27 Kasım 2009 Cuma

VIEIRA & KEANE

Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe - Galatasaray maçı öncesi Arda ile Cristian arasında yaşananların bir benzeri 2005 yılı şubat ayında Arsenal - M.United maçı öncesi Vieira ile Keane arasında yaşanmıştı. İki olay birbirine çok benziyor, Arda ile Cristian tartışma sonrası nasıl seromonide tokalaşmadıysa, Vieira ile Keane de seromonide birbirlerine soğuk yapıyorlar. Ama iki olay arasında ufak farklar da var. Kadıköy'de yaşanan tartışmaya diğer futbolcular da karışmış ve gerilim daha da büyümüştü. Bilica da bu gerilimde başı çekenlerden biri olduğu için 3 maçla cezalandırılmıştı. Highbury'de ise diğer futbolcular ikiliyi tünelde sakinleştirmek için uğraşıyor. Gerilimin daha fazla büyümesini istemiyorlar. Bu iki olay arasındaki en büyük fark da seromonide yaşanıyor. Keane ile Vieira tokalaşmazken, Keane'in takım arkadaşları Scholes ve Rooney de elini uzatmıyor Fransız'a. Neville ve Ferdinand da soğuk bir şekilde daha çok gözdağı verircesine sıkıyor. İşte buna "profesyonellik" diyoruz. Doğru zamanda doğru hareketi yapmak ve rakibini psikolojik olarak etkilemek. Kavga edip, rakibinize vurup ceza almanıza gerek yok, küçük ayrıntılarla bu işi daha etkili bir şekilde halledebilirsiniz.

HERKESE İYİ BAYRAMLAR

Televizyoncunun bayramı olur mu? Olmaz tabii. 11 yıl önce yaşımız küçük diye bayramın ilk günlerini çalışarak geçirirdik ağabeylerimiz izin yapsın diye. Ee büyüdük, ağabey olduk yine çalışıyoruz. Bu işte anlamadığım bir şey var!!! :) Neyse ki artık ikinci gün izin yapabiliyorum. Böyle giderse bir 11 yıl sonra ben de ilk gün izin yaparım heralde. Şaka bir yana İkitelli civarında takılıyorum bugün. Yolu düşen olursa Kanal 24 binasında bayram şekeri ikram edebilirim. Herkese iyi bayramlar...

26 Kasım 2009 Perşembe

HANGİSİ DAHA BÜYÜK?

RÜŞTÜ / VEZİR Mİ, REZİL Mİ?

Rüştü Reçber...

Türk futbolunun yetiştirdiği en iyi kalecilerden biri. Yıllarca Fenerbahçe ve milli takım kalesini başarıyla koruyan ardından Beşiktaş'ta geçtiğimiz sezon çifte kupa mutluluğu tadan 36 yaşındaki file bekçisi aynı zamanda Türk futbolunda en çok tartışılan isimlerden biri oldu. Kariyeri boyunca yaptığı kritik kurtarışlarla göklere çıkarılsa da gün geldi yerden yere vuruldu,, hatta gün geldi taraftarlar tarafından tartaklandı. Kamuoyu tarafından bir kalecinin bir kurtarışla "vezir", bir hatayla "rezil" ilan edilebileceğinin en güzel örneklerini gösterdi.

3. sezonunu geçirdiği Beşiktaş'ta özellikle son dönemde çok eleştirilen ve artık eldivenlerini bırakması gerektiği ifade edilen Rüştü Reçber dünse Old Trafford'da tam anlamıyla vezirdi. Mustafa Denizli maç öncesinde "Beşiktaş tarihine bir Manchester United galibiyeti yazdırmak son derece önemli" demişti. Mustafa hocayı bu cesur söyleminde haklı çıkaran ise duraklama dakikalarında kariyerinin ortalarındaki bir kalecinin sergileyebileceği reflekslerle Unitedlı oyunculara gol izni vermeyen Rüştü'ydü. Maçın ardından İngiliz basınının da manşetlere taşıdığı Rüştü için "2004'te Fenerbahçe formasıyla 6 gol yediği United'tan intikamını aldı" ifadeleri kullanıldı. Takım arkadaşı Fabian Ernst de "Herşeyin anahtarı olan iki mükemmel kurtarış yaptı." dedi onun için. Maçın bitiş düdüğüyle sahanın ortasında Ferrari tarafından havaya kaldırılan da yine Rüştü'ydü.

Ve düşler tiyatrosunda sergilenen güzel oyunun ardından son sözü söylemek de başroldeki isme düşmüştü. Rüştü "Tarih tek bir şey yazacak, o da; Manchester United: 0 - Beşiktaş: 1. Biz takımımızın başarısı için uğraş veriyoruz, Beşiktaş da tarihe geçiyor" diyerek kariyerinin son döneminde her zaman tebessümle hatırlanacak bir başarıya imza attı.

25 Kasım 2009 Çarşamba

BEŞİKTAŞ COŞTU BİR KERE

Başlık eşimden. Ekranın solundaki kalede bir hikmet var. Türk takımları seviyor o kaleyi. Arif Erdem'in araladığı kapıyı Bolic 13 yıl önce ardına kadar açmıştı. Tello da bu akşam o kapıdan girdi içeri. Arif'in ceza sahasının dışında "ortalardan" attığı şut Schmeichel'in üzerinden 90'a takılırken, Bolic'in "sol çaprazdan" attığı şut yine aynı ağlara yine Schmeichel'in üzerinden geçerek takılmıştı. Bolic'in paralelinden, "sağ çaprazdan" bu kez Tello gönderdi aynı kaleye. Tarihin tekerrürü top rakipten sekerek buluştu ağlarla. Schmeichel'ın yapamadığını Foster mı yapacaktı ki? Tabii ki hayır. Rüştü'nün duraklama dakikalarında yaptığı kurtarış, bir kalecinin yeri gelince rezil, yeri gelince vezir ilan edilebileceğinin en büyük kanıtıydı. Son dönemde çok eleştirilen Rüştü bu gece vezirdi. Ertem Şener her yerinden öper bilesin!

Mustafa Denizli "Beşiktaş'ın tarihine Old Trafford'da alınmış bir M.United galibiyeti eklemek harika olacaktır" demişti. Hoca kutluyorum seni, gerçekten değişik ve çok önemli bir adamsın Türk futbolu için. Herşeyden önce yedek kulübesindeki o ağır duruşun yeter. Ferguson da gitsin o ağzındaki sakızdan muhallebi yapsın!

Tipik bir Türk gibi ah çekmek kalıyor geriye. Sonradan açılan arap atı misali, "Ah be kardeşim İnönü'de Wolfsburg'a kaybedilen puanları gel de arama. O maçı kazansak şimdi gruptan çıkma şansımız çok yüksek olacaktı" deme sırası geldi Beşiktaş taraftarları için.

85. dakikada Fransız hakem bir Fransız futbolcunun(Evra) ceza sahasında yerde kalmasına penaltı çalabilir miydi? Belki evet. Ama Fransız Henry sağolsun! Onun sayesinde Fransızların üzerine aldatma etiketi yapıştığından Fransız hakem de şükür ki Fransız'ın pozisyonunda Fransız kaldı.

RONALDO IS BACK

Yetişir mi yetişmez mi tartışmaları son buldu. Hızlandırılmış kurs misali 56 günde 2 kur bitirdi Portekizli. Hollandalı Van Dijk sağolsun. Raul'un yerine son 20 dakikada oynadı Zürih karşısında. Şimdi gerçek El Clasico bizi bekliyor pazar akşamı. Bazı İspanyol basını, onun olmayacağını düşünüp kıyaslamalarda Messi'nin karşısına Kaka'yı koyuyordu. Şimdi gerçek soru sorulabilir. Messi mi Ronaldo mu?

KAZANIN ARDINDAN CUDICINI

Geçirdiği motosiklet kazasının ardından hayatta kalması bile mucizeydi. Bileğinde kırıklar ve leğen kemiğinde çatlaklarla kurtuldu. Doktorlar bir daha sahalara dönmesinin zor olduğunu söylüyor. Ama o azimli. Dönmek için çaba sarfediyor. Ve dönerse bir mucizeye daha imza atar.

24 Kasım 2009 Salı

TOTTI BABA