28 Şubat 2009 Cumartesi

SON 14 YILA GÖRE ŞAMPİYON

Süper Lig’in son 14 sezonun 21.haftalarına bakıldığında o haftayı lider bitiren 9 takımın sezon sonunda şampiyonluğu yakaladığı gözleniyor. Süper Lig'de bu sezon 21.haftayı 45 puanla Sivasspor lider tamamladı. Buna göre Sivasspor'un şampiyon olma ihtimali bir hayli yüksek.

Diğer 5 sezonda ise şampiyonlar 21.haftayı 2.sırada tamamlayan ekiplerden çıktı. Son 14 sezonda 7 kez Galatasaray, 5 kez Fenerbahçe, 2 kez Beşiktaş şampiyon olurken Galatasaray 3 kez 21.haftada 2.sırada iken, Fenerbahçe 2 kez 21.haftada 2.sırada iken sezon sonu şampiyon oldu. Beşiktaş ise son 2 şampiyonluğunda da 21.haftayı lider olarak tamamlamıştı. Buna göre Trabzonspor'un da şampiyon olma şansı devam ediyor.

Bu akşam oynanacak Fenerbahçe-Sivasspor maçı yukarıdaki istatistikler açısından önemli. Yiğidolar bu istatistiğin devam etmesi için mutlaka kazanmak zorundalar. Ligde oynadıkları son 11 maçta yenilgi almadılar ama muazzam bir top oynamadıkları da ortada. Önlerindeki 13 haftayı bu şekilde götüremeyeceklerini, birkaç hafta içinde takılmaya başlayacaklarını düşünüyorum. Bu akşamki maç da bunun başlangıcı olabilir. Oynadıkları 3 maçın 2'sini kaybetmişler, 1'inden beraberlikle ayrılmışlar Kadıköy'de. Sivasspor 13 golle ligin en ez gol yiyen 2. takımı, Fenerbahçe ise 39 golle en fazla gol atan 2. takım ve 29 golünü Kadıköy'de kaydetti. Bu akşam tek farklı bir Fenerbahçe galibiyetinin çıkacağı kanısındayım.



Kaynak: fstats

BARRACK THE WIZARD

27 Şubat 2009 Cuma

THE SIMPSONS'TAN REKOR

The Simpsons, Fox'un 2 sezon daha sipariş etmesinin ardından Amerikan tv tarihinin en uzun süren prime-time dizisi olacak. Dizinin şu anda 20. sezonu oynuyor. 21. sezonu bu sonbaharda, 22. sezonuysa önümüzdeki sene oynayacak. The Simpsons'ın ilk bölümü 1989 Aralık'ında yayınlanmıştı. Önümüzdeki sezon gösterilecek 44 bölümle toplam bölüm sayısı 493'e ulaşacak. Bart, Homer, Marge ve Springfield'in diğer sakinleri 24 Emmy ödülüne layık görüldü.

The Simpsons şu anda rekoru 1975 yılında sona eren ve 20 sezon yayınlanan Western dizisi Gunsmoke ile paylaşıyor.

MOURINHO KOP'MUŞ


İngiliz basını özellikle tabloid basın Benitez yeni bir sözleşme imzalamazsa Liverpool kulübünün Mourinho'ya çok özel bir teklif yapacağı ve Portekizli'nin Kop'a getirileceğini iddia ediyor. Ama yukarıda da görüldüğü gibi Mourinho Inter'de Kop'muş zaten!

HAMBURG'U TANIYALIM - 1


Hamburg kendi taraftarları için özel cenaze töreni düzenleyen Avrupa'daki ilk kulüptür. Ateşli Hamburg taraftarları isterlerse stad yakınındaki bir mezarlığa yukarıdaki gibi bir tabutla 2350 € ödeyerek gömülebiliyor, isterlerse yakılarak küllerini 390 €'luk kulübün renklerini taşıyan kapla saklatabiliyorlar. Ama bu kadar para vermeye gerek yok diyen ya da gücü olmayan Hamburglular için 12 Mart'ta Nordbank Arena çimleri de müsait olacaktır. Duyurulur!

26 Şubat 2009 Perşembe

LIVERPOOL DAHA İSPANYOL


Real Madrid dün gece Liverpool'a 1-0 yenildi ama İspanyollar çok fazla üzülmemeli. İlk 11'inde daha fazla İspanyol bulunduran takım kazandı sonuçta. Santiego Bernabeu'da Liverpool'da Reina, Xabi Alonso, Torres, Arbeloa ve Riera, 5 İspanyol sahadaydı. Real Madrid'in ilk 11'inde sahaya çıkan İspanyol sayısı ise 3'tü. Casillas, Ramos ve Raul. Real Madrid'i dün gece Liverpool'dan daha fazla İspanyol yapan tek şey formasındaki İspanya bayrağının renkleriydi.

22 Şubat 2009 Pazar

AFRİKA KABİLESİ BAMBARALAR

Afrika Kabilesi Bambaralar'ın futbol takımı, maç öncesi toplarıyla birlikte sahaya çıkarken. :)

DEVRE ARASINI 20 DAKİKAYA ÇIKARTMAK

Futbolda devre arasındaki sürenin 15 dakikadan 20 dakikaya çıkarılması tartışılıyor. Fifa Başkanı Sepp Blatter'in desteklediği bir değişim bu. Sebebi de çok basit. Tv başındakilere daha fazla reklam izlettirebilmek. İngiltere Futbol Federasyonu ve İngiliz Taraftarlar Federasyonu da bunun şiddetle karşısında. Önümüzdeki hafta Fifa bu konuyu görüşecek. Gerçi İngilizler de sezonu 39 haftaya çıkarmak istiyorlardı. Onların da kafasında futboldan daha fazla nemalanmak var. Ama bu konuda bir çıkar çatışması var sanıyorum Fifa ile FA arasında. Yaklaşık 11 yıldır o koltukta oturan ve sözümona futbolu modernleştirme adına çalışmalar yapan ancak her geçen gün içine eden Blatter'den kurtulmalıdır Dünya Futbolu. Maçın her yerine reklam soktukları yetmiyormuş gibi şimdi de 5 dakika fazladan reklam izletecekler millete. Bu sadece ilk yarıda yorulan futbolculara yarar.

Ama benim şöyle bir teklifim var Blatter'e. İsterseniz maçları 100 dakikaya çıkartalım, 25'er dakikadan 4 çeyrek halinde oynansın, böylece daha fazla reklam yayınlatırsınız aralarda. Bu daha güzel bir çözüm bence.

Peki Türk futbolseverler ne düşünüyor devre arası süresinin 20 dakikaya çıkarılması ile ilgili;

ALEX FERGUSON & SAM ALLARDYCE

Dün oynanan M.United - Blackburn Rovers maçı sırasında iki teknik adam hararetli bir konuşma yapıyor.

FERGUSON:_________________________________________
ALLARDYCE:_________________________________________

FUTBOL'A DAİR

Bir zamanlar futbol dünya sorunlarından kaçışımız için sığındığımız bir limandı. Ancak artık futbol iyiden iyiye hayatın tam ortasına yerleşti. Dünya'da yaşanan ekonomik sıkıntı bizi olduğu kadar futbol kulüplerini de etkiliyor. Sahada 90 dakika içinde olanlar dışarıda günlerce tartışma malzemesi oluyor. Bu yüzden artık bir limandan çok okyanusun ortasında fırtınayla mücadele eden bir gemidir futbol. Keşke herşey eskisi gibi olsaydı, babamın omzunda tribüne gittiğim günlerdeki gibi...

ERNEST DAVIES (THE ELMIRA EXPRESS)

Evde hasta yatıyorum dün akşamdan beri. Tüm gece uyumakta zorluk çektim. Sabah 7'de artık dayanamayıp kalktım yataktan. Salona geçip kaç gündür izlemek istediğim filmi koydum dvd player'a ve uzandım koltuğa.

---Spoiler içerir---

Filmin adı The Express. Amerikan futbolunda gelmiş geçmiş en iyi siyahi kolej oyuncularından biri olan Ernest Davies'in gerçek yaşam hikayesinden bahsediyor. Davies 1 yıl boyunca kolej futbolunda en iyi performansı ortaya koyanlara verilen Heisman Ödülü'nü kazanan ilk Afro-Amerikan futbolcu olarak tarihe geçen biri. Ve hayat hikayesi son derece acıklı.

Babasının O daha çok ufakken bir kaza sonucu hayatını kaybetmesinin ardından annesi başka bir şehre taşınır. Davies 12 yaşına kadar büyükbabası ve büyükannesinin yanında Pittsburgh'da yaşar. Sonra bir gün bir başkasıyla evlenmiş olan annesi çıkagelir ve O'nu alarak Newyork Elmira'ya götürür. Buraya taşınır taşınmaz kendindeki cevherin farkında olan Davies amerikan futbolu oynamaya başlar ve küçükler liginde 2 yıl üstüste Allstar seçilir.

Elmira Lisesi yıllarında futbol sahalarında olan yeteneği ve başarısı artık herkes tarafından görülmeye başlar. Kolej futbolunun en iyi koşucularından biridir. Topu aldığında O'nu durdurmak çok zordur, bir boğa gibi güçlü, tazı gibi hızlıdır. O dönemde Amerika'da zencilere olan kötü yaklaşımlar da üst düzeydedir. Bu yüzden birçok üniversite zenci oyunculara burs teklifinde bulunmaz. Ama Davies'e 50 civarında burs teklifi gelir. O da tercihini Syracuse Üniversitesi'nden yana kullanır.

Bir sophomore olarak ilk yılı olan 1959'da Syracuse'a NCAA Ulusal Şampiyonluğu kazandırır. Teksas'ta oynanan ki ABD'deki en ırkçı eyaletlerin başında gelir, Cotton Bowl maçındaTeksas Üniversitesi'ni 23-14 yenmeyi başarırlar. Maç öncesi antrenmanda sakatlanan Davies buna rağmen maça çıkar ve maç içinde Teksas'lı oyuncular çok sert fauller yapar, sakatlığının olduğu bacağına yumruk bile atarlar. Maçın 3. çeyreğinde oynayamayan Davies son çeyrekte sahaya tekrar döner ve takımının maçı kazanmasına başrolü oynar. Ernie Davies 1960'da Cotton Bowl ve 1961'de Liberty Bowl'da en değerli oyuncu seçilir.

Davies üniversitedeki altın yıllarının ardından 1962 yılında NFL draftına ilk sıradan girer ve bunu başaran ilk Afro-Amerikan sporcu olur. Washington Redskins tarafından draft edilir ancak Cleveland Browns tarafından trade edilir. Davies Cleveland ile 3 yıllık profesyonel sözleşme imzalar. En büyük hayali O'ndan önce Syracuse Üniversitesi'nde oynayan siyahi futbolcu Jim Brown'la aynı takımda oynamaktır. Davies, Brown'un ayrılmasından sonra Syracuse Üniversitesi'nde O'nun 44 numarasını giymiştir.

Ancak henüz 22 yaşında olan Davies hastadır ve burnundan sık sık kan gelmektedir. 1962 Kolej All-Star maçına hazırlanırken sahada yığılır kalır. Yapılan muayenelerin ve testlerin ardından lösemi olduğu anlaşılır. O ne kadar oynamaya devam etmek istese de Cleveland yönetimi buna izin vermez. Kolej futbol tarihinin en iyi koşucularından Ernie Davies, bir profesyonel futbolcu olarak hiçbir zaman oynayamaz. 1962 yılında sezon öncesi maçında 1 kez de olsa Cleveland Browns forması giyer ve sahaya çıkar. Tribünlerdeki binlerce insan gözyaşlarıyla O'nu ayakta alkışlar.

1962 yazında lösemi tedavisine başlayan Davies 18 Mayıs 1963'de 23 yaşında hayata gözlerini yumar. Amerikan Kongresi ve o dönem başkan olan John F. Kennedy 10 bin kişinin katıldığı cenaze törenine taziye mesajı yollar. Kennedy "Sen Amerikan gençliğine kişiliğin ve sporculuğunla örnek oldun. Senin ışığında yetişen tüm gençlerin ülkelerine faydalı birer insan olacağına inanıyorum" der.

Gelelim filmle ilgili önemli bir ayrıntıya. Teksas'ta Cotton Bowl'u kazandıkları maçın ardından Syracuse Üniversitesi takımı onuruna bir yemek verilecektir. Ama takımdaki 3 siyahi oyuncunun bu yemeğe katılmasını yetkililer istemez. Filmde bu gelişme üzerine tüm takım bu yemeği boykot ederek hep birlikte siyahi şarkıcıların olduğu başka bir partiye katılır ve Davies en değerli oyuncu ödülü bu partide alır. Ancak Davies'in hem Syracuse hem de Cleveland Browns'dan takım arkadaşı olan John Brown olayı şöyle anlatıyor: "Biz 3 siyahi oyuncu da dahil olmak üzere tüm oyuncular Teksas'lı yetkililerin düzenlediği o davete katıldı. Ancak biz 3 kişiyi odada başka bir tarafa oturttular. Herkes yemeklerini yedi, Davies'e en değerli oyuncu ödülü verildi ardından biz 3'ümüz bu partiden ayrılmak istedik. Bunun üzerine diğer oyuncular da bizimle gelmek istedi ancak Syracuse Üniversitesi'nin yetkilileri buna izin vermedi" diyor. Houston Chronicle gazetesinin yaptığı röportajda John Brown'a filmin gerçeği anlatıp anlatmadığı sorulduğunda Brown'un yanıtı kısa olur; "Hayır anlatmıyor"

Syracuse Üniversitesi'nde O'ndan sonra 44 numarayı bir başka siyahi sporcu Floyd Little giymiştir ve ardından forma emekliye ayrılmıştır. Cleveland Browns'da ise sadece 1 kez giyme fırsatını bulduğu 45 numaralı forma ölümünün ardından bir daha kimse tarafından giyilmemiştir. O'nun anısına yapılan heykeli Ernie Davies Ortaokulu'nun önünde bulunmaktadır.