30 Temmuz 2010 Cuma

KHEDIRA REAL MADRID'DE

Günter Netzer, Paul Breitner, Bernd Schuster, Ulli Stielike, Bodo Illgner ve Christoph Metzelder'den sonra Real Madrid'de forma giyecek olan 7. Alman futbolcu Sami Khedira. 2006-07 sezonunda Stuttgart'ta Armin Veh'in şans vermesiyle forma giymeye başladı. O sezon Bundesliga'da birkaç maçını anlatmıştım. Fizik gücü ve çalışkanlığıyla kendini hemen belli ediyordu. İlk profesyonel sezonunda şampiyonluk yaşaması da kariyeri için iyi bir başlangıç oldu. Ama günün birinde Real Madrid'de oynayabileceğini hiç ummazdım. Kevin Prince Boateng'e Madrid'de bir akşam yemeği ısmarlar artık. Boateng? Evet Ballack'ı sakatlayarak bir anlamda Khedira'nın Real Madrid'e olan yolculuğunu başlattı belki de. Ballack'ın yokluğunda Löw'ün kendisine verdiği şansı iyi kullandı Tunus asıllı. Dişlileri zaten düzenli çalışan Alman milli takımının içinde o da üzerine düşen rolü iyi oynadı. Real Madrid'in ona ihtiyacı var mıydı diye düşünülebilir. Mourinho olmasaydı yine Perez'in açgözlülüğünden bahsedebilirdik belki ama Special One onay verdiyse bekleyip görmek lazım. Alman basını, Stuttgart'ın 1 sezon sonra sözleşmesi bitecek oyuncusu sayesinde kasasına 14 milyon euro koyacağını iddia ediyor. Khedira da kemiksiz 3 milyon euro alacak. Transferin gerçekleşmesinde Stuttgart'ın futbol direktörlüğüne yeni gelen Bobic'in de payının olduğu aşikar. Kulübe sağlam bir para kazandırdı. Marca, Mesut Özil'i kovalarken, AS ise hemen hemen hergün Khedira'nın transferinden bahsediyordu. Bobic gelip onayı verince Mallorca sahillerinde Özil'i kovalayan Marca'ya da böylece kırk yılda bir çalım atmış oldular.

MILAN 2010-2011 FORMASI

Avrupa'da Arsenal'den sonra desteklediğim takımdır Milan. Artık Arsenal ile bir ortak yanları var. Milan da yeni sezonda formasında Emirates havayollarının reklamını taşıyacak. Formaya hasta olduğumu söylemeliyim. Biraz daha eskiye dönüş söz konusu. Son 2 sezonda çubuklar daha dardı ve yakalar bazen beyaz gömlek yakası bazen de bisiklet yakaydı. Şimdi hem çubuklar daha geniş hem de sadece bisiklet yakaya dönüldü. Çubukların geniş olması daha çok yakışıyor ve bence daha fazla gücü temsil ediyor. Renkler de mat değil daha parlak. Uğurlu gelir umarım!

29 Temmuz 2010 Perşembe

SERIE A 2010-2011

İlk Milano derbisi 12. haftada 14 Kasım'da, ilk İtalya derbisi 6. haftada 3 Ekim'de. Tüm takvimse burada.

MARADONA KIZARSA

Maradona'nın dün Futbol Federasyonu tarafından işine son verilmesinin ardından ağzından çıkacak cümleler merakla bekleniyordu. Kızlarını da yanında götürerek geçti basın mensuplarının karşısına. Soru kabul etmedi, elindeki metni okuyarak tarihi açıklamalarından birini yaptı. Federasyon başkanı Grondona'ya, milli takımlar sorumlusu bir zamanlar canciğer olduğu Bilardo'ya kin kustu, "Grondona bana yalan söyledi, Bilardo ise ihanet etti." dedi. Gözyaşı dökmemek için zaman zaman kendisiyle savaştı, o savaşırken onun yerine kızlarının gözlerinden döküldü damlalar.

Grondona dünya kupasından elenmelerinin ardından kendisinden mutlu olduğunu açıklamıştı. Ancak dudakları öyle söylese de kalbinden geçen başkaydı. Ne kadar büyük olursa olsun Arjantin'e birkaç gömlek küçük geldiği ortadaydı. Koskoca Maradona'ya al pılını pırtını git diyemedi. Bunun üzerine bir nevi yıldırma politikası, kendi kendine git kampanyası uygulamaya başladılar. İlk olarak yardımcılarıyla devam edemeyeceği açıklandı. Federasyonun daha doğrusu Bilardo'nun seçeceği yardımcılarla çalışmayı kabul ederse görevini sürdürebileceği söylendi, bir anlamda kukla olarak o koltukta oturması istendi. Ve işi yokuşa süren daha birçok istek... Yer mi Maradona? Yemedi tabii. Açtı ağzını yumdu gözünü. Kopardı ipleri, söktü attı. "Yardımcılarım olmadan çalışmayacağımı biliyorlardı. Benim yerime bu takımın başına kim geçerse bilsin ki, ihanet onu tam köşede bekliyor olacak. Orada Arjantin futbolunun iyiliğini istemeyen insanlar var. Onların kafasındaki tek şey kişisel istekleri ve banka hesaplarını biraz daha kabartmaları" dedi.

Başları sıkıştığında Maradona'nın rüzgarından faydalanmak için elemelerin ortasında onu takımın başına getiren zihniyetin yaptığı bu davranış yakışıksız. Ama gelgelelim Maradona da kupa sonrasında bazı şeylerin farkına varmalı, istifasını verip köşesine çekilmeliydi. Pele'nin "Onun işi gücü para. Arjantin'in başarısından önce cebini doldurmayı düşünüyor. Miili takımın başına da bunun için geçti." sözleri biraz daha anlamlı gelmiyor değil yaşananları düşününce. Bu adamın hayatındaki kaçıncı çöküş bu? Kaçıncı hüzünlü son? Ne olursa olsun sevdiğimiz bu adam milli takımdaki göreviyle hayata tekrar tutundu, kötü alışkanlıklarından uzak durdu. Sürekli giydiği takım elbisesiyle imajını düzeltmeye çalıştığı, elindeki tespihi ile değiştiğini göstermek istediği belliydi. Umarım en sıkıntılı anlarında başvurduğu uyuşturucuya kaptırmaz yine kendini. Seviyorum seni Diego! Ben Pele ile, Cruyff ile değil seninle sevdim futbolu! Gözümü açtığımda sen vardın, seni izledim çünkü. Beni güzel oyuna aşık eden sen oldun ve nicelerini de!

Bu noktada kendisine rahmetli Cem Karaca'nın sözleriyle veda etmek lazım; "Alkışı duydum, ihaneti gördüm, sesim de oldu, sessizliğim de!"

28 Temmuz 2010 Çarşamba

GUTI & RAUL

Guti'nin İnönü Stadı'ndaki imza törenine katılan taraftar sayısı 15.000. Raul için Veltins Arena'ya gelen Schalke taraftarının sayısı ise 2.000. Real Madrid'in 2 eski bayrak adamı için 1'er gün arayla düzenlenen törenlerde stada gelen taraftar sayısı açısından uçurum var. Bu rakamlar aslında çok şey anlatıyor. Taraftarlık duygusu, toplumsal yapı, refah düzeyleri vs... Raul'un törenine 2.000 Alman'ın gelmesine olumsuz bir anlam yüklenmemeli. Sonuçta Schalke de Beşiktaş gibi stadını her maç dolduran bir takım. Ortalama 60.000 kişiye oynuyorlar her maç. Peki Raul acaba Guti'nin İnönü'deki şovunu izledikten sonra Veltins Arena'ya çıktığında ne hissetmiştir? Daha az baskı mı yoksa daha az mutluluk mu?

27 Temmuz 2010 Salı

RAUL 16 YIL ÖNCE 16 YIL SONRA

Marca, Raul için bugün dopdolu 8 sayfa ayırdı. Bayrak adamın Real Madrid kariyerini fotoğraflar ve yazılarla özetliyorlar. İşte bu fotoğraflardan biri 16 yıl öncesine ait. Jorge Valdano'nun gözüne girmeyi başarmış ve kendisi için kutsal olan o formayı giyme şansına erişmiş. 17 yaşındaki Raul, Real Madrid A takımının formasını ilk kez taşıyacağı Real Zaragoza maçı öncesi anne ve babası ile vedalaşıyor. Kimbilir neler düşünüyor, nasıl heyecanlanıyor, annesinden belki de dua etmesini istiyor. Bir de evlerine bakar mısınız?

Ve dün Raul gözyaşlarıyla veda etti. 16 yıl boyunca kazandıkları arkasında. 1994'te evinden çıkıp Santiago Bernabeu'ya gelmişti, şimdi yine evinden ayrılıp Bundesliga ya da Premier Lig'in yolunu tutacak. Onun oyun tarzına, yaşına Almanya daha iyi uyar. Kral Juan Carlos bile arayıp "yolun açık olsun" diyorsa bize de başka birşey demek düşmez.

*Raul Schalke ile 2 yıllık anlaşmaya vardı.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

İŞTE BEŞİKTAŞ FORMALI GUTI

Beşiktaş'ın resmi sitesine koyduğu bu fotoğraflar birkaç dakika sonra blogta da yayınlandı. Guti'yi bu pozlarla görmek heyecan verici. İster 34 yaşında olsun, ister para için geliyor densin, ne olursa olsun bir futbolsever olarak Guti'yi çıplak gözle izleme olanağına sahip olmak harika. Hagi ile, Ortega ile, Roberto Carlos ile vs. duyduğum bu heyecanı şimdi Guti ile yaşıyorum. Konuya herşeyden önce bir futbol aşığı olarak yaklaşıyorum ve Beşiktaş Kulübü'ne onu izleyebilme imkanı sağladığı için teşekkür ediyorum.

Guti ile 2 yıllık anlaşmaya varıldı. Yıllık 2.700.000 euro ödenecek.