8 Mayıs 2010 Cumartesi
ALMAN MİLLİ TAKIMI VE MEXICO MI AMOR
1986 Meksika Dünya Kupası öncesi Almanya milli takımının şarkısı "Mexico mi amor", Peter Alexander ile Alman milli takımı futbolcuları birlikte söylüyor. Almanca'dan güzel şarkı olmaz derler ya, bu da en güzel örneklerinden biri. Ama klip harika. Matthaeus ve Littbarski'ye Meksika şapkası giydirip, kaktüslerle birlikte bir köşeye de tropikal meyveler koyarak Meksika ortamını çok güzel(!) yansıtmışlar. Eşofmanların altındaki bazı kösele ayakkabılar da dikkatlerden kaçmıyor. 4 yıl öncesinde Battiston'u hastanelik eden kaleci Schumacher de orada. Teknik direktör Beckenbauer de arkalara saklanmış. Augenthaler, Briegel, Brehme vs. karizmaları bir anda sıfırlandı gözümde. Bu şarkıya rağmen kupada final oynamaları da mucize. Ya da kupada final oynamalarında bu şarkının hiçbir etkisi yok!
Etiketler:
dünya kupası,
futbol,
video
GUTI GALATASARAY'A DOĞRU

7 Mayıs 2010 Cuma
UĞUR MELEKE İLE KUPA AFRİKA'DA 2. BÖLÜM




Kupa Afrika'nın 2. bölümü cumartesi 12:15'te, tekrarı pazar 16:15'te... 3. bölümden itibaren salı akşamları 20:20'de de yayınlanmaya başlayacak.
6 Mayıs 2010 Perşembe
5 Mayıs 2010 Çarşamba
INTER'E RAHAT YOK


4 Mayıs 2010 Salı
EZELİ RAKİBİM BAŞARILI OLMASIN
Son haftalarda Avrupa'nın dört bir yanında ezeli rakiplerinin şampiyon olmasını istemeyen takımların başkanlarının, taraftarlarının yaptığı açıklamalara denk geliyoruz. Ne diyorlar peki?
Liverpool, M.United'ın şampiyon olmasını,
Lazio, Roma'nın şampiyon olmasını,
Real Madrid, Barcelona'nın şampiyonlar ligi finaline çıkmasını(bunda muradına erdi) ve ligde şampiyon olmasını,
Galatasaray, Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemediğini söylüyor.
İşte ezeli rakiplerinin başarılı olmasını istemeyen birkaç kulüp. Kimileri ben kazanamadım onlar da kazanmasın diyor, kimileri ekonomik sebepleri öne sürüyor, kimileri şampiyonluk sayısında rakibinin kendisini geçmesini istemiyor, kimileri de sırf gıcıklığına rakibinin şampiyon olmasını istemiyor. Peki onların başarılı olmaması için kendileri ne yaptılar bir bakalım? Öncelikle kimseye ithamda bulunmamakla birlikte İngiltere ve İtalya'da dedikoduların alıp başını yürüdüğünü de hatırlatayım!
Liverpool sahasındaki ilk maçı kazansa da M.United'a ikinci maçta kaybederek yarışta kalmasına yardımcı olmuştu. Peki M.United'a darbeyi nasıl vurdular? Geçtiğimiz haftasonunda sahalarında Chelsea'ye kaybederek.
Lazio başkent derbisinde 2 maçta da boyun eğdi Roma'ya. Peki Lazio ezeli rakibine nasıl darbe vurdu şampiyonluk yarışında? Onlar da Liverpool gibi rakibinin şampiyonluk yarışındaki rakibine kaybederek; Inter'e haftasonunda 2-0 yenilerek.
Real Madrid şampiyonlar ligi anlamında hedefine ulaşsa da bunu Inter sayesinde başardı. Ancak ligde iki maçta da kaybederek şampiyonluk yarışında darbeyi yiyen kendileri oldu. Ve şimdi bazı şeyler kendi ellerinde değil, diğer takımlardan medet umar durumdalar.
Gelelim Türkiye'ye! Galatasaray şampiyonluk yarışında 2 maçta da yenildi Fenerbahçe'ye. Şimdi Bursaspor'un şampiyon olmasını istediklerini söylüyor Başkan Polat, bir başka deyişle Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemiyor. Ancak İtalya ve İngiltere'deki benzerlerine oranla daha temiz ve tartışmasız bir mücadele ortaya koydular. İstekleriyle zıt bir görüntü oluştursa da Ali Sami Yen'de Bursaspor ile berabere kalarak Fenerbahçe'nin liderliğe oturmasını sağladılar. Belki işin ucunda lig ikinciliği vardı ama olmasa da -geçmiş yıllarda da örneğine rastladığımız gibi- sarı kırmızılılar aynı mücadeleyi sergilerdi.
Yani neymiş? X ya da Z takımı, her ne kadar başka etkenlerin olduğunu savunanlar olsa da eğer ezeli rakibinin başarılı olmasını istemiyorsan önce kendin ona dur demelisin! Yoksa Liverpool ve Lazio örneklerinde olduğu gibi kafalarda şüpheler doğurursun!
Liverpool, M.United'ın şampiyon olmasını,
Lazio, Roma'nın şampiyon olmasını,
Real Madrid, Barcelona'nın şampiyonlar ligi finaline çıkmasını(bunda muradına erdi) ve ligde şampiyon olmasını,
Galatasaray, Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemediğini söylüyor.
İşte ezeli rakiplerinin başarılı olmasını istemeyen birkaç kulüp. Kimileri ben kazanamadım onlar da kazanmasın diyor, kimileri ekonomik sebepleri öne sürüyor, kimileri şampiyonluk sayısında rakibinin kendisini geçmesini istemiyor, kimileri de sırf gıcıklığına rakibinin şampiyon olmasını istemiyor. Peki onların başarılı olmaması için kendileri ne yaptılar bir bakalım? Öncelikle kimseye ithamda bulunmamakla birlikte İngiltere ve İtalya'da dedikoduların alıp başını yürüdüğünü de hatırlatayım!


Real Madrid şampiyonlar ligi anlamında hedefine ulaşsa da bunu Inter sayesinde başardı. Ancak ligde iki maçta da kaybederek şampiyonluk yarışında darbeyi yiyen kendileri oldu. Ve şimdi bazı şeyler kendi ellerinde değil, diğer takımlardan medet umar durumdalar.
Gelelim Türkiye'ye! Galatasaray şampiyonluk yarışında 2 maçta da yenildi Fenerbahçe'ye. Şimdi Bursaspor'un şampiyon olmasını istediklerini söylüyor Başkan Polat, bir başka deyişle Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemiyor. Ancak İtalya ve İngiltere'deki benzerlerine oranla daha temiz ve tartışmasız bir mücadele ortaya koydular. İstekleriyle zıt bir görüntü oluştursa da Ali Sami Yen'de Bursaspor ile berabere kalarak Fenerbahçe'nin liderliğe oturmasını sağladılar. Belki işin ucunda lig ikinciliği vardı ama olmasa da -geçmiş yıllarda da örneğine rastladığımız gibi- sarı kırmızılılar aynı mücadeleyi sergilerdi.
Yani neymiş? X ya da Z takımı, her ne kadar başka etkenlerin olduğunu savunanlar olsa da eğer ezeli rakibinin başarılı olmasını istemiyorsan önce kendin ona dur demelisin! Yoksa Liverpool ve Lazio örneklerinde olduğu gibi kafalarda şüpheler doğurursun!
DI MARIA REAL MADRID'DE

Benfica, Arjantin madenini kazmaya da devam ediyor. Şimdi de Boca Juniors'tan hücuma dönük ortasahaya oyuncusu Nicolas Gaitan'ı kadrolarına katıyorlar. Arjantinli milli futbolcuya ödeyecekleri rakam 8.4 milyon euro. 2 sene sonra onu da 3-4 katına satarlar. Hayırlı işler!
3 Mayıs 2010 Pazartesi
6 LİGDE ŞAMPİYONLUK YARIŞI ANKETİ

Ömer Onur Çakmak: Fenerbahçe, Barcelona, Inter, M.United, Bayern, Marsilya
Agresifkid: Fenerbahçe, Barcelona, Inter, Chelsea, Bayern, Lyon (matemaktiksel olarak devam ediyor)
Mrcool: Bursaspor, Barcelona, Inter, M.United, Bayern, Marsilya
Bbbond: Bursaspor, Barcelona, Inter, M.United, Bayern, Lyon (matematiksel olarak devam ediyor)
2 Mayıs 2010 Pazar
İNGİLTERE'DE KOMPLOCU VAR MI?

Buna benzer bir maç da bu akşam İtalya'da oynanacak. Dün Roma'nın kazanıp maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturmasının ardından bu akşam Lazio'nun Inter karşısındaki performansını da merakla bekliyoruz. İtalya'nın komplo teorisyenlerine iş düşecek mi göreceğiz?!
LA LIGA'DA KURAL HATASI
Kural hatası var mı yok mu? La Liga'da da yapalım şu tartışmayı tam olsun. 63'te sarı kart gören Busquets'e hakem 79'da oyundan çıkarken ağır davrandığı için sanki bir sarı kart daha gösteriyor gibi gözüküyor. Ama çıkarmıyor kırmızı kartını. Barcelonalı futbolcular da öyle sanıyor gibi çünkü Puyol da hakeme itiraz ediyor. Görüntülerden edindiğim izlenim bu. Maçı yayında olduğum için izleme imkanım olmadı. Ama hakem Teixeira o kartı Villarrealli Llorente'ye gösterdiğini açıklamış maçtan sonra sanırım. İşin ilginç tarafı El Mundo Deportivo'da da Busquets 2 sarı kart görmüş gibi gözüküyor. Guardiola da "Ben de Busquets'e çıkardı diye gördüm" demiş. Raporuna ne yazdıysa o geçerli olacak tabii ama hakem hata yaptığının farkında sanki ve kıvırmaya çalışmış. Bence kural hatası var, Real Madrid gitsin bunun üzerine.

Yeni video. 22. saniyede hakemin sarı kartı açık bir şekilde Busquets'e gösterdiği görülüyor. Bunun onun ikinci sarı kartı olduğunu geç farkedince de kıvırmaya çalışıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)