2 Temmuz 2010 Cuma

JUVENTUS 2010-2011 FORMASI

New Holland ile olan 3 yıllık anlaşma sona erdi. Bahis şirketi BetClic ile yola devam ediyorlar. 2 yıllığına 16 milyon euro alacaklar. Deplasman formalarında yer alacak reklamsa henüz açıklanmadı. Ekonomik açıdan Juventus böyle bir yola gitti. İki formayı ayrı ayrı pazarladılar. Ama kulüp ile marka arasındaki bağlılık, özdeşleşme açısından nasıl bir durum ortaya çıkacak merak ediyorum. Teka deyince aklıma Real Madrid gelirdi mesela. Formaya gelince evinde giyeceği klasik formasına lafım olamaz ama ya deplasman?

1 Temmuz 2010 Perşembe

APAÇİ DÜNYA KUPASI

ROY HODGSON LIVERPOOL'DA

Duruşundan asil biri olduğu hemen belli oluyor. Gerçek bir İngiliz beyefendisi. Sakinliğini her koşulda koruyan bir soğukkanlılık abidesi. Belki de bu anlamda olması gerektiğinden de daha fazlası. Son 3 sezondur Fulham'da yaptıkları ortada. Küme düşme potansiyeli yüksek takımı ilk sezonunda ligde tutup ertesi sezon tarihinin en iyi lig sıralamasına yerleştirmesi ve 3. sezonunda da Uefa Avrupa Ligi'nde finale taşıması onun kulübüne uyum sağladığında neler yapabileceğini gözler önüne serdi. Şimdi Liverpool'un başında. Anfield için doğru adam mı? Tecrübesiyle, ada futboluna hakim olmasıyla, Avrupa arenasında da kendisine kattıklarıyla evet doğru adam gibi duruyor. Liverpool'un da bu sezon Avrupa liginde mücadele edeceği düşünülürse başarı çizgisi açısından şartlar kendisi için de uygun gözüküyor. Kendisinin de söylediği gibi bu onun kariyerinin en önemli işi. 34 yılda 15 farklı takım çalıştıran bir teknik adam, 62 yaşında, 16. takımında bunu söylüyorsa ne mutlu ona!

Liverpool'un Benitez'in ardından yeni bir yapılanmaya gittiğinin ilk sinyali Hodgson'un getirilişi. Hodgson'ı sistemini, anlayışını oturtma çabasından önce mesai harcayacağı başka konular da bekliyor muhakkak; takımın yıldızlarının sırtındaki transfer pençeleri. Gerrard, Mascherano ve Torres gibi star isimler şampiyonlar ligi sahnesinde olamayacak olmalarının da etkisiyle gelecek günlerde İspanyol ve İtalyan kulüplerine doğru yelken açma eğiliminde olacaklar. Sadece bunlar da değil, Hodgson'ı takımın temel direklerinin ayrılma söylentileri kadar futboldan zerre anlamayan iki adamla yapacağı mücadele de bekliyor. Selefi Benitez'i de günden güne yiyip bitiren ikili, Hicks ve Gillett. Liverpool'a geldiği için mutluyum ama bu iki adamla uğraşacağı içinse üzgün, sabır diliyorum.

30 Haziran 2010 Çarşamba

90 TÜRK, MOSES MABHIDA STADI'NDA

Maçın başlamasına kısa bir süre kala toplu halde stada doğru gidiyoruz.



Maç öncesi tribünde Brezilyalı taraftarları coşturuyoruz.



İkinci yarı başlamadan az önce dev ekranda bizi gösteriyorlar. TRT de göstermiştir diyerek mutlu oluyoruz.



Maçın sonlarına doğru karşı tribündeki gruptan birkaç arkadaş Türk bayrağını tribünde gezdirmeye başlıyor. Ancak güvenliğin engeline takılıyorlar.




Not: Videoları izleyemiyorsanız DNS ayarlarını update ediniz. 208.67.222.222 ve 208.67.220.220

90 TÜRK ŞOVU KAPTI

Maç günü sabah otel önündeki eğlencenin ardından ufak bir şehir turu yaptık. Durban'ın varoşlarından da geçtik zengin kesimin yaşadığı semtlerden de. Beyazların çoğunlukta olduğu semtlerde hırsızlığa karşı müstakil evlerin ve apartmanların duvarları oldukça yüksek yapılmış ve tüm duvarlar elektrikli tellerle çevrilmiş. Sakinlerin hepsi bir güvenlik şirketi ile anlaşmalı. Yıllık anlaşmalar yapıyorlar ve evleri sürekli olarak bu şirketler tarafından korunuyor ve kontrol ediliyor. Anlaşmaları biter ve uzatmazlarsa hemen 1 hafta sonra evleri soyuluyormuş. Tabii böyle olunca da bu tarz hırsızlıkların arkasında güvenlik şirketlerinin olduğu akla geliyor.

Ardından Durban'ın merkezinde yer alan ve içinde 3000'den fazla orkidenin olduğu botanik bahçesini gezdik. Sonraki durağımızsa öğle yemeği için gittiğimiz bir Hint restoranı olan Jaipur Palace idi. Karnımızı doyurduktan sonraysa soluğu Durban sahilinde aldık. Biz gittiğimizde Fanzone'un yakınında bir grup gösteri yapıyordu. Ufak bir tribüne oturuyorsunuz ve önünüzde duran ufak davullarla şefin verdiği tempoya ayak uyduruyorsunuz. Siz bırakınca ordan geçen bir başkası oturuyor ve eğlence öylece sürüp gidiyor. Ancak biz gittiğimizde Bando ESES'in de katkısıyla o grubun şovunu resmen çaldık. Kendi müziklerimizi çalıp, tezahüratlarımızı yapınca ilgi bizim üzerimize yoğunlaştı ve rollerini çaldığımız adamlar bize "n'olur biran önce gidin çünkü sizin yüzünüzden biz yapmamız gerekenleri yapamıyoruz" dediler. Biz de kırmadık ve ufak çağlı şovumuzun ardından olay yerinden ayrıldık. Reuters ve birkaç Güney Afrika televizyonu bizden bol bol görüntü alırken, bir Brezilyalı gazeteci de benimle neden Durban'da olduğumuz ile ilgili bir röportaj yaptı.







Tüm bunların ardından artık yavaş yavaş maça gitme vakti geliyordu...

Not: Videoları izleyemiyorsanız DNS ayarlarını update ediniz. 208.67.222.222 ve 208.67.220.220

29 Haziran 2010 Salı

MAÇ SABAHI 90 TÜRK


25 Haziran'da oynanan Brezilya-Portekiz maçını izlemek üzere Durban'a gelen 90 Türk, maç sabahı kaldıkları otelin önünü adeta bayram yerine çevirdi. Güney Afrikalılar çevredeki binalardan şaşkınlıkla onları izledi. Türkiye'nin olmadığı bir turnuvada taraftarlarının olması ortaya çok ilginç görüntüler çıkardı. Yaklaşık 7 saat sonra başlayacak maç öncesi Türk taraftarlar havaya işte böyle girmeye başlamıştı.





Not:
Videoları izleyemiyorsanız DNS ayarlarını update ediniz. 208.67.222.222 ve 208.67.220.220

Yarın: 90 Türk Durban plajında nasıl rol çaldı ve Moses Mabhida Stadı tribünlerinde Türk bayrağı gezdirmek isteyen arkadaşlarımız nasıl durduruldu?

27 Haziran 2010 Pazar

90 TÜRK İSTANBUL YOLUNDA

90 Türk bugün Ushaka Marine World gezisinin ardından öğleden sonra İstanbul'a gitmek üzere yola koyuldu. Coca-Cola'nın 90 Türk kampanyasının blogger'ı olarak kendileriyle Durban'da keyifli birkaç gün geçirdiğimi söylemeliyim. Kendilerine iyi yolculuklar diliyoruz. Daha önce de söylediğim gibi onlarla ilgili elimde birçok video var özellikle maç günü yaşananlar görülmeye değer. Ancak otelin interneti sağlıklı bir şekilde video yüklememe izin vermiyor. Salı akşamı İstanbul'a döndüğümde birçok videoyu sizlerle paylaşacağım. Bu arada Bando ESES'e TRT'den de talep geldi. Arkadaşları Johannesburg'ta konuk edeceklerdi. En son aldığım bilgi bu yöndeydi. 90 Türk çarşamba akşamı sıcak ve güneşli bir günde Durban'a geldi ve bugün serin ve yağmurlu bir Durban akşamında ülkeyi terkediyor. Yolları tekrar açık olsun!