13 Temmuz 2010 Salı

SPORUN YENİ SÜPER GÜCÜ

17. yüzyılda resim ve edebiyat alanında altın çağını yaşayan İspanyollar 21. yüzyılaysa sporla damgasını vuruyor. Tartışmasız son 10 yılın sporda en başarılı ülkesi İspanya.

Futbolda kulüp bazında Barcelona, Real Madrid, Sevilla ve Atletico Madrid gibi takımlarla kazandıkları şampiyonluklar, milli takımda Euro 2008 ve 2010 Dünya Kupası zaferleri, genç milli takımların yaşadığı başarılar,

Basketbolda Barcelona, Real Madrid ve Joventut Badalona'nın yaşadığı şampiyonluklar, milli takımın 2006 Dünya ve 2009 Avrupa Şampiyonlukları, Pau Gasol'un NBA'de şampiyonluk yüzüğünü takması,

Teniste 4 kez Davis Kupası zaferi, Rafael Nadal'ın kazandığı 8 Grand Slam şampiyonluğu,

Formula 1'de Fernando Alonso'nun Renault ile 2 yıl üstüste kazandığı şampiyonluklar,

Fransa Bisiklet Turu'nda Alberto Contador ve Carlos Sastre ile kazanılan zaferler,

Ve daha ismini burada sayamadığım birçok sporcunun İspanya'yı sevince boğan başarıları. Sporda elinizi nereye atsanız ucundan köşesinden bir İspanyol'a denk geliyorsunuz. Devir, Cervantes, Goya, Picasso, Velazquez vs.lerden sonra Xavi, Iniesta, Nadal, Gasol, Fernando Alonso, Contador, Sastre vs.lerin. Bu noktaya nasıl geldiler, hükümetler nasıl bir politika izledi, bunu spor akademilerinde okuyanlara ya da toplumbilimi ile uğraşan arkadaşlara bırakıyorum. İspanya'nın spordaki son 10 yılı üzerine sağlam bir tez iyi gider. Ama kısaca şunu söyleyebilirim, spor onlar için bir amaç değil bir araç; yaşamlarının tam merkezinde spor olan bir toplum için başarı da kaçınılmaz bir son. 2 gün önce sokaklarda gösteri yapan, polisle çatışan Katalanlar dün meydanlarda, sokaklarda zafer coşkusunu yaşıyordu. İspanyolların coşkusunu izlerken bir yandan imrendim, bir yandan kıskandım. Ne yalan söyliyeyim bir spor sevdalısı olarak aralarında olmak istedim.

Popülist bir yaklaşım yapmak değil amacım ama peki ya biz diye de sormadan geçemeyeceğim. Öncelikle şunu sormalıyız kendimize; biz içinde olduğumuz bu gemiyi seviyor muyuz ya da ne kadar seviyoruz? Birçoğumuz geminin halinden memnun değiliz eminim. Ama gemiyi içindeyken düzeltmemiz mümkün mü? Bunu başarabilir miyiz? Yoksa bırakalım nasıl olsa su üzerinde duruyor, yüzmeye devam etsin mi diyeceğiz...

1 yorum:

Fuat dedi ki...

Bugun Can Dundar' in milliyet gazetesindeki http://www.milliyet.com.tr/kiskandim-ispanya-yi-/can-dundar/guncel/yazardetay/13.07.2010/1262758/default.htm yazisinda 1982 darbe yillarindan 28 yil sonra gelilen durumu siyasi gozle ozetlemis biraz. Geldikleri nokta ve bizim ulasamadigimiz bu durum kesinlikle bir inceleme konusu. Ancak her ortamda kaosla gecinen bir ulke icin cok da yadirganacak durum degil aslinda. En basitinden Dunya kupasinda yari final oynayan takimlarin teknik direktorlerine baktiginizda yollarinin Turkiye'den gectigi ama burada hicbirinin begenilmedigi bir ortam soz konusu. Bizdeki en vahim durum spora cok gec baslanmasi ve yetenek kesfinin cok gec kalinmasi bence. Halen cogu okulda spor salonu bile olmayan bir ulkede kucuk yasta spor egitiminden soz edilebilir mi? Olimpiyatlara giden sporcularimiza baktigimizda alt yapidan yetistiremedigimiz sporcular yerine devsirme sporcu sayisinin artisini. 4 aydir Amerikadayim bizdeki otoyol kenarlarinda eksoz dumanlari arasinda hem de para vererek oynadigimiz hali sahalar burada mahalle aralarinda ve cok buyuk kompleksler halinde halkin kullanimina acik. Onun yaninda basketbol sahalari, beyzbol alanlari, hemen her tur bransta yerel ligler ( kiz-erkek karma takimlarla), okul -kolej takimlari zaten bu konuda asmis durumda TV de maclari yayinlaniyor. Bizde varsa yoksa hayatimiz futbol onda da bir turnuvada gaz ve ilahi sansla cikilan ceyrek-yari finaller sonraki turnuvada elendigimiz komik takimlar. Tabii ki bu isler ekonomiye dayaniyor. Maddi durumu yerinde olmayan bir ailenin cocugunu tenis ogrenmeye gondermesi malesef ulkemizde soz konusu olamiyor. Neyse cok uzattim ama he ne olursa olsun Cin olimpiyatlar icin senelerce hazirlanip sporcu yetistirebiliyorsa biz de yapabilmeliyiz ama bu benim konusmamla sizin yazmanizla ancak birilerini harekete gecirebiliriz.Bu konuda yapilacak en gecerli hareket oncelikle yerel ve ulkeyi yonetenlerin elindedir...