Beşiktaş'ın Quaresma için kulübü Inter ile anlaşma sağladığı belirtiliyor ve ekleniyor, "Ancak Quaresma Türkiye'ye gelmeye sıcak bakmıyor." Menajeri Jorge Mendez ile görüşen yönetici Serdar Adalı'nın aldığı cevap bu. Peki ne yapıyor Beşiktaşlı yöneticiler -uzun uğraşlar sonucunda- "Türkiye'ye gitmem" diyen Portekizli'den yeni bir randevu almayı başarıyorlar. Salı günü bu kez Quaresma'nın da hazır bulunacağı toplantıda son bir defa dil dökerek(!) Portekizli futbolcuyu ikna etmeye çalışacaklar. Evet, Quaresma Türkiye'ye gelmeye sıcak bakmıyor olabilir. Bu en doğal hakkıdır. Onu Porto'dan Inter'e getiren, şimdi de Real Madrid'in başına geçmeye hazırlanan hocası Mourinho'dan bir beklentisi de var. Üstüne üstlük daha önünde uzun da bir transfer dönemi söz konusu.
Bu gelişmelerin gerçekten böyle olmadığını düşünmek isterdim. Çünkü haberin detaylarının ardından Beşiktaş'ın bu transferden sağlayacağı yarar açısından mücadeleye 1-0 yenik başlıyor. İki kupayla kapatılan sezonun ardından hayal kırıklığı yaratan Beşiktaş'ta yönetimin bu ısrarının sebebi de anlaşılabiliyor aslında. Yıldırım Demirören başkanlığında transferde yaptıkları yanlışlıklara, ödedikleri uçuk rakamlara bir yenisini daha da ekleme çabasındalar. Maksat da kayıp sezon üzerine taraftarın gözünü boyamak. Evet bu yönetimlerin başvurdukları bir yöntemdir. Ancak bu çalışmaları sessizce yürütüp, bomba olduğunu düşündükleri transferi birden ortaya çıkarsalar daha da çarpıcı olur, maksatlarına daha etkili bir şekilde ulaşırlar. Beşiktaş yönetimi ise Milano'dan gelen haberler doğrultusunda bu transferi eline yüzüne bulaştırdı.
Bu gelişmelerden sonra transferin bir şekilde gerçekleştiğini, Quaresma'nın ikna edildiğini düşünelim. Beşiktaş'a yarar sağlar mı? Evet verim alabilirler, Portekizli'nin yetenekleri tartışılmaz. Ancak alamama ihtimalleri daha da yüksek. Bunu da Portekiz sınırları dışındaki geçmişine bakarak tahmin ediyorum. Öncelikle Quaresma saha içinde topla artistik hareketler yapmayı seven, tribünleri oynamayı tercih eden bir futbolcu. Saha dışındaki performansı da içindekinin bir yansıması aslında. Alemi seven, kolay şımarabilen, geldiğinde Lamborghini'sini ikinci gün Nevzat Demir tesislerinin değil, Sortie'nin kapısına çekebilecek bir karaktere sahip. Yani özellikle geride bıraktığımız sezonda kulüplerin dillerini yakan, sahada bekleneni sergileyemeyip saha dışında basına bolca malzeme verebilecek tipte biri. Bu yüzden Beşiktaş yönetimi transfer yapmak için önünde bir ton vakit varken, bu tek taraflı sevdadan vazgeçmeli. Quaresma'yı da daha fazla çizdirmemeli!
30 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
çok doğru söylemişsin.. bence de beşiktaş bu sevdadan vazgeçmeli bu adama verilen paraya acırım.. yeteneklerine rağmen hiç sevmem kendisini.. yılın bidonu nolcak...
düşüncelerimin aynısını yazmışsınız..
kutlarım..
Herşey bir tarafa, Lamborghini'sini Sortie'nin önüne çekebilmesi için önce bir tane satın alması lazım. Videodaki araba Audi R8 çünkü :))
Nasıl olsa kulubün parası deniz yemeyen keriz anasını satayım, yapılan yanlış transferlerden sonra çöpe giden paralardan sonra çıkıp hiçbir resmi makam yıldırım demirörene aziz yıldırıma adnan polata hesap sorabilirmi soramaz, neden çünkü adamların kulüp yönetiyor, acaba kendi sahip oldukları şirketlerde yöneticileri guiza transferinde olduğu gibi 50 trilyonluk bir yanlış alım yapsa sonu ne olur, ya da del bosgue faciası,milliyetçiliğiyle övünen türk halkının bu duruma uyanması lazım, muhasır medeniyetler seviyesine bu israf edilen paralarla ulaşacaktık biz...
Yorum Gönder