29 Mayıs 2009 Cuma
SAHTE ARMALAR
BARCELONA'YA GLADYATÖR MOTİVASYONU
JENSON BUTTON POOL POZİSYON'DA
ŞAMPİYONLUK KUPASI VERİLMEYECEK(Mİ?)
28 Mayıs 2009 Perşembe
GERARD HOULLIER
FATİH HOCA'NIN EŞOFMANI
UNITED'IN HATALARI
İkinci golde ise topu ceza sahasından uzaklaştırmaya çalışan Evra'nın gelişi güzel bir şekilde topu ileriye vurduğu, dönen topu bomboş olan Xavi'nin aldığı ve yaptığı orta sonrasında ceza sahasında bekleyen Messi'nin Ferdinand ya da O'Shea tarafından marke edilmediği için kule futbolcuların arasında kafayı vurduğunu söylüyorlar. Yani bireysel hatalar yenilen gollerde üst düzeyde.
Ferguson ise skoru çevirebilmek için çok uğraştı. Dizilişi ve taktiği 3 kez değiştirdi. İlk 35 dakika 4-3-3, sonraki 30 dakika 4-4-2, son 25 dakika ise 4-2-4 oynattı. Böylece takımının doğru ritmi yakalamasını sağlayamadı. Ancak O'nun gibi tecrübeli bir hoca Barcelona gibi bir rakibi çok daha iyi tanımalı, takımını buna uygun bir taktikle oynatmalı ve sahaya sürdüğü kadroyu da daha doğru seçmeliydi diye düşünüyorum.
İlginç bir diğer veri ise, United'ın yaptığı faul sayısı. Chelsea yarı final maçlarında sert futbolu ile Barça'lı oyuncuları yıldırmaya çalışmıştı ve bunda da neredeyse başarılı oluyordu. Dün United sadece 10 faul yaptı, Chelsea ise Nou Camp'taki ilk maçta 20, Stamford Bridge'de ise 16 faul yapmıştı. Maçın adamı Xavi'ye hiç faul yapılmadığı belirtelim ki 10 faulün 3'ü de Puyol'a yapılmış. İlk golde ilerleyen Iniesta'yı 2 kez yere indirmişler, bu sayı 3 olsaydı ilk golü belki de yememişlerdi. Gerçekten de dün United bir kız takımı gibiydi. Yumuşak futbolları sayesinde Barça'lı futbolcuların ritimlerini bulmalarına yardımcı oldular.
MORIENTES BOŞA ÇIKTI
Morientes'in iki Valencia'lı arkadaşıyla ilgili gönlünden geçenleri de söyleyelim; "Silva ve Villa'nın Valencia'dan ayrılmasını hiç istemem. Ancak kulübün yaşadığı şeyler ortada. Eğer ayrılacaklarsa Real Madrid'e gitmelerini tercih ederim, Barcelona'ya değil."
27 Mayıs 2009 Çarşamba
BARCELONA - M.UNITED CANLI ANLATIM
Barcelona'da Iniesta ve Henry oynuyor. Messi, Eto'o ve Henry üçlüsünü bugün bu sezonun en önemli finalinde yine izleyebileceğiz. M.United ise ortasahayı kalabalık tutacak. Ortadan Ronaldo, kanatlardan Giggs, Rooney ve Park ile etkili olmaya çalışacak.
Barça'da Alves, Marquez ve Abidal olmayınca Sylvinho kendine yer buldu, Puyol sağ bek, Toure savunmanın göbeğine çekilince yine genç Busquets'e de forma şansı doğmuş oldu.
Bu arada taraftarlar da stadı doldurmaya başladı. İlginç görüntüler var tribünlerde :) İşte bir M.United taraftarı, yeni yaptırdığı dövmelerini bizlerle paylaşıyor. Roma bugün tam anlamıyla tarihi günlerinden birini yaşıyor. Gün boyunca Roma caddelerinde içki yasağı olmasına rağmen taraftarlar adeta alkol banyosu yaptı. Bugün Roma'da olmak lazımdı diyorum başka da birşey demiyorum...
Karaborsada 3000 euro'ya bilet satılıyormuş. Parası olan için değer diyelim... Star TV halen dizi veriyor ne olur sanki bağlansanız şu stada, bize yaşatsanız atmosferi, o kadar çok malzeme varki Roma'da, anlat anlat bitmez... Neyse bağlandılar, İlker ağabeyin sesini duyduk.
Rıdvan Dilmen de gitmiş. NTVSpor'daki Not Defteri programı bantmış demekki! Bu maçı anlatmayı bırakın oynamayı isterdim, sahadaki 22 adam için gerçekten gurur verici bir gece.
Bu arada gözleri görmeyen ünlü İtalyan tenör Andrea Bocelli'yi tanımadı İlker ağabey. Olsun sağlık olsun!
1' Heyecan dorukta maça Barcelona başlıyor.
2' OOOOOOOOOO M.United yaklaştı gole. Ronaldo'nun büyülü vuruşlarından biri. Valdes güçlükle çeldi.
4' Zeminde harika bu arada. İçime doğdu Sylvinho gol atacak bu maçta.
6' M.United savunmasıyla, Barça hücumuyla ön plana çıkıyor. Bu da bu maçta çok gol olmaz anlamına gelebilir.
7' Ronaldo, Valdes'i gözüne kestirdi anlaşılan, buldukça yokluyor İspanyol'u. Ahanda 1 dakika sonra 1 şut daha. 3 oldu. 10' GOOOOOOOLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLL Eto'ooooooooooooooooo Barça 1 - 0 M.United. Yok yok yanıldım galiba bu maçta çok gol olabilir. Çok akıllısın be Eto'o. Senin için bu kadar basit işte topu ağlara göndermek.
12' Barça taraftarları oleyy çekmeye başladı. Henüz çok erken olsa da United nasıl gol atabilir, Rooney'nin bu maçta sol kanattan bindirmeleri pek sökmez. Puyol var çünkü orada.
15' Bakmayın bu arada üzerime Barça forması giydiğime, benim için "Henry" forması o. Tarafsızım yani :)
17' Gol olabilir. Çok tehlikeli bir nokta. Giggs de vurabilir. Giggs vursun. Ahhhhhhhhhhhhhh topun altına çok girdi.
19' Ooooooooooooooooooooooo Messiiiiii iyi şuttu gerçekten iyi, ama çok iyi değildi, çok iyi olsa gol olurdu :)
20' Ronaldo 4'te 0, kafayı da sayarsak 5'te 0.
24 - 26. dakikalar arası M.United için olmadı sayalım. Başları döndü.
28' Hoca ayıptır, dövdüler, tost yaptılar Messi'yi. Hadi United tempo yap biraz ama güzel geçmiyor final.
31' Eto'o - Puyol ikilisinden bir adet L1+üçgen izledik sağ çizgi üzerinde.
Devre arasında yorumumu video olarak yükliyeyim dedim ama 20 dakikadır yüklemedi,vazgeçtim. İlk yarı izlediğim bu sezonki en sıkıcı şampiyonlar ligi maçlarından biriydi. Park'ı çıkartıp Tevez'i almasını bekledim Ferguson'un ama Anderson'u çıkardı. Böylece Barça çok daha iyi, çok daha rahat top çevirmeye başladı. İkinci yarı daha zevkli geçiyor.
63' M.United geliyor, açmaya başladılar kanatlara doğru. Berbatov oyuna giriyor. Park çıkar kesin.
66' Evet Park çıktı Berbatov oyunda. Bu Park varya bu arada bu Xavi'ye, bu Iniesta'ya karşı oynadı!
70' GOOOOOOOOOOOOOOOLLLLLLLLLLLLLLLLL Messiiiiiiiiiiiiii. Cüce Messi kafayla dev Van Der Sar'ı avladı. Dünya'nın en iyi futbolcusu sezonun en büyük finalinde golünü attı. Barça 2 - 0 M.United. Geçmiş olsun M.United, geçmiş olsun Ferguson.
Bu arada maç öncesi M.United taraftarı olan 1 Amerikalı İtalyanlar tarafından bıçaklanmış. Hayati tehlikeyi atlatamamış, hastanede yoğun bakımdaymış. Çıkan olayların ardından Barça ve United taraftarları ile 4 İtalyan olmak üzere 13 kişi gözaltına alınmış.
İlker ağabey de Puyol gibi takımı için fedakarlık yapacak futbolcu örnekleri verirken Fenerbahçe'li futbolcuları saydı, Tuncay, Aurelio, Uche, bir isim daha söyledi unuttum, dikkatimi çekti.
BARCELONA 2 - 0 M.UNITED, BARÇA ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPİYONU
MAÇ SONU KISA BİR YORUM;
Adamım Henry hele şükür Şampiyonlar Ligi'ni kazandı. Maçın adamı Xavi.
Bu arada kupanın üzerine kazanan takımın adını kazıyan arkadaş geç kaldın, şu işi 70. dakikada yapmaya başlasan şimdiye yetişmişti.
Öte yandan Sylvinho sen ne ayaksın ya, o gözyaşları neydi öyle! :)
BÜYÜK FİNALE DOĞRU
26 Mayıs 2009 Salı
CRESPO VE QUARESMA GENOA'YA, DIEGO JUVENTUS'A
Bu arada Juventus da internet sayfasından Diego transferini resmi olarak duyurdu. W.Bremen bu transfer sayesinde kasasına 24.5 milyon euro koyacak. 3 sene önce 6 milyon euro'ya gelmişti Porto'dan. 4 katına sattılar Brezilya'lıyı. Juve 5 yıllık sözleşme imzaladı 24 yaşındaki Diego ile.
PAZAR GÜNÜ ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK
Cüneyt, Ersan ve ben. Neredeyse 20 yıldır bağlarımızı koparmadık. Çok iyi arkadaşlığımız var. Üçümüz de evlenmemize, 30 yaşına gelmemize rağmen arada bir çocukça şeyler yapabiliyoruz. Bunlardan biri de PES maçlarımız. Mahallenin varlıklı çocukları zamanında Amiga'larla oynarken biz sokakta plastik top peşinde koşardık. Ama hep içimizde kalmıştı bilgisayar oyunları ve bu yönümüzü tatmin etmek ancak bu yaşlara nasip olabildi. Bu işin en güzel taraflarından biri oynarken rakibi kızdırmaktır. Bunun birçok yolu vardır. Mesela attığınız bir gol sonrası sevincinizi 2-3 kat abartır ve rakibi moralman çökertmeye çalışırsınız. İtiraf ediyorum bu kez çok abartmışım :)
25 Mayıs 2009 Pazartesi
DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLAL!
AS'TAN ÇIKTIM YOLA VARDIM LİGTV'YE, ALLAH SONUMUZU HAYREDE!!!
TARAFTARIZ BİZ ÇEKERİZ CEFA
FİNALİN HAKEMİ
BU DA CANNAVARO'NUN VEDASI
BLACKBURN EFSANESİ TUGAY KERİMOĞLU
2008-09 sezonunun son maçında Blackburn kötü başladıkları sezonda ligde kalmayı garantilemişti, rakibi West Bromwich Albion'in ise ligden düşmesi kesinleşmişti.
Blackburn bu sezon belki de ilk kez dolu tribünlere oynayacaktı. 28500 taraftar stadtaydı. Yaklaşık 4000 kadar West Bromwich taraftarları da kendilerine ayrılan bölümü doldurmuşlardı. Maç öncesi herkesin konuştuğu tek birşey vardı; Tugay Kerimoğlu. Herkes Tugay'a övgüler yağdırıyor, O'ndan Blackburn efsanesi diye bahsediyorlardı.
Bizi gören her Blackburn taraftarı hoşgeldiniz demeyi de ihmal etmiyordu. Tugay maskeleri, tişörtleri ve Türk bayrakları her yerdeydi. Stad ve çevresi sanki Türk Milli Takımı maç yapacakmış izlenimi veriyordu. Maçta fazla önemli pozisyon olmadı ve karşılaşma golsüz sona erdi. Zaten kimse maçla ilgilenmiyordu. Maçın adamı olarak 85.dakikada Tugay oyundan çıktığında herkes kendisini ayakta alkışlıyordu. Maç bitimi kendisi için seromoni düzenlendi, kızı ile birlikte tribünleri dolaşarak vedalaştı. Kramponlarını kale arkası tribünlerine attı... Duygusal anlar yaşadı.
Tribünlerde ilginç pankartlar da vardı;
- Hoşçakal Tugay, Hoşgeldin Tuncay...
- Bize bir Türk daha lazım...
- Bizim Türk Lokumu Tugay...
- Süperman Tugay'ın pijamasını giyiyor vb...
Kariyerine yakışır, Blackburn futbol kulübüne verdiği hizmetler karşılığına yakışır bir veda töreni oldu. Bugüne canlı şahit olunca Tugay'ın milli takımımıza verdigi hizmetler karşılığında kendisine yakışır bir veda yapamadığımız kanaatine vardım. Tugay, Türkiye-Brezilya dostluk maçıyla Almanya'da milli takımımıza veda etmişti. Tribünlerin yarıdan fazlası boştu. O maçta da tribündeydim.
Keşke bizlerde kendisini Blackburn'lüler gibi uğurlayabilseydik...