25 Nisan 2010 Pazar

KASIMPAŞA 0 - 1 FENERBAHÇE

Saat 15:00-17:00 arası sanıyorum Türkiye'nin en çok taraftarı olan takımlarından biri Kasımpaşa idi. Bursaspor ve Galatasaraylılar da en az Fenerbahçeliler kadar heyecanla takip etti mücadeleyi. Bitiş düdüğü çaldığındaysa Volkan Demirel'in Beşiktaş maçı sonrası dediği çıktı. Fenerbahçe saat 17:00 itibariyle maç fazlasıyla liderliğe oturdu. Sarı lacivertliler ilk yarıda dengeli, 2. yarıda ise rakiplerini baskı altına alarak oynadı. 4-5 gol pozisyonu da buldular. O dakikalarda Güiza idi Fenerbahçe'yi şampiyonluktan uzak tutmaya çalışan. Bu kadar kredi kimseye tanınmadı, ama o her seferinde benden bir cacık olmaz, artık ayranımı yapın için der gibi oynamaya devam etti. En netleri kaçıran Fenerbahçe belki de en olmayacak pozisyonlardan birinde golü buldu. Güiza girdiği pozisyonları değerlendirse şimdi sanal ortamda yenilen golde kaleci Murat Şahin ile ilgili bu kadar gönderme ve yakıştırma yapılmazdı. Fenerbahçe'de en çok Mehmet Topuz'u beğendim. Kasımpaşa'nın ise bu sezon etkisiz kaldığı birkaç maçtan biriydi. Bunda Fenerbahçe ortasahasının sıkı oynaması ve pres yapmasının da payı büyüktü. Ancak bu sezon Kasımpaşa'yı biz Yılmaz Vural'ın her türlü baskı altında ayağa sabırla pas yapan, rakip kaleye gitmeyi düşünen takımı olarak izledik. Ama bugün o takım gitmiş topu kendi ceza sahasının önünde bile sırtı dönükken rakip kaleye doğru gelişigüzel vuran bir takım gelmişti. Boyundan büyük işler yapan takım belki de bugün sıralamada bulunduğu yere daha çok uyan bir futbol oynadı. Yılmaz Vural'ın "Türkiye'nin Barcelona'sı Kasımpaşa'dır" demesi talihsiz bir açıklama gibi geliyor şu anda. Bu maçı bir İspanyol futbolsever izlediyse eğer sanırım Kasımpaşa ile ilgili yorumu anca "Türkiye'nin Xerez'i Kasımpaşa'dır" olmuştur. Şimdi gözler Galatasaray-Bursaspor maçında...

1 yorum:

varol döken dedi ki...

şişirilen balonların tek iğnesi fenerbahçe...