28 Aralık 2010 Salı

ABARTMAYIN...


Sizleri geçtiğimiz sezona götüreceğim...

Yok abi allahınsen yapma, hiç açma o bahsi dediğinizi duyar gibiyim :)

Hatırladınız mı ?
Oynanan futbolun eleştirildiği, sakat onca oyuncunun sebebi: Mustafa Denizli.

Hayır, kabul edemezdi Türk futbolseveri, böyle futbolu, böyle geriliği. Bu kadar sakatta neyin nesiydi? Takıma Mustafa Denizli değil, bir kondisyoner gerekti...Olmazdı, olamazdı bu futbola şampiyonluk yakışmazdı...
Hepsi zaten Mustafa hocanın hatası. Defansif oynatırdı, gol sorunu yaşatırdı, gençleri oynatmazdı. Hocalığı bile şüpheliydi. Sadece şanslıydı!!!

Hadi geçtiğimiz sezonun ilk yarı sonuna bir bakalım: 5. sıradaki Beşiktaş, liderden 5 puan geride. Attığı gol sayısı 20, sadece 10'du yediği...


Sonra Schuster geldi...

Ortalık coşku, kıyamet...

Koskoca Real Madrid teknik direktörü. Daha önce Del Bosque öyle değildi zaten o Yeniköy kasabıydı... İşte buuuuu... Hücum oynayalım da ne olursa olsundu, yenileceksek böyle yenilelimdi vs. vs. vs.

4 ay sonra.....

Beşiktaş ilk yarıda yine 5. ancak bu kez liderin 14 puan gerisinde, attığı gol sıkı durun: Mustafa hocanın AŞIRI defansif kadrosundan sadece 5 fazla hem de Guti'li Quaresma'lı kadrosuyla... Yeneni sormayın isterseniz...

Eeee ne oldu şimdi ???

Yanlış anlamayın bu ne Mustafa hocayı övme, ne Schuster'i yerme amaçlı bir yazı... Yukarıda bahsettiğim gerçek günlük hayatını bu kadar basite indirgeyen bir toplumun konu futbola gelince eleştiriyi ya da övgüyü ne kadar abarttığı...

Sakın bana bu sezonki sakatlıklardan dem vurmayın, geçtiğimiz sezon aynı dönemde 10 numara oynayabilecek 4 oyuncunun birden sakat olduğunu hatırlayın...

Sonra bi de şeyi hatırlayın;
Mustafa hocanın dışladığı Batuhan'ın bugünkü durumunu,
Geçen sezon kadroya alınmayan Ali'nin bugün aldığı eleştirileri,
Genç oyuncu dostu! Schuster'in Necip gibi bir tazenin üzerine getirdiği kuma sayısını.

Sezon sonu da değerlendirmenizi yaparken şunu hatırlayın :
Bernd Schuster'in kulüp tarihinin en güçlü kadrosuna sahip olduğunu...

Hatırlayın, ama lütfen abartmayın...



Güney Mergen

Not: Arkadaşlar yazı yakın arkadaşım Güney Mergen'e ait. Benim fikirlerim değil. Katıldığım yerler olduğu gibi katılmadığım yerler de vardır.

9 yorum:

YK dedi ki...

Bilgi yanlışlığı var. Geçen sene Beşiktaş sakatlıktan bu kadar şikayetçi değildi. Hatta Denizli döneminde takım çok az sakatlık yaşadığı için kondisyoner Stefano Marrone ziyadesiyle ön plana çıkmıştı. Denizli'nin ikinci yılında sakatlık biraz daha fazlaydı ama bu yılkiyle karşılaştırılmayacak kadar azdı.
Geçen sene oynayamayan 4 tane 10 numarayı da merak ettim doğrusu. İsimlerini paylaşır mısınız?
Sonrasında, Schuster için yapılan 'genç oyuncu dostu' tarifi de size ait sanırım. Schuster hiç bir dönem böyle bir özelliği ile ön plana çıkmamıştır.

fabianernst dedi ki...

necip in ustune kuma mı ali yi geçen sene sen içeri kat edebiliyor musun o zaman gel a takıma diyen bir adam denizli.denizliyi ovme shuster i yerme yazısı değil diyorsunuz ama kuma lafi epey iyiymiş yani.keşke orhan gulle ye de değinseydinz.veya tabataya 8.5 a alınırken ağırlığı koysaydı denizli hocamız.ismail ile tabataya 14 .5 verilirken bu adamın ok i gerekiyor.orhan gulleyi elimizden kaçrırken bu adamın suçu vardı.necipin kumasina gelince bu sene denizli olsaydi necip kaç maç çıkardı geçen sene hangi maçlarda oynamış necip.fernandes ernst ile guti nin rotasonunda kullanılmak için alindı.ve gelelim en guçlu kadro masalına ya cidden buna inanıyormusunuz holosko nihat delgado tabata bu adamlar 2 senedir yuhlanıyorsa kendi stadlarinda guti ve q7 ile hakikaten tarihin en guçlu kadrıosu olmaz. ama siz fotogol fotomaç gibi gazeteler okuyan eto fenerde tevez kartalda başlıklı haberlerle kendinden geçen taftara yazıyorsanız bu yazıyı ona bir şey demem yani.nihat geçen sene 5 gol bile atamaış tabatanin ne oluğu belli holosko adamin içinden geçme hali belli.nobre yi gs da baros u kesip oynatabilrseniz helal olsun derim zaten.yazını ustu guzel de altta genç oyuncu dostu unlemi epey niyet okutur okuyucuya .tabata nihat nobre holsko erhan guven fink 5 maç oynayıp 15 maç sakatlanan ferrari bunlari yonetimn zaafi olduğu kadar denizlinin de iş bilmezliğidir.ali kuçik e olum sen içeriye kat edebiliyor musun o zaman buyur gel a takım antremanına diyen adam genç dostuymuş.denizli genç dostu demedim duyar gibiyim.de shuster denizli kıyasinız olduğu için soyledim bunları. orhan gulle nin gidişini biraz araştirın.beşiktaş tabataya ferariye ismaile 26 .5 milyon bonservis verdiyse burada denizli hocamizin yonetim kadar suçu vardır o paraya yıllarin hocasi ayni kalitede adam bulamıyorsa zaten beşiktaş dan gitsin derim.

Forza dedi ki...

Abi, madem boyle bir yazi buraya tasindi..

Keske gecen senenin Mustafa Denizli'nin 2. senesi oldugu, Schuster'in yarim donemi yeni bitirdigi de belirtilseydi..

Keske Avrupa kupalarindaki performanslarda okurla paylasilsaydi..

Keske Mustafa Denizli'nin takiminin ve Schuster'in takiminin goreceli buyuk maclardaki(derbi maclar-deplasmandaki Porto maci) oyun formasyonu ortaya konsaydi..

Su 10 numara oynayabilecek 4 oyuncuyu da merak ettim ayrica. Kimmis yahu o 10 numaralar?

Besiktas taraftari tabeladan bagimsiz mutludur. Takimin ortaya koymak istedigi oyun ortada..

Transflerlerin isiginda genisleyen ufuktan da bahsedilseydi keske ? Erhan Guven degil de Simao geldi bu takima. Aaa dogru, Olasi basarisizlikta kullanilacak bu transfer; 12 puntoluk Simao ile de olmadi haberleriyle...

Biz abartmayalim, pek tabi..

Ama ne olur, siz de abartmayin artik. 6 ayda hocanin 14 puan geride olduguna dem vurmayin.. 6 ay sonra buraya "Alex Ferguson ilk yilinda ne yapti sanki, istikrarsiz Turk futbolu" ana temali yazilari gorecegimizi de biliyoruz.

Ne olur,

Abartmayin abi.

Dip not: Bu yazi okurun yazara isyanidir. Bu isyanin nedeni ise var olan rezil Turk spor(skor) basinindan ayri bir yerde durduguna inanilan yazarin okurda yarattigi hayal kirikligidir.

Saygilar..

mcan dedi ki...

Lütfen sezon sonu değerlendirmenizi yaparken şunu da hatırlayın;
Schuster olmasaydı muhtelemen Quaresma, Guti, Simao, Fernandes, Almeida gibi isimlerin hiçbiri Beşiktş'a transfer olmayacaktı.

non of your business dedi ki...

ekrem bugün sağ bek mi sol açık mı oynayacak acaba diye düşündüğümüz günleri de hatırlayalım.
denizli'nin bu haftaki tavşanı acaba kim olur diye de hatırlayalım.
her ne kdar sıkıntılı olsa da türk futbolunun en gelcek vadeden adamlarından batuhan'ı harcamasını da hatırlayalım.
denizli'ya çamur atmak niyetinde hiç deilim ama denizli-schuster karşılaştırması gerçekten komik olmuş.
güzel olan şu ki futboldan en iyi anlayan güzide beşiktal taraftarı denizli döneminde "söylesene hoca takım niye oynamıyor" derken bugün dağ gibi schuster'in yanındadır. böyle oynattığı sürece de olmaya devam edecektir.

GÜNEY dedi ki...

Değerli okurlar,
Öncelikle yazıma yorum ve eleştiri vasıtası ile gösterilen ilgiden memnun olduğumu belirtmek isterim.O yüzdendir ki kavram karmaşası yaratmış olan bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak adına klavyenin başına geçtim.

Şimdi öncelikle bir kez daha altını çizeyim M.Denizli-B. Schuster karşılaştırmasına gitmek gibi bir gaflet içinde olmam.Benim dikkat çekmek istediğim husus bir taraf fütursuzca, "hoca bile değil" şeklinde eleştiri toplarken diğer tarafın pembe gözlüklerin gözlere kaynak yapıldığı önemli sayıda bir SEYİRCİ topluluğu tarafından korunmasıdır.

Öyle bir koruma ki bazı gerçekleri göz ardı etme, öyle bir düşünce ki sezon sonunda yaşanacak muhtemel hayal kırıklıklarına hazırlıksız...

Ben sadece abartmayalım dedim.Çünki böyle bir kamuoyu görüyorum son günlerde..Serde asilik de var ya, olamıyoruz skor yazarı, beklemiyoruz sırf insanlara hakaret etmek için sezon sonunu, ikinci yarıda alınacak sonuçları....

Çünki amacımız prim yapmak diil, üzüm yemek , bağcıya saldırıp kendimizi tatmin etme peşinde değiliz....
O yüzden peşinen söylüyoruz dilimiz döndüğünce bazı aksaklıkları, yine naçizane bana göre yanlışları...

GÜNEY dedi ki...

Gelelim bazı eleştiri noktalarına....
Beşiktaş geçen sezonun ikinci yarısıyla birlikte çok iyi bir kondisyoner olan Stefano Morrone'nin eksikliğini yaşamış ve sakatlıklar zurnanın zırt dediği yerde yani ikinci yarının ilk haftalarının ardından oldukça artmıştı.O dönemki kadro bugünkü kadar zengin değildi, ekrem'in sakatlığı, rıdvan'ın eksikliği q7 kadar ses getirmezdi, getirmedi.Aynı dönem 10 numara oynayabilecek oyuncuların sakatlığından bahsetmiştim.Dikkat edin 10 NUMARA DEMEDİM, oynayabilecek dedim.Mevcut kadroda 2 ara pas yapabilecek, yaratıcılık özelliği diğerlerinden fazla isimler yani.

O dönem bu isimler tello-yusuf-tabata ve delgado...Sakatlıklar ve sakatlık dönüşü formsuzluklar yüzünden en önemli maçlarda ya sahadan uzaktaydılar ya da sahada yoktular...
Genç oyuncu dostu tabirinin yanlışlığına dem vurmuş bir okuyucu.Arkadaşlar böyle bir deyim var, pek çok kişi , otorite, alt yapı yöneticileri, hatta genç futbolcuların kendileri bunu çeşitli zamanlarda zikretti.Ben de konunun sebep-sonuç ilişkisi içinde sakatlıklar-zorunlu tercihler olayına bağlı olduğunu saptadım ve bunu paylaştım.

İtirazım M.Denizli'nin de , Schuster'in de aklından zoru yoksa her teknik adamın da bindiği dalı kesmeyeceği, yeterli ise genç oyuncuya da yer vereceği, iki farklı teknik adamdan birinin aynı konuda hiçte fark arz edemeden tu kaka olmaması gerektiği...

Genç oyunculardan bahsetmişken ilk kez ve son kez söylüyorum, Orhan Gülle Beşiktaş'ın oyuncusu değildir nokta...
Eleşitiri her zaman başımın tacı çok samimi söylüyorum bunları.Ama haklı çıkma adına karıştırmayalım elmalar ile armutları.Burada olay iki teknik adamın da önemli işler ve önemli hatalar yaptığı...

Ben henüz Beşiktaş'ın transferlerine de değinmedim.O konuyu da sonra masaya beraberce yatırırız eğer isterseniz.Ha bu arada bu kadar kavram karmaşası içinde doğru ve net anlaşılmış fikirlerim de var tarafınızdan.Evet bence kulüp tarihinin en güçlü kadrosu şu anki.

Gelen oyuncuların kalitesi malum.Mevcut kadronun alternatif çeşitliliği de...Dikkat edin en iyi takım demedim.En güçlü kadro dedim.Bana Nihat'ın performansını anlatmayın lütfen bu performansla milli takımımızın 11'in de olduğunu, hiç bir zaman Beşiktaş'ın oyuncusu olamayan holosko'nun da ülkesinde a milli olduğunu, hatırlayalım, kriter kağıt üzerindeki güçtür, o gücü vücuda getirecek kişi ise ne sizsiniz ne benim Bernd Schuster'dir...

Sezon sonu nasıl bir kadro ile nasıl bir sonuç aldığına bakalım diyorum.Daha sonra tekrar konuşuruz ama Schuster'in winner bir antrenör olduğuna da inanmıyorum.Ama dedim ya bu da ayrı birkonuHa bu arada Nobre'nin, Baros'u kesmesine gerek bile yok çünki her sezon 25 maçın üzerinde sahada kalabiliyor.Baros ise önce sahaya çıkmayı başarsın yeter...

ÖNEMLİ NOT: Benim Schuster hakkındaki samimi düşüncelerim ayrı bir konu ve Mustafa Denizli ile de ilgisi olmayan bir olgu, onu da paylaşır tartışırız ilerde...Skorlar alınmadan, sezon bitmeden, kendimi sağlama alma kaygım olmadan...

ELEŞTİRİYE DE PAYLAŞIMLARA DA DEVAM...:)

Forza dedi ki...

Abi bu bizim BJK Tv'de calisan insanlara bir seyler oluyor, ben buna karar verecegim en sonunda :)

Ben isin Besiktas kismina hic girmeyecegim. 4 aylik performansa gore hocayi konusmak yersiz geliyor bana. Ciksin oynasinlar bakalim Mayis'a kadar, o zaman bir iki kelam ederiz.

Buyuk bir fikir catismasi yasiyoruz. Schuster winner bir antrenor degil demek bence kusura bakmayin ama futbol fukaraligidir.

Bakin, biz bu adami cok sevdik. Belki bu yuzden hassasiz, belki yapmamamiz gerekeni yapip sizin de kalbinizi kirariz. Ama kirariz.

Schuster, Getafe tarihinde ilk defa Avrupa'ya cikmistir. Bizim buyuk Besiktasin en buyuk basarisi olan Uefa ceyrek finalini yapmistir Schuster'in yarattigi takim. Kupada final oynamistir. Klup tarihinde ilk defa cikilan 1. ligin 3. yilinda hem de. Oynattigi futbolu hatirlayan coktur. Getafe Real Madrid'in belalisi derken yillara dayanmiyordu bu iddia. Barca'ya 4 atip elediklerini de mi unuttuk?

Gecelim Real Madrid donemine, bu adam lig tarihinin rekor puanini alip o efsane Barca'yi 2 macta yenerek sampiyon olmadi mi ? Yanilmiyorsam 90 civari gol atti o takim abi. Ezdi Barcelona'yi. 100 yilin takimi Barcelonayi. Uzayli Messi ve arkadaslarini.. Winner kaliplarina girmiyor mu bu basarilar ? Bu adam degil miydi LA Liganin en iyi Hocasi odulunu alan ? Hem de Getafe'yi calistirdigi donemde.

Nacizane istegim, birakalim oynasin Schuster'in takimi. Belli ki bu adamin isi sahada. Futbolu oynatiyor, belli bir futbol fikri koyuyor sahaya. Takimi da ayni sekilde. Pozitif futbolun temsilcilerinden Schuster. Bunu yaparken basarili olmayi da ihmal etmeyenlerden.

Benim sizden, Okan abiden ve diger futbolu sadece futbol olarak gormek isteyen medya mensuplarindan tek bir istegim var. Birakin Schuster'i felan da, kendi icinizdeki curuk elmalara savas acin. Inanin taraftarlar bilincli artik. Ne Fenerbahce taraftari Zico'nun gonderilmesini isterdi, Ne Galatasaray taraftari yillardir sahnelenen hoca sirkulasyonundan memnundur. Ulke futbolunun onundeki en buyuk engel beceriksiz yonetimler ve yanlis yonlendirme yapan medyadir. Bakin, Bu ulkede ne Alman mesteklaslariniz gibi takim ve futbol analizleri yapabildiniz yillarca, ne de Ingilizler gibi futbolun arka bahcesinden girip onunden cikabildiniz. Tigana'nin kurdaniyla ugrastik yahu aylarca... Lucescu'yu sarapci yaptik, Del Bosque'yi kasap. Low gibi adami teneke baglayip gonderdik.. Daha neler neler..

Surci lisan ettiysek affola. Interaktif bir ortamda, basinda icimizden gordugumuz bir insan cikinca cene dusuyor :)

Saygilar..

YK dedi ki...

Ekrem'in, Rıdvan'ın sakatlığının Q7 kadar ses getirmeyeceği bir kenara o kadar çok sakatlık da olmadı. Beşiktaş geçtiğimiz yıl, bu yılkiyle karşılaştırılacak derecede sakatlık sorunu yaşamadı. Mesela bu yıl 18 kişilik kadroyu kuramadığımız çok maç oldu. 17 kişiyle, 3 kaleciyle çıktığımız maç oldu. Geçtiğimiz yıl böyle bir durum olmadı...
Schuster için "Genç oyuncu dostu" tabiri yok. Bunu diyen biri varsa da Schuster hakkındaki bilgilerini gözden geçirsin. Bugüne kadar Getafe'de, Levante'de kaç oyuncu parlatmış? Albin dışında tek oyuncu hatırlamıyorum...