıyor. Asya yakasında yaşamasının sebebi hem tesislere yakın hem de Avrupa yakasına oranla daha sakin ve düzenli olması. Her sabah 9'da kalkıyor, tesislere gidiyor, kahvaltısını yapıyor ve antrenmana çıkıyor. Ardından da evde yemekle uğraşmamak için öğle yemeğini de tesislerde yiyor. Türkçe bilmemesine rağmen iletişim konusunda sıkıntı yaşamıyor. "Buraya geldiğimden beri İngilizcem çok gelişti. Bunun faydasını ömrüm boyunca göreceğime inanıyorum" diyor. Türk insanı ile ilgili olaraksa "İlk anda biraz mesafeli gibi gözüküyorlar. Ancak öyle değil. Bana her zaman birşeyler ikram ediyorlar. Fotoğraf çekilmek istediklerinde onları hiç kırmıyorum." şeklinde konuşuyor.

İspanya liginde hakemle, rakip oyuncularla ve zaman zaman da takım arkadaşlarıyla tartışan Guti bu durumu bakın nasıl tanımlıyor; "Sinirlendiğim zaman 10 saniye beklemeliyim. Sonra yatışıyor ve hemen sakin biri oluyorum. O zaman kendi kendime konuşarak durumu daha iyi analiz etmeye başlıyorum."

Şu meşhur alkol kontrolünü kendisine sorduğumda "Eğer birileri basına haber vermeseydi olay bu kadar büyümeyecekti. 2 saat boyunca beni emniyete götürmeleri için olay yerinde bekledim. Bu sırada da kameralar geldi. Onları görünce çok sinirlendim. Ama başıma gelenler için hem kendi hem de ailem adına çok üzgünüm." diye cevap veriyor.

Guti oldukça dürüst davranıyor ve Real Madrid'i çok özlediğini söylüyor. "Herkes dünyanın en iyi takımında oynamak ister" diyen Guti, Mourinho'nun çok iyi bir teknik adam olduğunu ve Real Madrid'e çok şey verdiğini söylüyor. Guti, İstanbul'da Real Madrid'in bütün maçlarını izliyor ve eski takımının Barcelona'nın işini zorlaştıracağına inandığını belirtiyor.

Real Madrid konusunda sıkıntılı olduğu şeyler de var. Bunların başında da altyapıdan eskisi kadar oyuncunun çıkmaması. Kadrosuna yabancı genç isimleri katmasıyla ilgili olarak "Altyapıya ne olduğunu anlayamıyorum. Real Madrid fabrikasının kalitesinde bir düşüş olduğu ortada." diyor Guti.

Guti kendisi gibi Real Madrid'i bırakıp Schalke'ye transfer olan Raul ile her zaman iyi bir arkadaş olmuştur. "Onunla sık sık konuşuyorum. Ailesiyle birlikte Almanya'da oldukça mutlu. İkimiz de çok mutluyuz. Onu yarın Valencia karşısında izleyeceğim. Çok zorlu bir maç olacak." diyerek bitiriyor sözlerini İspanyol yıldız.

1 yorum:

Ahmet Değirmenci dedi ki...

TARTIŞMASIZ TÜRKİYE'YE GELMİŞ EN ÖZEL FUTBOLCUDUR