3 Temmuz 2009 Cuma

HALDUN ÜSTÜNEL İLE BİR GALATASARAY MUHABİRİNİN TELEFON KONUŞMASI *

Galatasaray'da son 2 yılda yapılan transferlerde başaktör olan yönetici Haldun Üstünel'in bu sezon da yapılan transferlerin altında imzası var. Rijkaard ve Abdul Kader Keita transferlerinde muhabirleri ve doğal olarak basını terse yatıran Haldun Üstünel ser veriyor sır vermiyor. Avrupa'da Üstünel kadar transfer operasyonunu gizli yürütebilen yönetici sayısı çok az. Ve Üstünel önümüzdeki hafta bir transfer daha patlatmaya hazırlanıyor. Galatasaray muhabirlerinden Temel bunun farkında ve telefonla Üstünel'in ağzından bilgi almaya çalışıyor.

Haldun Üstünel: Alo!
Temel: Haldun ağabey iyi günler ben Temel.
Üstünel: Aaa Temel nasılsın?
Temel: İyi olmaya çalışıyorum, pek iyi sayılmam.
Üstünel: Hayrola n'oldu? Karadeniz de gemilerin mi battu?
Temel: Daha ne olacak? Resmen bize sağ gösterip sol çakıyorsunuz transferlerde.
Üstünel: Nerden çıkarıyorsun Temel. Ben size sağ göstermiyorum ki sol çakayım. Sağı gösteren sizsiniz kendi kendinize. Masa başında kafanızdan adam uyduruyorsunuz. Yok Schuster'miş, yok Ramos'muş, yok Govou'ymuş vs. Nerden buluyorsunuz bu isimleri anlamıyorum?
Temel: Ama napalım Haldun ağabey, Madrid'e gittiğinizi öğreniyoruz. Size sorduğumuz da söylemiyorsunuz. Biz de Madrid'de kim var, kim olabilir diye düşünüp toto oynuyoruz. Olabilecek isimleri de yazıyoruz. Hiç mi birşey yazmayalım?
Üstünel: Sen de haklısın Temel. Ama daha önce de yaşadık böyle şeyleri, isim verince size yazıyorsunuz sonra transfer işi zora giriyor. Aziz Yıldırım bıraktıktan sonra Fenerbahçe'yi söz her türlü ismi açıklayacağız size.
Temel: Ohhh Ohhh 3 sene daha isim yok yani.
Üstünel: Eee yani!
Temel: Anladım Haldun ağabey. Bak ne diyeceğim! Almanya'daymışsın galiba, bir sağ bekle görüşüyormuşsun.
Üstünel: &/(%(=?^'+&/(=
Temel: Alo orda mısın Haldun ağabey?
Üstünel: Burdayım.
Temel: Sağ bek diyorum Almanya diyorum.
Üstünel: (//+^'+%/))=??)(
Temel: Ya Haldun ağabey ne güzel konuşuyorduk. N'oldu bir anda transfer sorunca hemen başka bir boyuta geçtin yine.
Üstünel: Sorma boşuna söylemem.
Temel: Ama ağabey bak zor durumdayım. Müdür durmadan sıkıştırıyor, fırça üstüne fırça yiyorum. Bu transferi de önceden yazmazsam mahvolurum.
Üstünel: ......
Temel: Ya Haldun ağabey n'olursun konuş, gözünün çapağını yiyim konuş. Bari Almanya'da mısın onu söyle!
Üstünel: (/%%+%+/?=)&+^
Temel: Ya Allah'ım kafayı yiycem. Haldun ağabey baş harfini söyle bari adamın!
Üstünel: ?)/(&%^%/()
Temel: Nereli bari hangi ülkeden?
Üstünel: (&%^+%&/)(=?%^'
Temel: Yaaaaaa çıldırtma be ağabey beni n'olursun! Kaç yaşında onu söyle!
Üstünel: &/%^^'%&()=??
Temel: Ya n'oluyo be söyle diyorum. Söyleeeeeeeeeee! Söyliyceksin işte.
Üstünel: Ayıp oluyor ama Temel, bak yıllardır arkadaşlığımız var Florya'da. O yüzden saygı gösteriyorum kapatmıyorum yüzüne.
Temel: Haklısın Haldun ağabey bir an için kendimi kaybetmişim. Sakinleştim tamam, iyiyim, kendimdeyim. Bak ne diyeceğim. Daha önce oynadığı takım hangisi?
Üstünel: (/&+^^'%&/())=?
Temel: (İç ses başlar) Allah'ım ya adama bak. Transfer dışında ne güzel konuşuyoruz adamla, ama transfer sorunca adam dut yemiş bülbüle dönüyor. Başka bir boyuta geçiyor. Ne ketum adammışsın be! (İç ses biter) Ya tamam Haldun ağabey ben pes ettim. Seninle .idik yarışına giremeyeceğim. Haklısın senin ağzından transferi öğrenmek imkansız. Bu yüzden o koltukta oturuyorsun ve işini de iyi yapıyorsun. Saygı duymaktan başka çarem yok. Ama yarın öbür gün kapıya koyarlarsa beni, senin kapını çalacağım anında haberin olsun.
Üstünel: Olmaz olmaz birşey sen rahat ol.
Temel: İnşallah! İyi ben kapatıyorum o zaman.
Üstünel: İyi.
Temel: Tamam o halde.
Üstünel: Tamam Temelciğim.
Temel: Tamam.
Üstünel: Okey. Görüşürüz.
Temel: Görüş... Ya Haldun ağabey allahaşkına kim bu adam yaaaaaa!
Üstünel: Öptüm, byeeeeeeee!
Temel: Aloooo dur kapatma. Bitti mi transfer bitti miiiiiiii?
Üstünel'in telefonu: Bip bip bip...


*Muhabirin adı ve bu telefon konuşması tamamen hayal ürünü olup sadece Haldun Üstünel'in ağzının ne kadar sıkı olduğunu ve yürüttüğü transfer işlerini sır vermeden yaptığını gösterme amaçlıdır.

7 yorum:

Sade dedi ki...

Habercilik standartlarının değiştiğini kabul edemeyen masa başı yazarlarına, muhabirlerine ve onların patronlarına selam olsun!!! İçinde büyük bir gerçeği barındıran bu yazı için çok teşekkürler.

aşkın dedi ki...

@Sade
Profil fotoğrafını her görüşümde kalp atışlarım hızlanıyor.

Sade dedi ki...

* Hızlanmanın çok sebebi olabilir?

aşkın dedi ki...

Varsa başka sebebi, buyrun? :)

ergin aslan dedi ki...

Son iki sezondur transferlerde başrolde de transferlerin geri dönüşümü nerede... Geçen yıl takım ligi 5. bitirdi, Avrupa Kupalarına bile son hafta gidebildi... Yani hangi transferin elle tutulur hangi yanı var. İsimler biliniyor olabilir ama geri dönüşümleri nedir GS'ye... Mesele isimli adam getirmek mi? faydalanacağın adam getirek mi?

Adsız dedi ki...

@123golyetmez;

Geri dönüşleri yok demişsin. Ben sana Üstünel'in transferinde etkili olduğu futbolcuların geri dönüşlerini söyleyeyim:
1. Milan Baros 31 maç 20 gol 7 asist
2. Fernando Meira 21 maç yaklaşık 2 milyon euro karla Zenit'e satıldı.
3.Harry Kewell 26 maç 8 gol 5 asist.

Bu bilgiler sadece lig maçlarını içeriyor ve transfermarkt'dan. Ölü olarak geldi denilen bu üç transfer gözönünde bulundurulursa bana göre bu futbolcular gerekeni yapmışlardır takım için. Takım başarısı olarak diyorsan dediğin gibi takım olmak gerekiyor öncelikle. Geçen sezon takım olamadı ki Galatasaray sakatlıklar ile uğraşmaktan. 2 sezon önce ise (2007-2008) hatırladığım kadarıyla şampiyon olmuştu Galatasaray. Yani senin dediğin anlamda da geri dönüşümü olmuştu yapılan transferlerin. Diğer taraftan benim Haldun Üstünel'e bir teklifim var: Sağlık kurullarına transfer yapsınlar eğer önümüzdeki sezonda kötü sürprizlerle karşılaşmak istemiyorlarsa.

bitse de gitsek dedi ki...

ozhano'nun dediği gibi Haldun Üstünel'in transfer ettiği futbolcular bireysel anlamda görevlerini yerine getirdi diyebiliriz. Ancak Euro 2008 için milli takımda yapılan yüklemeler bu sene Galatasaray'ın belini büktü. Bacağı kopsa da oynar dediğimiz Servet aylarca forma giyemedi, Emre Güngör keza öyle. Hatta bir ara Arda maç esnasında saha kenarına yığılıp kaldı. Aslında sadece Galatasaray da değil zarar gören. Nihat, Hamit, Semih, Gökhan Gönül gibi futbolcular da bu sene sürekli sakatlıkla uğraştı. Bu durumu milli takımın fizyoterapistine sormak lazım..