3 Aralık 2010 Cuma

EL CLASICO'NUN HİKAYESİ



Sinvergüenza = Dürzü

Prodüksiyon harika. Söze gerek yok, müzik ve görüntülerle herşeyi anlatırsınız işte bu şekilde. Futbolcu, teknik adam, başkan, taraftar detayları mükemmel. Değişik açılardan sahayı görebileceğiniz yerlere amatör kameralı birkaç arkadaşı da yerleştirdiğinizde size kurgu yaparken nefis ayrıntılar sunar. Örümcek kamera da güzel ama biraz da bunları yapmak lazım derbilerde artık. Son olarak, Mourinho intikam duygusunu şimdiden fazlasıyla içinde yaşatıyor gibi geliyor bana.

30 Kasım 2010 Salı

GUARDIOLA'NIN İTHAFI

Pep Guardiola "Bu futbol 15 yıllık bir sürecin meyvesi" diyerek galibiyeti eski teknik direktörler Johan Cruyff ve Carles Rexach'a ithaf etmiş. Frank Rijkaard'ı es geçmesi garip gelebilir bazılarına ama dikkat çektiği nokta, herşeyin onlarla başlamış olması. Netice itibariyle Bobby Robson ve Louis van Gaal'in de adını anmıyor. Aslında kastettiği dönem 1991 ile 1996 arası, yani Cruyff ile Rexach'ın birlikte çalıştıkları dönem. Rexach meyveyi eken adam, sulayan ve toplayan da Cruyff. Rexach aynı zamanda Messi'yi keşfeden ve Barcelona'ya kazandıran kişi. Yine de herşey onlarla başlamış, Guardiola ile doruğa ulaşmış olsa da Barcelona'nın Rijkaard döneminde zirveye doğru büyük bir aşama kaydettiğini de kabul etmek lazım.

SERGIO RAMOS'UN KIRMIZI KARTI

Bir hafta boyunca dünyanın dört bir yanında maçla ilgili haberler yapılmış, birçok gazeteci iki şehre giderek futbolcularla özel röportajlar gerçekleştirmiş, Barcelona ve Madrid basını sayfa sayfa rekabetin tarihi ile ilgili bilgiler yayınlamış. Ve sonrasında Camp Nou'da yaklaşık 100 bin, ekranları başında da yarım milyara yakın kişi maçı izlemeye koyulmuş. Böyle bir atmosferde rakibiniz karşısında ezilince hele de skor 5-0 olunca bazılarının beynine oksijen gitmemeye başlaması gayet normal. Birisinin dayanamayacağı aşikardı ve patlama noktası Sergio Ramos'da vuku buldu. Önce Messi, ardından Puyol, sonrasında Xavi; önüne kim geldiyse durmak bilmedi. Milli takımdan kaptanı Puyol'a attığı, Osmanlı tokadına yakındı; ne de olsa Endülüslü. Fernando Hierro ile ligde gördükleri kırmızı kart sayısı(10) da eşitlendi. Ama maç/kart oranı bir hayli farklı. Hierro 439 maçta 10 kırmızı kart görürken, Sergio Ramos 175 maçta bu rakama ulaştı.

29 Kasım 2010 Pazartesi

BİR GRUP KENDİNİ BİLMEZ BARCELONALI

Ortam gerilmeye başladı. Real Madrid kafilesini dün gece (Pazar) Barcelona'daki El Prat havalimanında yaklaşık 2000 kadar taraftarı karşıladı. Barcelona'da yoğun bir ilgiyle karşılanmak futbolcuları mutlu etmişti ancak otele gidiş yolunda sıkıntılı dakikalar yaşadılar. Otobüsün camlarına koca koca taşlar atıldı Barcelona sokaklarında. Bunlardan biri de Albiol ile Arbeloa'nın oturduğu cama isabet etti. Real Madrid'in güvenlik elemanlarından biri başından yaralanmış. Yeteri kadar güvenlik önlemi almamış sanırım Barcelona polisi. Ne diyelim, bir grup (muhtemelen Boixos Nois'tir) kendini bilmez Barcelonalı'nın işi işte!

Bu da El Clasico'nun dünyanın dört bir yanındaki futbolseverler tarafından merakla beklenmesine güzel bir örnek. İspanya'dan binlerce kilometre uzakta, El Salvador'da bile seyyar satıcılar dev maç sayesinde yollarını bulmaya çalışıyor.