13 Mayıs 2010 Perşembe

BİTSE DE GİTSEM MADRID'E

KUPA AFRİKA KAMERA ARKASI

BÜLENT TİMURLENK İLE KUPA AFRİKA'DA 3. BÖLÜM

Kupa Afrika'nın 3. bölüm çekimleri için salı günü öğleden sonra yine Olimpiyat Stadyumu'ndaydık. Okay Karacan ve Uğur Meleke'den sonra konuğumuz Bülent Timurlenk idi. Kalabalık ekibimizden bazıları fire verince çekimlere biraz geç başlamak zorunda kaldık. Beklerken fırsat bu fırsat Uğur ile yaptığımız gibi Bülent ile de top oynadık. Ama iki pasından sonra Bülent'in ayaklarıyla değil aklıyla bu oyundan daha iyi anladığını öğrenmiş oldum. Bu yüzden meşin yuvarlaktan kesinlikle uzak durup sadece usta kalemiyle bize bu oyunu anlatmalı! :)

Şaka bir yana, sohbet çok keyifli geçti. Red Bull'un organizasyonu için geçtiğimiz günlerde Güney Afrika'ya giden Bülent'ten ülkedeki yaşamla, sosyal hayatla, güvenlikle, yeme-içmeyle, ulaşımla ve halkın dünya kupasından beklentileriyle ilgili görüşlerini aldık. Her zamanki gibi yine çok doluydu, gidecekler varsa mutlaka anlattıklarını iyi dinlemeli, ben 15 dakikada gitmiş kadar oldum. Cruyff ile ilgili bir dosyamız, dünya kupaları tarihinden ilginç ve komik görüntüler de Kupa Afrika'nın 3. bölümünde olacak.

Bülent'ten yanında vuvuzelasını da getirmesini rica etmiştik. Vuvuzela eşliğinde ilginç çekimler yaptık, komik anonslar aldık. Şunu söyliyeyim, o tuhaf sesi çıkarmak biraz zor. İyi bir nefes gerekiyor. Bu konuda beceriksiz olduğumu anladım. Geçen sene Konfederasyon Kupası'nda benim maç zevkimin için etmişti bilmem siz ne düşünüyorsunuz? Birçok insanın bu zımbırtıdan nefret ettiğini ve televizyonlarının sesini kıstığını hatırlıyorum. Dünya kupası sırasında da bu ses fazlasıyla kulaklarımızda çınlamaya devam edecek. Bu arada dışı ülke renkleriyle kaplı olan vuvuzelaların fiyatları 25 tl civarında. Umarım girişimci bir arkadaş çıkıp bunlardan Türkiye'ye getirmez.

Unutmadan, Olimpiyat Stadyumu'na giderken yanımızda su getirmemiz gerektiğini de bu hafta iyice anladık. Hepimiz çok fazla susadık. Bülent'in bir ara dili damağı kurudu. Neyse ki bizim Heja ne yaptı etti dağın ortasında bir şişe su bulup getirdi. Sahanın ortasında beklerken Heja'nın tribünden suyla geldiğini gören Bülent'in suya doğru hamlesi ve kabloyla bağlı olduğu için ekip tarafından hemen durduruluşu aşağıdaki ilk videoda. İkinci videoda ise yine bir su hamlesi ve kablonun izin vermemesi var. :)




2. bölümde sorduğumuz soruya doğru cevabı veren 50. kişi Muhammet Ali Polat olmuştu. Kendisine mail attım ve adresiyle telefon bilgilerini rica ettim ama 3 gündür dönmedi. Umarım iyidir. Eğer salı gününe kadar dönmezse ödülü 49. kişiye vereceğimi belirteyim. Bu hafta da ödüllü sorum var. Aral'ın katkılarıyla yine PS3 2010 FIFA Dünya Kupası oyunu hediye ediyorum. Programın ilk yayını 18 Mayıs salı akşamı 20:10'da, tekrarı bir sonraki pazar 16:15'te.

Not: Kupa Afrika'nın 1. bölümünü 3 parça halinde youtube'a yükledim, blogun sağ tarafında da bulabilirsiniz. İlk başta başka videolar gözüküyor ancak kısa bir süre sonra programın videoları geliyor.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

BARCA TARAFTARI RUSSELL CROWE

"Son İspanya seyahatimde Real Madridli futbolcularla biraraya geldim. Cristiano Ronaldo gerçekten iyi bir çocuk. Onunla tanıştığım için çok mutluyum. Ama Real Madrid'i ziyaretim biraz can sıkıcı geçti. Çünkü La Liga'da Barcelona'yı tutuyorum ve orada karşılaştığım herkese "Merhaba, nasılsınız? Ben bir Barcelona taraftarıyım." demekten hiç çekinmedim."

Russell Crowe, bir dahaki final öncesi Guardiola'nın oyuncularını Gladyatör'den sonra Robin Hood ile de gaza getirmesi için yol mu yapmış ne?!

10 Mayıs 2010 Pazartesi

RIBERY NE DÜŞÜNÜYOR?