19 Mart 2010 Cuma
ŞAMPİYONLAR LİGİ ÇEYREK FİNALLERİ
AVRUPA LİGLERİNDE ŞAMPİYONLUK YARIŞI
Bu sezon an itibariyle İngiltere'de ise 3 aday var; 66 puanlı Manchester United ile 64'er puanlı Chelsea ve Arsenal arasında şampiyonluk yarışı devam ediyor. İtalya'da yine 3 aday söz konusu; 59 puanlı Inter, 58 puanlı Milan ve 53 puanlı Roma. Almanya'da da şampiyonluk için 3 takım çekişiyor; 56 puanlı Bayern Münih, 54 puanlı Schalke ve 53 puanlı Bayer Leverkusen. En çok şampiyonluk adayı ise Fransa'da, tam 6 takım mücadele veriyor. 53 puanlı ve 1 maçı eksik Bordeaux, yine 53 puanlı Montpellier, 52 puanlı Auxerre, 51'er puanlı Lille ve Lyon ile 50 puanlı ve 1 maçı eksik Marsilya. Ve Turkcell Süper Lig 4 adayıyla en heyecanlı liglerin başında geliyor. 55 puanlı Bursaspor, 53 puanlı Galatasaray, 51 puanlı Beşiktaş ve 49 puanlı Fenerbahçe.
Bu 6 ligde şampiyonluk tahminleri ise sizden gelsin!
Ödül: 6'da 6 yapan ilk arkadaşa Michael Schumacher imzalı Mercedes GP şapkası.
SUNDERLANDLİ FUTBOLCULAR HANGİ OYUNUN TUTKUNU?
ATHLETIC BILBAO NASIL KURTULDU?
-------------------------------------------------------------------------------------
Cezaların detayları belli oluyor. Olayları çıkardığı iddia edilen 14 Athletic Bilbao taraftarı tespit edilmiş ve bunlara 5000 euro para ile 2 yıl spor sahalarına girmeme cezası verildi.
18 Mart 2010 Perşembe
ŞAMPİYONLAR LİGİ KAPTANLARI
DOĞUŞTAN PESci
Aramıza şimdi bir PESci daha katıldı. Grubumuzun ilk bebeği, Mert Ali. Bir uslu bir uslu anlatamam. Maşallah! Bakmayın öyle ufak tefek görüldüğüne de, doğduğunda kafasında benimkinden daha çok saç vardı. 3,5 aylıkken diş bile çıkarttı. Fotoğrafa tıklayıp büyütürseniz alt dişlerini görebilirsiniz. Şimdi 5 aylık. Geçen pazar günü hanımlar salonda laflarken biz de arka odaya geçip (tabii Mert Ali'yi de aldık yanımıza) oyuna başladık. İki kişi oynarken 3. kişi de Mert Ali ile ilgileniyordu. Tabii sürekli gözü ekranda. "Ne oluyor ya, bunlar napıyor, bu da ne?" der gibi bakıyordu. Ya da biz öyle zannediyorduk. Meğersem doğuştan PESciymiş. Aldı eline pedi, karşısına da en zayıf halka Ersan'ı oturttuk. Mert Ali attıkça coştu, kahkahalar atmaya başladı. En sonunda da "Bu ne ya bana doğru dürüst bir rakip bulun!" deyip babasının kucağında odadan çıktı. Büyüksün Mert Ali büyüksün!
17 Mart 2010 Çarşamba
AGUERO REAL MADRID'E DOĞRU
16 Mart 2010 Salı
CHELSEA 0 - 1 INTER
Çok da fazla akmadı dediğimiz Köprü'nün altındaki sularda ilk yarının son 5 dakikasında neredeyse boğuluyordu Interliler. 42. dakikada Julio Cesar, geçirdiği trafik kazasının ardından bir de Anelka tırıyla kafa kafaya çarpıştı neyse ki bundan da az hasarla kurtuldu. Hemen akabinde kornerden gelen top sırasında Samuel ahtapot gibi sarılıp yere indirince Drogba'yı Alman hakem Stark 2. kez penaltı beklentilerine karşılık vermedi. 2'si de penaltıydı bana göre. İkinci bir Ovrebo krizi mi bekliyordu acaba Chelsea'yi? Akıllara hemen Norveçli geldi. Stark'ın gözünün önüne de Drogba'nın maçın ardından patlattığı gözleri gelmediyse ne olayım! Gelmiş olacak ki bitiş düdüğünden sonra karşılaşmamak için Drogba ile -kırmızı karttı doğruydu- 86'da attı oyundan.
2. yarı Chelsea saldırır diye beklerken tam tersi oldu. Mourinho da bekliyor olmalıydı ki takımına sahasında bile oynatmadığı kadar hücum oynatınca Ancelotti'nin ekibi dağıldı, darmadağın bir oyun ortaya koymaya başladı. Pozisyonlara giren taraf Inter'di. 34. dakikada Eto'o'nun kaçırdığı gole, 60. dakikada Pandev ve 65. dakikada Milito da eklendi ve üçlü kazmalık kotalarını kullanarak Chelsealilere derin bir oh çektirdi. Ancelotti baktı ki pozisyonlara girmesi gereken kendileri ama tokatları atan rakip, "Alırım risklerin kralını" deyip, 61'de Ballack'ın yerine Cole'u, 74'te Zhirkov'un yerine Kalou'yu aldı oyuna. Aldı almasına ama kotayı dolduranlardan Eto'o 79'da çıktı sahneye. Tokatın kralını attı 3. kaleci Turnbull'a. Üstüste 2. yıl Stamford Bridge'den mutlu ayrılıyordu Kamerunlu. Drogba'nın kırmızı kartıyla artık Game Over'dı Chelsea için. İkinci yarıyı Julio Cesar neredeyse kurtarış yapmadan kapadı.
Zevkli bir maç oldu. Karşılaşmaya Moldovalı spikerle başlayıp, Fransız ile devam edip, Portekizli ile bitirdim. Hangisi en güzeliydi derseniz, fıçıbol fıçıbol diyen Portekizliler tempoyu yükseltişi ve düşürüşleriyle en iyisiydi derim. Büyük teknik adamları Michelin yıldızlı restoranların başaşçılarına benzetmişti Mourinho. Sanırım en güzel omleti yapan aşçı halen o!
RORY DELAP'E ÖZDİLEK HAVLUSU
15 Mart 2010 Pazartesi
HIDDINK'İN BABASI SAVAŞ KAHRAMANIYMIŞ
-------------------------------------------------------------------------------------
Bir dönem Fenerbahçe teknik direktörlüğü de yapan Hiddink'in Chelsea'nin başına getirilmesi Hiddink hakkında birçok makalenin gazete sayfalarında yer almasına yol açtı. Bunlar arasında en iyilerden biri The Times'tan Owen Slot'a ait. Slot'un makalesinin özeti aşağıda, okumanızda fayda görüyorum.
Hiddink’in Chelsea’nin teknik direktörlüğüne getirilmesi, Hiddink’in doğduğu yer olan Hollanda’nın doğusundaki 6 bin nüfuslu Varsseveld kentinde de heyecan yaşanmasına neden oldu. Heyecanın odağında ise halen hayatını huzurevinde sürdüren 92 yaşındaki Gerhardus Hiddink yer alıyor. Hiçbir maça gidemeyecek olsa da Chelsea’nin galibiyetleriyle heyecanlanacak bu kişi, Guus Hiddink’in babası.
Gerhardus –kısa adıyla Gert- özellikle altı oğlundan üçüncüsünün başarılarıyla Versseveld kentinde tanınan bir isim. Gert, ayrıca kentteki bir ilkokulun uzun yıllar müdürlüğünü yaptığı gibi, bir zamanlar “Varsseveld’in Stanley Matthews’u” olarak anılmasına neden olan uzun bir futbolculuk kariyerine de sahip. İngiltere’nin efsane oyuncusu Stanley Matthews ile Gert Hiddink’in benzerliği ise 1940’lı yıllardan başlayarak 45 yaşına kadar kentin SC Varsseveld futbol takımında futbol oynamasından kaynaklanıyor. Gert, kentin takımı 1949’da amatör ligde şampiyon olduğu dönemde de takımın oyuncusu olarak görev yapıyormuş. 75 yaşına kadar hakemlik de yapan Gert’in bilinmeyen yönü ise onun İkinci Dünya Savaşı’ndaki kahramanlıkları ile ilgili.
İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bir yıl sonra, yani Guus’un doğduğu yıl, Gert Hiddink Müttefiklerin Avrupa’daki Komutanı General Eisenhower tarafından yararlılıkları nedeniyle onurlandırılmış. Baba Hiddink’e verilen övünç belgesinde Müttefik ülke askerlerinin savaş döneminde kurtarılmasından ötürü ABD’nin övgüleri iletilmiş. Hiddink Ailesi’nin en küçük oğlu Rene, babasının yararlılıklarını şöyle anlatıyor: “Savaş döneminde yaptığı kahramanlıklarla bizleri son derece gururlandırdı. Babam, uçakları düşen İngiliz ve Amerikalı pilotları kullandığı bisikletiyle kurtaran, onları emniyetli bölgelere götürüp daha sonra ülkeden kaçmasını sağlayan biri.”
Savaş döneminde, Almanya sınırına sadece 10 kilometre mesafedeki Varsseveld’de yiyecek kuponlarının dağıtımını üstlenen Gert Hiddink, o dönemde bölgede yaşayan Yahudilere de gıda kuponu sağlamış. Ayrıca savaşın bir döneminde kendi evinde üç Yahudi’yi de barındırmış.
DELİKANLI BECKHAM
14 Mart 2010 Pazar
MESSI 3 - 0 VALENCIA
DİYARBAKIRSPOR TATİLE ÇIKTI
"(4) bu maddede belirtilen sebeplerle aynı sezonda ikinci kez müsabakanın tamamlanamamasına sebebiyet veren takımlar, bulunduğu sezonda müsabakalardan çıkarılarak, bir alt lige düşürülür ve bu takımla müsabakası olan takımlar müsabaka yapmaksızın hükmen galip sayılırlar. bu durumda olan takımların takip eden sezonda müsabakalara alınıp, alınmaması konusunda tff yönetim kurulu karar verir. alt lig bulunmaması halinde kulüpler bir yıl(sezon) müsabakalara alınmazlar."
TFF bu maddeye uymak zorunda. Buna göre Diyarbakırspor küme düşürülecek. Şampiyonluk yarışındaki takımlardan Galatasaray 29. haftayı, Beşiktaş ise 32. haftayı oynamadan 3 puanla kapatacak. Böyle bir karar sonrası tartışmalar da çıkabilir tabii. Mesela Fenerbahçe 5 hafta önce sahasında Diyarbakırspor ile 1-1 berabere kalmıştı. Bazı kendini bilmezlerin yüzünden bunların yaşanması, bu noktalara gelinmesi çok üzücü gerçekten. Bunun önüne geçmek çok zor. Ok yaydan çıkmış belli ki. İçinde bulunduğumuz durumu fırsata çeviren birileri var. Diyarbakırspor bu kişilerin umurunda değil. Federasyonun da böyle olayları önlemek için yapabileceği şeyler kısıtlı. Ne yapacaklar Diyarbakırspor taraftarlarını statlara almayacaklar mı? Ligimizi, futbolumuzu geçtim belki de sırf Euro 2016 adaylığı dolayısıyla evet belki de bu maça alınmamalıydı.