
10 Nisan 2010 Cumartesi
101 GOLLÜ MESSI

39 KAMERALI YAYIN

Allah CANAL + ve GOL TV'nin Musa Çözenlerine sabır versin! Herhalde nirvanaya erişirler bugün!
MESSI'Yİ KİM DURDURACAK?

NIKE VS ADIDAS

NIKE TAKIMI: Valdés, Ramos, Albiol, Piqué, Puyol, Alves, Busquets, Iniesta, Marcelo, Cristiano Ronaldo e Ibrahimovic.
ADIDAS TAKIMI: Dudek, Arbeloa, Milito, Maxwell, Kaká, Xavi, Xabi Alonso, Raúl, Messi, Higuaín y Benzema.
9 Nisan 2010 Cuma
EL CLASICO'YA DAMGA VURACAK KİŞİ
Bugün videolardan gidiyoruz. İşlerimin yoğunluğundan dolayı birşeyler yazmaya vaktim olmuyor. Televizyon için hazırladıklarımı sizlerle paylaşmakla idare ediyorum.
8 Nisan 2010 Perşembe
GUERRERO VE FEDERASYON'DAN TAM İSABET


TİPİK ALMAN HAREKETİ



7 Nisan 2010 Çarşamba
UYANIK ROONEY
M.United-Chelsea maçını sakat olan Rooney arkadaşlarıyla birlikte locadan izliyor. Devre arasında Rooney odada yalnızken servis yapan kadınlardan biri büyük bir bira ile geliyor ve bardağı masaya bırakıyor. Eyleme geçmeden önce heyecanlı bir şekilde tırnaklarını yiyen Rooney kadın çıktıktan sonra hemen biraya uzanıyor ve kimseye çaktırmadan(!) küçük bir bardağa biraz dolduruyor. Hemen ardından da aklına monitöre bakmak geliyor ve bozuntuya vermeden hiçbir şey yokmuş gibi sahaya bakmaya devam ediyor.
MESSI TSUBASA OLMA YOLUNDA

6 Nisan 2010 Salı
AH PAPATYAM VAH CÜMBÜR CEMAAT AİLE!

5 Nisan 2010 Pazartesi
BAHİS DÜNYASI VE ERKEN UYARI SİSTEMİ
Evsahibi, deplasman takımı ya da beraberlik... 2,5 gol üstü ya da altı... Toplam gol, ilk yarı-maç sonucu, handikaplı maçlar... Çifte şans ya da maç skoru...
Daha da abartırsak, maça kim başlayacak, ilk taçı kim atacak, ilk kart kime çıkacak, ilk golü kim atacak, ilk faulü kim yapacak, penaltı olacak mı vs.
Bahis dünyası aldı başını gidiyor. Sadece futbolla sınırla kalsa yine iyi. Artık neredeyse her spor dalıyla ilgili ortaya para koymak mümkün. Çünkü birilerinin cebinizdeki parada fazlasıyla gözü var. Son kuruşunuza kadar sizi emmek istiyorlar. Bu yüzden sanal alemde bahis oynatan internet siteleri, sokak aralarında da dükkanların sayısı her geçen gün artıyor. Oturduğu yerde cebindeki üç kuruşu basıp karşılığında binleri alma peşinde olan binlerce insan var. İşsizliğin alıp başını gitmesiyle bu dünyayı kendisine gelir kapısı olarak görenlerin sayısı da artıyor. Ya da çok parası olup bu işe sırf zevk için bulaşanlar da azımsanmayacak sayıda.
Bahis dünyasında milyar dolarlar dönüyor. Dolayısıyla sadece eline kağıt kalem alıp oynayanların dışında bu işin bizzat içinde olan aktörlerin de bu dünyanın cazibesine kapılmaması mümkün değil. Ayrıca ceplerini dolduran bahis patronları da onlar olmadan hiçbir şey yapamaz. Hakemler, yöneticiler, futbolcular da bunun farkında. Bazıları ihtiyaçları ya da açgözlülükleri nedeniyle maçları manipüle ederken bazıları da tehdit yoluyla bu kirli dünyanın içine çekiliyor, mecbur bırakılıyorlar. Futbolu yönetenlerin bu anlamda başında büyük bir dert var. Dünyanın dört bir yanında hergün oynanan yüzlerce maçı takip etmek zorundalar. Kolay iş değil. Ama bir yerden başlanmak zorunda. Öncelikle çoğunluğun ilgi duyduğu, en çok bahisin oynandığı büyük liglerin ve turnuvaların takibiyle başlanması da en doğru olanı.
FIFA da bunu yapıyor. Bundan yaklaşık 4 yıl önce ciddi bir adım atarak kendi bünyesinde bir birim oluşturdu. Bu birim İsviçre'nin Zürih kentinde sıradan bir ofiste "Early Warning System" yani "Erkan Uyarı Sistemi" adı verilen programı kullanıyor. Ekip üyeleri bu bilgisayar programı sayesinde maçları ve oranları sürekli kontrol ediyor. Şüphelendikleri bir durum olduğundaysa bunu hemen bahis şirketlerine bildiriyor. Ardından da kanıtlarıyla FIFA'ya raporluyor. Bu yeni sistem için ilk olarak 2006 Dünya Kupası pilot proje olarak seçildi ve her maç çok sıkı şekilde takip edildi. Yaklaşık 1 yıl sonra da birimin kurulduğu resmen açıklandı. Şu anda dünya çapında yaklaşık 500 bahis şirketiyle bağlantı halindeler ve oranlarını sürekli olarak takip ediyorlar. Birim futbol federasyonlarıyla da bağlantılarını kuvvetlendirme aşamasında. Başı şike illetiyle dertte olan federasyonların talep etmesi halinde maçları takip etmeye yarayan donanımları sağlamakla birlikte bunların kullanımı konusunda da eğitim veriyorlar. Mesela 2008 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin talebiyle Pekin Olimpiyatları kurulan bir ekip tarafından her anıyla izlendi, raporlandı. Ayrıca 2010 Dünya Kupası eleme maçları da Zürih'teki bu ofis tarafından yakın merceğe alındı. Baş analist Detlev Zenglein elemelerde şüpheli bir durumla karşılaşmadıklarını söylüyor.
Şimdi sırada Dünya Kupası var. Sistem elemelerin bitmesinin ardından turnuva başlayana kadar daha da geliştirilecek. Ancak büyük maçları kontrol etmek çok da zor olmasa gerek. Herkesin gözünün üzerinde olduğu maçları manipüle etmeye cesaretlenebileceklerine inanmıyorum. Asıl dikkatlerin üzerinde olması gereken alt liglerde oynanan maçlar. Bunların kontrolü için de daha çok zaman geçmesi gerekiyor. Ya da birileri vicdanıyla hareket edip ahlaklı davranmak zorunda. Bahis dünyasına umut bağlayan arkadaşlar da şunu unutmamalı ki, ne olursa olsun en sonunda kazananın kasa olduğu gerçeği tokat gibi yüzümüze çarpıyor, çarpmaya da devam edecek. En nihayetinde, kaybettiklerinizin bir kısmını karşılayabiliyorsanız bile şanslılar arasındasınızdır, bunu unutmayın ve kendinizi çok fazla kaptırmayın!
Daha da abartırsak, maça kim başlayacak, ilk taçı kim atacak, ilk kart kime çıkacak, ilk golü kim atacak, ilk faulü kim yapacak, penaltı olacak mı vs.
Bahis dünyası aldı başını gidiyor. Sadece futbolla sınırla kalsa yine iyi. Artık neredeyse her spor dalıyla ilgili ortaya para koymak mümkün. Çünkü birilerinin cebinizdeki parada fazlasıyla gözü var. Son kuruşunuza kadar sizi emmek istiyorlar. Bu yüzden sanal alemde bahis oynatan internet siteleri, sokak aralarında da dükkanların sayısı her geçen gün artıyor. Oturduğu yerde cebindeki üç kuruşu basıp karşılığında binleri alma peşinde olan binlerce insan var. İşsizliğin alıp başını gitmesiyle bu dünyayı kendisine gelir kapısı olarak görenlerin sayısı da artıyor. Ya da çok parası olup bu işe sırf zevk için bulaşanlar da azımsanmayacak sayıda.
Bahis dünyasında milyar dolarlar dönüyor. Dolayısıyla sadece eline kağıt kalem alıp oynayanların dışında bu işin bizzat içinde olan aktörlerin de bu dünyanın cazibesine kapılmaması mümkün değil. Ayrıca ceplerini dolduran bahis patronları da onlar olmadan hiçbir şey yapamaz. Hakemler, yöneticiler, futbolcular da bunun farkında. Bazıları ihtiyaçları ya da açgözlülükleri nedeniyle maçları manipüle ederken bazıları da tehdit yoluyla bu kirli dünyanın içine çekiliyor, mecbur bırakılıyorlar. Futbolu yönetenlerin bu anlamda başında büyük bir dert var. Dünyanın dört bir yanında hergün oynanan yüzlerce maçı takip etmek zorundalar. Kolay iş değil. Ama bir yerden başlanmak zorunda. Öncelikle çoğunluğun ilgi duyduğu, en çok bahisin oynandığı büyük liglerin ve turnuvaların takibiyle başlanması da en doğru olanı.

Şimdi sırada Dünya Kupası var. Sistem elemelerin bitmesinin ardından turnuva başlayana kadar daha da geliştirilecek. Ancak büyük maçları kontrol etmek çok da zor olmasa gerek. Herkesin gözünün üzerinde olduğu maçları manipüle etmeye cesaretlenebileceklerine inanmıyorum. Asıl dikkatlerin üzerinde olması gereken alt liglerde oynanan maçlar. Bunların kontrolü için de daha çok zaman geçmesi gerekiyor. Ya da birileri vicdanıyla hareket edip ahlaklı davranmak zorunda. Bahis dünyasına umut bağlayan arkadaşlar da şunu unutmamalı ki, ne olursa olsun en sonunda kazananın kasa olduğu gerçeği tokat gibi yüzümüze çarpıyor, çarpmaya da devam edecek. En nihayetinde, kaybettiklerinizin bir kısmını karşılayabiliyorsanız bile şanslılar arasındasınızdır, bunu unutmayın ve kendinizi çok fazla kaptırmayın!
4 Nisan 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)