"Arsenal'i izlemek neredeyse Barcelona'yı izlemek gibi. Fabregas ve Nasri, ben ve Iniesta gibi oyuncular. Ama aradaki fark şu; Arsenal'deki her oyuncu her nerden geldiyse oranın sisteminin bir ürünü. Ama Barcelona'daki oyuncular 10-12 yıldır bu takımın içinde. Burada ilk günden itibaren size düşünerek oynamayı öğretiyorlar. Bu kulübe adımınızı attığınıza yapmanız gereken ilk şey rondo (ortada sıçan). Düşünüyorsun, düşünüyorsun, düşünüyorsun. Topa sahip olma sorumluluğunu ve onu kaybetmenin verdiği utancı kavramaya başlıyorsun. Topu almadan önce kafanı kaldırıp etrafa bakarsın. Boş bir alanda mısın değil misin kontrol edersin. Sonra kim boştaysa ilk fırsatta topu ona gönderirsin. Modern futbol oldukça hızlı, topa iki kez dokunmaksa artık yavaşlık demek."
Mevzu ancak bu kadar güzel anlatılır. Röportajın tamamının Türkçe çevirisi Barış Gerçeker'in blogunda, eline sağlık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder