12 Haziran 2010 Cumartesi

İNGİLTERE 1 - 1 ABD

2 takım daha önceki 9 randevularında berabere kalmamışlardı. 7 maçı İngilizler, 2 maçı Birleşik Amerikalılar kazanmıştı. Bu ilk beraberliklerini 2 kaleciye, Green ve Howard'a borçlular. Maçın adamının Tim Howard seçilmesinden anladığımız üzere İngilizler daha fazla pozisyona giren, golleri kaçıran taraftı. İngiltere kalecisi Green ise inanılmaz bir hata yaptı. Bunda Jabulani'nin payı var mı ona sormak lazım. Ama turnuva öncesi meslektaşları Buffon, Casillas ve Cesar'ın yaptığı gibi topu eleştirmediği için an itibariyle bir mazareti de olamaz. Green Nike reklamında oynasaydı "geleceğini" nasıl görürdü acaba?
Son 20-25 yılda kalede büyük sıkıntı yaşayan İngilizlerin bundan sonraki yıllarda kendileri ile dalga geçecekleri belgesellere yeni bir görüntü daha eklendi. 2014 Dünya Kupası öncesi hazırlanacak belgesellerin bloopers bölümünde Green'i de mutlaka göreceğiz. Ama kaleci kadar İngilizler forvette Rooney'nin yanına 2. bir ismi neden koyamadıklarını da düşünmeli. Hala Heskey'den medet umuyorlar. 50 milyonluk İngiltere'den sağlam bir golcü neden çıkaramadıklarını sorgulasınlar. Netice itibariyle geride kalan 5 maç içinde en zevkli karşılaşmalardan biriydi. Ancak bu maçta da 3 gol ve üstünü görmeyi başaramadık. Hollanda ve İspanya'dan artık bol gollü, daha zevkli maçlar bekliyorum. Robben'in Danimarka maçında oynamayacağını da belirtelim.

Not: John Lennon'ı da bir kez daha saygıyla anmadan geçmeyelim.

11 Haziran 2010 Cuma

İLK GÜNÜN ARDINDAN

GÜNEY KORE - YUNANİSTAN MAÇINA DOĞRU

Dünya Kupası'nda 2. günün ilk maçı Güney Kore ile Yunanistan arasında. Maçın saatine (14:30), bir de adına baktığınızda reytingi fazla olmayan bir maç gibi gelebilir. Ama gruptaki en zevkli maçlardan biri olmaya da aday aslında. Şimdi Yunanistan varken zevkli bir maç nasıl izlenir diyebilirsiniz belki. Benim de cevabım, komşunun bu gruptaki birinci rakibinin Güney Kore olduğu, bundan sonraki maçlara ümitli çıkabilmesi için bu maçı mutlak kazanmak isteyeceği, bu yüzden de hücumu daha fazla düşüneceklerine inandığım olur.

Güney Kore'de en önemli isim Park Ji Sung. Sakatlığı vardı ancak Yunanistan karşısında oynayabileceği söyleniyor. Onun durumunun, performansının Güney Kore'nin alacağı puanla doğrudan alakası olacak. M.United ile şampiyonlar ligini kazanarak bunu başaran ilk Asyalı futbolcu olan Park Ji Sung'un İngiltere tecrübesini sahaya yansıtması son derece önemli. Güney Kore rakip takımda en tehlikeli oyuncu olarak savunmada oynayan Kyrgiakos'u görüyor. Duran toplarda ceza sahasında hava toplarındaki hakimiyetine karşı özel bir çalışma yaptılar. Ancak teknik direktör Huh Jung-moo uzun boyun çok da avantaj olmadığını esprili bir dille anlattı. Huh "Eğer boy önemli bir faktör olsaydı, takıma birçok basketbol oyuncusunu dahil ederdik" dedi. Göreceğiz bakalım, Yunanistan için kornerler ve serbest vuruşlar son derece kritik olacak. Güney Kore son hazırlık maçında İspanya'ya 1-0 yenildi. Fena oynamadılar. 86 dakika gol yemeden dayandılar.

Yunanistan'da ise Euro 2004'ü kazanan takımda olduğu gibi Rehhagel'in kadrosunda yine yaşı 30 ve üzerinde olan futbolcu sayısı fazla. Alman teknik adamın sahip olduğu felsefe bu yönde, gençlerle birşey kazanamam diyor. Renault reklamında olduğu gibi "emektarı bakıma getirdim" diyen takımlardan biri Yunanistan. Aslında Alman hoca yaşı kendisine yakın olanları tercih ediyor sanırım. Çünkü 72 yaşındaki Rehhagel'i yarın yedek kulübesinde gördüğümüzde diyeceğiz ki; "İşte kırdı rekoru. Dünya Kupaları tarihinin en yaşlı teknik adamı oldu." Sonuçta dünya kupasında kazanmak biraz da tecrübe işi. 33 yaşındaki Karagounis önderliğinde Yunan milli takımı bu gruptan ikinci çıkarsa başarı olur. Hazırlık maçlarında iyi bir görüntü çizmediklerini de hatırlatalım. Senegal ve Paraguay'a 2-0 yenilip, Kuzey Kore ile 2-2 berabere kaldılar. Alman liginin göçebe topçusu, 2006-2007 sezonunun Bundesliga gol kralı, 2010 elemelerinin de 10 golle en fazla gol atan adamı Gekas ve Euro 2004'ün kahramanı, Portekiz'i finalde yıkan golü atan Charisteas gol yollarındaki en önemli silahları olacak. Bu iki isimden 5 yaş genç olan Samaras da Paraguay karşısında agresif bir görüntü çizmişti. Rehhagel bu üçlüden 1'ini mi yoksa 2'sini mi ilk 11'de sahaya sürecek bakalım, buna göre Güney Kore karşısındaki oyun felsefelerinin ne olduğunu kadroları görünce anlarız. Panathinaikoslu atom karınca Salpingidis'i de es geçmeyelim.

Nelson Mandela Bay Stadı'nda saat 14:30'da başlayacak maçı Yeni Zelandalı hakem Michael Hester yönetecek.

Tahmin: Berabere biter.

URUGUAY-FRANSA MAÇINA DOĞRU

Dünya Kupası'nda bugün ateşi yükseltecek maç Uruguay ile Fransa arasında oynanacak. Fransızlar son hazırlık maçında Çin'e 1-0 yenilmişti. Uzun zamandır taraftarlar ve medya tarafından eleştirilen teknik direktör Raymond Domenech takımını 4-3-3 dizilişi ile hücuma dönük bir oyun anlayışıyla Uruguay karşısına sürecek. İlerideki üçlüden ikisi hızlı kanat oyuncuları olacak, Domenech rakip kaleye en yakın isim olarak da Thierry Henry'nin yerine Nicola Anelka'yı oynatacak. Bayern Münihli Frank Ribery de Domenech'in hücum hattının en önemli silahlarından biri olacak. Savunmada ise Gallas'ın sakatlığı geçti ve oynayabilecek duruma geldi. Domenech sahaya sürmeyeceği Henry'nin yerine de kaptanlık bandını Evra'ya taşıtacak.

Uruguay teknik direktörü Oscar Tabarez ise maçtan 1 gün önce Fransa ile oynayacakları maçın 11'ini açıkladı. Maestro lakaplı hocanın 11'inde 2 sürpriz isim var. Bunlar defans oyuncusu Mauricio Victorino ve ortasaha oyuncusu Egidio Arevalo Rios. Tabarez, defansta genelde Andres Scotti'yi oynatıyordu ama tercihini Victorino'dan yana kullanacağını açıkladı. Yine ortasahada da Napolili Walter Gargano'nun yerine Arevalo Rios'i oynatacak. Tabarez takımını 3-4-1-2 dizilişi ile sahaya süreceğini açıkladı. 3'lü savunma dikkatinizi çekebilir. Ama bu klasik bir 3'lü defans anlayışı değil. Ortasahası esnek bir şekilde oynayan Uruguay yeri gelince 4 hatta 5 oyuncuyla savunmada olacak. Tabarez'in bu oyun yapısında en güvendiği isimse 90 dakika boyunca savaşmayı bırakmayan Lugano. Uruguay'ın 11'i burada.

Uruguay özellikle forvet hattı ile öne çıkıyor. Bu sezon İspanya liginde 18 gol atan ve takımı Atletico Madrid'in Uefa Avrupa Ligi kupasını kazanmasında büyük rol oynayan Forlan Uruguay'ın en büyük kozu. Forlan'ın yanında oynayacak olan Luis Suarez de en az onun kadar tehlikeli. Bu sezon ligde 106 gol atan Ajax'ın 35 golü Suarez'den geldi. Uruguaylı futbolcu Hollanda Ligi'nde açık ara gol kralı oldu. Suarez ve Forlan'ın bu sezon attıkları toplam 71 golün Fransa'nın forvet hattındaki 5 isim, Thierry Henry, Sidney Govou, Andre-Pierre Gignac, Djibril Cisse ve Nicolas Anelka'dan (59 gol) daha fazla olduğunu da ekleyelim.

Cape Town'daki Green Point Stadı'nda oynanacak karşılaşmayı Japon Yuichi Nishimura yönetecek. Mücadele TSİ 21:30'da başlayacak.

Tahmin: Uruguay kazanır.

DK 2010 TAHMİN YARIŞMASI

Tribündergi'de dünya kupası tahmin yarışması başladı. Kazanan PS3'ün sahibi olacak. Benim tahminlerim bunlar;

Yarı finallere kalacak takımlar: Uruguay, Hollanda, Arjantin, İspanya
Şampiyon: İspanya
Gol Kralı: David Villa

Siz de tahminlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz. Bol şans!

10 Haziran 2010 Perşembe

MESUT ÖZİL ASLAN OLDU

GÜNEY AFRİKA - MEKSİKA MAÇINA DOĞRU

2010 Dünya Kupası'nın açılış maçı yarın TSİ 17:00'de Johannesburg'daki Soccer City Stadı'nda oynanacak. Maçı Özbek hakem Ravshan Irmatov yönetecek. Tribünlerde ateşli ve vuvuzelalı 90 bin taraftarın olması bekleniyor.

Güney Afrika Dünya Kupası açılış maçına çıkan 3. Afrika takımı olacak. Kamerun Arjantin'e 1990'da, Senegal'de Fransa'ya 2002'de sevgilerini yollamıştı. Arjantin ve Fransa Afrika takımlarının karşısına dünya kupası şampiyonu unvanıyla çıkmıştı. Güney Afrika'nın başında Brezilyalı Carlos Alberto Pareira var ama 1994'te kupayı kaldıran Brezilya'daki gibi çok zengin bir forvet hattına sahip değil. En tecrübeli isimleri defans oyuncusu Mokoena ve ortasahada görev yapan Pienaar. Mokoena İngiltere tecrübesine sahip. Tugay Kerimoğlu ile de Blackburn'de beraber top koşturdu. İlk milli maçını 2002'de özel karşılaşmada milli takımıza karşı oyanayan Pienaar ise Hollanda ve İngiltere tecrübesi olan bir futbolcu. Yine ortasahada Sibaya da 7 yıldır Rusya'nın Rubin Kazan takımında Gökdeniz ve Hasan Kabze'nin takım arkadaşı olarak görev yapıyor. Meksika maçı öncesi Güney Afrika'nın en güvendiği şeylerden biri tribünleri tıklım tıklım doldurması beklenen taraftarları olacak.

Güney Afrika'nın rakibi Meksika ise hazırlık maçlarında iyi bir performans ortaya koydu. Son şampiyon İtalya'yı mağlup eden Meksikalılar, Hollanda ve İngiltere'ye yenilseler de futbollarıyla ümit verdiler. Teknik direktör Javier Aguirre genç ve tecrübeli isimleri kaynaştırmayı tercih etti. Hücuma dönük ortasaha oyuncusu olarak Giovanni Dos Santos takımın en yetenekli isimlerinden biri. Onunla birlikte 2005'de 17 yaşaltı Dünya Kupasını kazanan Meksika'nın altın jenerasyonunun önemli isimlerinden Arsenalli Carlos Vela'ya da turnuvada büyük iş düşecek. Takımın tecrübeli isimlerinden biri de 34 yaşındaki golcü Guillermo Franco. Yine 22 yaşındaki forvet oyuncusu Javier Hernandez de Aguirre'nin en güvendiği isimlerden. Meksika'nın altın çocuğu Hernandez gelecek sezondan itibaren Manchester United'ın formasını giyecek. Savunmada Barcelonalı Rafael Marquez ve PSV Eindhovenlı Salcido'yu da es geçmemek lazım. İki futbolcu takımın temel direkleri bir anlamda. Meksika genelde hızlı oynamayı, direkt kaleye gitmeyi düşünen, verkaçlar ve ara paslarıyla savunmayı diklemesine delebilen bir takım. Özellikle Güney Afrika savunmasının göbeğinde oynayan oyuncuların Meksikalı forvetlere dikkat etmesi gerekiyor.

Tahmin: Meksika kazanır.

HAYDİ ROBBEN HAYDİ!

Fizyoterapisti Dick van Toorn ile çalışmalara devam ediyor Robben. 14 Haziran'daki Danimarka maçına yetişmek için evde bile çalışıyor. Maç günü Güney Afrika'ya gidip kadroda olması bekleniyor. Başarabilecek mi göreceğiz. Başarır ve o gün sahaya çıkarsa film olur bu hikaye. Altındaki Real Madrid şortuna dikkat!

URUGUAY'IN FRANSA 11'İ

(3-4-1-2)

* Fernando Muslera,
* Mauricio Victorino, Diego Lugano, Diego Godin,
* Maximiliano Pereira, Alvaro Pereira, Diego Perez, Egidio Arevalo Rios,
* Ignacio Gonzalez,
* Luis Suarez, Diego Forlan

9 Haziran 2010 Çarşamba

FIDEL & DIEGO

ADRIANO YİNE, YENİ (?), YENİDEN

Tilki döndü dolaştı yine kürkçü dükkanına geldi. Flamengo ile olan sözleşmesi sona eren Adriano yeniden İtalya'da. Roma bonservis bedeli ödemeden Brezilyalı futbolcuyu kadrosuna kattı. Inter'i bırakıp kafasını toparlamak için ülkesine giden problem çocuk Flamengo formasıyla 48 maçta 30 gol attı ve geçen sezonki şampiyonlukta büyük katkı yaptı. Ancak saha içinde çok iyi bir performans gösterse de saha dışında genelde bildiğimiz Adriano vardı. Partilerden, saçma sapan ilişkilerinden geri kalmadı. Yeri geldi antrenmanları kaçırdı, yeri geldi kadro dışı bırakıldı. Brezilya'daki dikkat çekici formu belki de disiplinsiz davranışları yüzünden Dunga'nın dikkatini çekmedi. Brezilya milli takımı her fırsatta ona hoşgeldin demeye hazır olsa da Adriano için kötü örnekler kalpleri en sonunda ona karşı köreltti.

Bir zamanlar zirvedeydi Adriano. Rakip takımların korkulu rüyasıydı. Güçlü fiziği ve füze gibi şutlarıyla en çekinilen forvet oyuncularının başında geliyordu. Ama ne olduysa 2004'te babasının ölümünden sonra oldu. Adriano için o dönem sonbahar mevsimi gibi geçiyordu. Kuruyan bir yaprak gibi düştü dalından. Çaresiz ve korumasızdı. Alkol avucunun içine aldı onu. Kendisini kadınlara kaptırmaktan da kurtulamadı. Kilo aldı, fizik gücünü kaybetti. Bu zor zamanlarında basın da fırsat buldukça saplıyordu hançerini sırtına. Dayanamadı İtalya'da daha fazla. Kaçmak, ülkesine gitmek, ailesi ve yakın arkadaşlarıyla birlikte olmak onun için en doğru olanıydı. İlk Sao Paulo macerası yine yaramazlıklarıyla geçti. İkinci dönüşü bu kez Flamengo'ya idi. Kendini bulmuştu, patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Hırslıydı, attığı gollerden sonraki sevinci futbolu ne kadar sevdiğini gözler önüne seriyordu.

Dunga tarafından 2010 Dünya Kupası elemelerine çağrılsa da 23 kişilik kadroya alınmaması onda nasıl bir etki yaptı bunu bilmiyoruz. Ama Roma kariyeriyle birlikte onun için herşeyin yanlış gittiği İtalya serüveni tekrar başlıyor. Baskının çok fazla hissedildiği bu lige dönmek onun için ne kadar akıllıca bilmiyorum. İtalyan medyası en ufak negatif bir durumda kanını emmek için bekliyor olacak. Roma'nın gece hayatı onu cezbetmek için de bir köşede her zaman duracak. Eğer bunlara karşı durmayı ve sadece futbola konsantre olmayı başarırsa Adriano'yu Adriano yapan ligde işlerinin iyi gitmemesi için hiçbir sebep yok. Roma kulübüne düşen görevse oyuncusunun mümkün olduğunca arkasında durmak ve onu baskılara karşı korumak. Bir zamanlar Inter'de fenomen haline gelen o Adriano geri mi gelecek yoksa Roma kötü alışkanlıklarına kendini her an tekrar kaptırma potansiyeline sahip futbolcuyu transfer ederek kumar mı oynadı, bunu yakın zamanda öğreneceğiz.

YOK DAHA NELER!

Gerçekten yok daha neler! Bu kupada var bir uğursuzluk. Takımların yıldız isimleri sakatlandı anladık, Danimarka'nın teknik direktörü Olsen de hastalandı yataklara düştü, hadi onu da anladık. Ama turnuva öncesi hakem de sakatlanır mı arkadaş? Şilili hakem Pablo Pozo Quinteros sakatlandığı için kupada maç yönetemeyecek. İşin daha lanet tarafı kurallar gereği ekibi de maç yönetemeyecek. Quinteros ve ekibi, 13 Haziran Pazar günkü Cezayir-Slovenya maçında görev alacaklardı. Cüneyt Çakır ve ekibini alabilselerdi yerlerine keşke.

8 Haziran 2010 Salı

GÜNÜN TALİHLİSİ (!)

Önce Robben şimdi de Nani. Biri Macaristan maçında 6 gol atmışlığın verdiği rahatlıkla artistik bir topuk pası vermeye çalışırken sakatladı kendini. Diğeri de antrenmanda akrobatik bir vuruş yapmaya çalışırken. Nani sol omzunun üzerine sert düşünce sakatlandı ve yapılan kontrollerin ardından fayda gelmez denilerek çıkarıldı kadrodan. Onun yerine çağrılan arkadaş yukarıda. Benfica'dan Ruben Amorim. Günün talihlisi(!) diyelim kendisine.

DÜNYA KUPASI VE FALCILIK

Güney Afrika, Dünya Kupası açısından gizemini koruyan bir ülke. Ülke insanları da mistik duygulara, gizemli güçlere, şifalı bitkilere büyük önem veriyor. Johannesburg'da bir market işleten Winnie Mantsimbi adlı kadın da hayvan derileri ve kemikleri, şifalı bitkiler ve zulu erkeklerinin düğünlerde giydikleri geleneksel elbiselerden satıyor. Mantsimbi mistik güçleri sayesinde gelecekle ilgili tahminlerde de bulunuyor. 10 dolar karşılığında fal bakan Mantsimbi taşları, zarları ve kemikleri sayesinde ruhlarıyla konuşarak dünya kupasıyla ilgili de fikir yürütmüş. Mantsimbi "İnsanlar Güney Afrika'nın kupayı kazanmasını umut ediyor. Ancak ruhlarım öyle söylemiyor. Kazanacak takım denizlerin ötesinden bir ülke olacak. Ruhlar hangi takımın kazanacağını söylemiyor. Çünkü bunu bilmemizi istemiyorlar. Ama Güney Afrika'nın kazanamayacağını söylüyorlar." diyor. Güney Afrika'nın kazanamayacağını bilmek için bu falcı kadına 10 dolar vermeye gerek var mı? Sokaktaki çocuğa sorsan kazanamayacaklarını söyler zaten. Üstelik benim ruhlarım bana kimin kazanacağını da söylüyor, gelsin para almadan hemen söyliyeyim!

GÜNEY AFRİKA'DA HAVALAR

İstanbul'da havalar yağışlı, haziran ortasında sonbahar yaşıyoruz. Peki Güney Afrika'da durum ne? Fotoğraf Cape Town'dan, bu akşam sağanak yağmur bekleniyor. Açılış maçı ise cuma günü evsahibi Güney Afrika ile Meksika arasında TSİ 17:00'de başlayacak. Johannesburg'da maç saati yağış beklenmiyor. Ancak hava kapalı ve serin olacak. Maçtan bir gün önce Soweto'daki Orlando Stadyumu'nda düzenlenecek Dünya Kupası açılış konseri ise büyük ihtimalle sağanak yağmur altında gerçekleştirilecek. Shakira, John Legend, Alicia Keys ve Black Eyed Peas'in vereceği konserin tadı pek çıkmayabilir. Yağmur berekettir diyelim, maçlara bereket gelir de bol gol izleriz umarım. Ama yine de maçlar sırasında yağmasın!

7 Haziran 2010 Pazartesi

BAĞIŞ ERTEN İLE KUPA AFRİKA'DA 6. BÖLÜM

Kupa Afrika'nın Olimpiyat Stadı'nda yaptığımız çekimlerinin sonuncusunu geçtiğimiz perşembe günü gerçekleştirdik. Bağış Erten ile dünya kupasının başlamasına birkaç gün kala nostalji yapıp, Güney Afrika ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. İkimiz de heyecanı yoğun bir şekilde hissediyoruz. Gerd Müller ile ilgili bir dosyamız var. Jabulani ve Vuvuzela ile ilgili de konuştuk. Jabulani'yi birçok kaleci eleştiriyor. Biz de bu bakkal topu denen meşin yuvarlağın nasıl imal edildiğini anlatan bir video ekranlara getireceğiz. Yine ödüllü sorumuz da olacak. Bu hafta doğru cevabı veren 50. kişi Aral'ın katkılarıyla PS3 Fifa 2010 Dünya Kupası oyununu kazanacak. Cevaplarınızı ve programla ilgili görüşlerinizi kupaafrika@yirmidort.tv adresine bekliyorum. Kupa Afrika bu akşam 22:15'de 24'te. Olimpiyat Stadyumu'ndaki çekimlerimizi de böylece Bağış Erten ile bitirmiş oluyoruz. Kupa sırasında Okay Karacan ile stüdyoda olacağız. Alttaki fotoğrafta 3. kişi de programın kurgusunu yapan, bu işin Türkiye'deki efendilerinden Fatih Çevik.



Kazanan: Sorumuza doğru cevabı veren 354 kişi arasında 50. kişi Ahmet Emin oldu. Kendisini tebrik ediyorum. Güle güle oynasın. Dünya Kupası sırasında bol bol antrenman yapsın. O gün oynanacak maçlarla ilgili provalar yapmayı da unutmasın!