Marca gazetesinde bugün yayınlanan röportajın tamamı...
Soru: Tebrikler. Real Madrid'e transfer oluyorsun.
Cevap: Çok teşekkür ederim. Benim için çok mutlu bir gün. Son birkaç günün ardından bugün benim için çok özel. Real Madrid tarafından istenmek her gün olan birşey değil.
S: Real Madrid'in seninle ilgilendiğini ne zaman öğrendin?
C: Menajerim bana söyledi. Ve herşey çok çabuk gelişti. İlk tepkim gülümsemek oldu. Sonra ne zaman sonuçlanacak diye düşünmeye başladım. Bu geçen kısa süre oldukça heyecanlıydı ve asla unutmayacağım. Anlaşmaya varıldığında kim olduğumu hayal etmeye başladım. "Ben Nuri, artık Real Madrid'in adamıyım, Real Madrid'in futbolcusuyum." diye düşündüm. Eşsiz bir histi.
S: Başka teklifler de vardı. Arsenal, Manchester United, Bayern Münih gibi. Neden Real Madrid?
C: Çok basit. Çünkü Real Madrid dünyanın en büyük kulübü. Zor bir tercih olmadı. Eğer sizi Real Madrid çağırıyorsa Real Madrid'e gidersiniz. Para ya da başka birşeyle ilgisi yok. Sadece Real Madrid o kadar. En büyük tarih onların. Real Madrid'e kimse hayır diyemez.
S: Borussia Dortmund'u bırakmak da kolay değil, öyle değil mi?
C: Evet, nasıl Real Madrid'e kimse hayır diyemez diyorsam, benim için Dortmund'u bırakmak da o kadar kolay değil. Borussia Dortmund bana çok şey verdi. Bu yüzden basın toplantısı düzenleyerek allahısmarladık demek istedim. Dortmund'a ve taraftarlarına saygılı davranmam gerekirdi. Burada ilk kez 16 yaşında forma giydim ve onlara çok şey borçluyum. Veda etmek kolay değil ama insanlar benim kararımı anlamalı. Borussia her zaman kalbimde olacak ve üyelik kartımı hep yanımda taşıyacağım.
S: Madrid'de beklentilerin ne?
C: Amacım, benden beklenen herşeye karşılık verebilmek. Dediğim gibi Real Madrid dünyanın en büyük kulübü ve nereye gittiğimin farkındayım. Benim için yeni bir kulüpte yeni bir mücadele başlıyor. Kendimi geliştirmeye devam edeceğim. Daha uzun bir yolum var. Çünkü daha çok gencim.
S: 22 yaşındasın. Real Madrid'de mücadele etmeye hazır hissediyor musun kendini?
C: Eğer korkun var mı diye soruyorsanız, kesinlikle hayır. Bu mücadeleye hazırım. 16 yaşındayken Borussia'nın formasını giydim ve 50.000 kişinin önüne çıktım. Baskıya alışığım, bunu geçmişte fazlasıyla yaşadım. Real Madrid gibi bir kulüpte oynamaya hazırım. Madrid'de oynamak bir hayaldi ama hedef değil. Hedefim burada başarılı ve kalıcı olmak.
S: Bana kendinden bahset biraz da. Kendini bir futbolcu olarak nasıl tanımlarsın?
C: Kendi hakkımda konuşmayı pek sevmem. Bunu size bırakıyorum. Oyuncu olarak takımıma bağlı biri olduğumu söylemeliyim. Profesyonelce çalışırım. Güçlü ve zayıf olduğum yanlarımın farkındayım. Çok çalışıp Real Madrid'e faydalı olacağım.
S: Mourinho ile konuştun mu? Ne dedi sana?
C: Evet konuştuk ve benim için çok özel bir andı. Size ne konuştuklarımızı söylemem çünkü özel şeylerdi. Ama benim için çok önemliydi.
S: Teknik direktörlüğü için ne söyleyeceksin?
C: Dünyanın en iyilerinden. Onunla çalışmak istemeyecek futbolcu yoktur. Benim için büyük bir ayrıcalık. Onunla çalışmaktan onur duyacağım. Bunun için sabırsızlanıyorum.
S: Ya Mesut Özil?
C: O benim iyi bir arkadaşım. Adapte olmamda yardımcı olacağı için kendimi güvende hissediyorum. Her iki ya da üç günde bir konuşuyoruz. Harika bir sezon geçiriyor. 1 yılını tamamlamış olacak ve bana fazlasıyla yardımcı olacak. Onunla beraber oynamaktan çok mutlu olacağım.
S: Mesut yeni takımınla ilgili neler söyledi?
C: Eşsiz bir kulüp olduğunu, futbol oynamaktan zevk aldığını ve kendini geliştirdiğini söylüyor. Madrid'de futbolcular farklı bir boyutta oynuyor. Bu çok güzel.
S: O da senin geliyor olmandan mutlu mu?
C: Tabii ki! Çok mutlu.
S: Peki Madrid şehri için neler söyleyeceksin?
C: Yaşamak için çok güzel bir şehir. Ama Dortmund da öyle! :) İnsanların dostça olduğunu ve futbolu çok sevdiklerini biliyorum. Ama benim için en önemlisi kulüp. 24 saatimi futbolu düşünerek yaşıyorum.
S: Evli misin, bekar mı?
C: Evliyim. Hayatım çok sakin ve düzenli.
S: Ronaldo, Casillas ve Alonso gibi oyuncular için neler söyleyeceksin?
C: Dünyanın en iyi futbolcuları. Real Madrid mükemmel oyunculara sahip. Onlarla birlike oynamak inanılmaz olacak.
S: Önümüzdeki günlerde Madrid'e gelip yeni takımının maçını izleyecek misin?
C: Bilmiyorum. Kulüple ne zaman Madrid'de olacağımı görüşeceğim. Daha hiçbir plan yapmadık.
S: Bernabeu'yu biliyor musun?
C: Evet milli takımla orada maç yapmıştık. Olağanüstü. Oraya çıkıp yukarı doğru baktığında vay be diyorsun. Orada oynamanın hayalini kurmuştum. İlk kez oynadığım zamanı da unutamıyorum. Kaybetmiştik ama kendimi çok şanslı hissetmiştim.
S: Şimdi artık yeni bir rakibin var, Barcelona.
C: Barcelona da çok büyük bir takım. Ama konuşmak için biraz erken. Bundesliga'da sezon henüz bitmedi.
S: Real Madrid'e bir diz sakatlığıyla birlikte katılıyorsun. Bu seni endişelendiriyor mu?
C: Hayır. Çünkü yeni sezonun başlamasına daha var. Sakatlığım geçiyor ve hiçbir endişe taşımıyorum. Sakatlıktan kurtulmak için çok çalışıyorum. İnsanlar kuşku duymamalı, Real Madrid'de oynamamı engelleyecek bir durumum yok. Sakatlığım çok ciddi değil.
S: Dört dil konuştuğun doğru mu?
C: Evet. Türkçe, Almanca, İngilizce ve Hollandaca.
S: İyi bir öğrenci miydin yoksa dil öğrenme konusunda yetenekli misin?
C: Her ikisi de. Dil öğrenme konusunda sıkıntı çekmiyorum. Geleneklerini ve kültürünü bildiğinizde öğrenmek de kolay oluyor. İspanyolcayı da hızla öğreniyorum.
S: Borussia'da 8 numarayı giyiyordun. Ama Real Madrid'de 8 numara Kaka'nın. Bu konuda talebin oldu mu?
C: Hayır lütfen! Böyle şeylere çok fazla önem veren bir oyuncu değilim. Hafta boyunca çok çalışırım ve kadroya girmek için çaba sarfederim. Benim için önemli olan futboldur, diğer şeyler değil.
ENLERİ
Otomobil: Audi S5.
Renk: Beyaz.
Şehir: İstanbul. Tatile gitmek içinse Antalya.
Stadyum: Santiago Bernabeu ve tabii ki Borussia Dortmund.
Film: Denzel Washington'ın oynadığı tüm filmler. O dünyanın en iyi aktörü.
Kitap: Simyacı.
Müzik: R&B ve tüm Türkçe şarkılar.
Hobi: Ailemle zaman geçirmek ve play station oynamak.
Hayal: Real Madrid ile şampiyonlar ligi şampiyonu olmak.
Dilek: Tüm ailem için sağlık.
Sevdiğin şeyler: Yemek yemek ve uyumak.
Sevmediğin şeyler: Yalanlar.
Telefonunun melodisi: Şampiyonlar ligi müziği. Eylül ayından itibaren canlısını duyacağım.
Bir kadın adı: Tuğba, eşimin adı.
10 Mayıs 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Hoş bir röporta olmuş,umarım gelecekte kendisini daha iyi yerlerde görürüz fakat şu anda en iyi yerde sayılır zaten
Yorum Gönder