Hollanda kulüplerinin geleceği ile ilgili kötümser olan Michel Platini "Ajax bir daha Şampiyonlar Ligi'ni kazanamayacak" demişti. Avrupa'nın büyük kulüplerini Güney Amerikalılar'ın ardından en fazla besleyen ülke olan Hollanda'nın en ünlü akademisine sahip takımı Ajax'ın bunu artık bir ticaret gibi gördüğü gerçek. Son olarak Huntelaar gibi kendisine faydalı bir ismi Real Madrid'e satarak bunu gösterdiler. "Kaliteli oyuncularını satarsanız nasıl güçlü bir takım olabilirsinizki" diyen Platini 6+5 kuralını destekliyor böylece minimum 6 yerli futbolcu oynatılmasını sağlayarak Ajax ve onun gibi kulüplerin yine zirveye tırmanmasını amaçlıyor. Bu durumu Cruyff biraz daha açıyor. Cruyff İngiliz kulüplerinin Avrupa'daki hakimiyetine gönderme yaparak Platini'yi destekliyor. "Büyük kulüplerle diğerleri arasındaki fark giderek açılıyor" diyor efsane. "Parası olan kulüpler kadrolarını birçok oyuncu ile takviye ediyorlar. Bunların bir kısmı da doğal olarak kadroda kendilerine yer bulamıyor. Bu birçok ülkede yaşanan önemli bir sorun. En yetenekli futbolcular İngiltere, İtalya ve İspanya'ya gidiyor. 6+5 kuralı bizim ihtiyacımız olan şey. Politikacılar Avrupa'da serbest dolaşım sağlarak en aptalca işe imza attılar." 6+5 kuralı en çok İngilizlerin işine gelmediği bir gerçek. Benitez Liverpool'u İspanyollarla, Wenger Arsenal'i, Abramovich Chelsea'yi tüm dünyadan topladıklarıyla doldurduğu sürece İngilizlerin şampiyonlar ligi çeyrek finaline her sene 4 takım sokması gayet normal. Bu da artık şampiyonlar ligini yıldan yıla zevksiz, esprisiz kılmaya başladı. Uefa'nın da amacı bu duruma bu kural sayesinde son vermek. Aksi halde Avrupa futbolu iyice kaplan-ceylan muhabbetine dönecek.
3 yorum:
ülkemizdede yabancı sınırı kaldırılsın deniyordu geçen sene.en dogrusu bu olacaktır eminim
ben daha da ileri götüreyim, 3 yabancılı günler ne güzeldi... halbuki hayatta yoktur böyle bir bakışım ama böyle bir anlamı vardı futbolun, her takımın 11ini ezbere biliyorduk, yabancı almak çok güzeldi, özenebiliyordun, en iyisini arıyordun... peki şimdi ne oldu? ne anlamı kaldı bir takımı güçlendirmenin... hiçbir profesyonel boksör döveceğini bildiği adamla sokakta kavga etmez... sürekli dövecek mi yani artık parası olanlar?
bu süreç bu saçmalık çok anlamsız değil mi? yani hiçbir şey bilmeden ben yarın piyango kazansam takım kurabilecek miyim yani? real betis i araplar, bilmemkimi amerikalılar alacak... o zaman ne anlamı kalacak peki, neyi izleyip neyi takip edeceğiz ya da neden edeceğiz?
sınırlara çok karşıyım aslında ama bazı sınırların olması gerekiyor sanırım... bir de fenerbahçe 11 yabancı da alsa bu kafayla bir adım ilerleyemez!
zengin ile fakirin arasında uçurum, eşitsizlik sanırım en fazla konu futbol kulüpleri iken gözümüze batıyor ve birşeyler yapma, yeni kanunlar, kurallar koyma gereği duyuyoruz. yoksa bu eşitsizlik bu kanunsuzluk, büyük balık küçük balık ve doğanın kanunu heryerde geçerli değil mi.. ajaxın şampiyonlar ligini alma olasılığı ne kadar ise kapıcı mehmet efendinin altına son model bir bmw çekme olasılığı da o kadar değil mi? bir eşitsizliğe isyan edilecekse futboldakinden başlamak çok göz boyamak değil midir? konu futbol olunca dank eden kafalar, dünya düzeninin işleyişinden bir haber mi yaşıyorlar?
Yorum Gönder