15 Nisan 2010 Perşembe

ÖZHAN CANAYDIN'IN VEDASI 24'TE


20 Nisan Salı akşamı 20:10'da...

PAZAR GÜNÜ ROMA YANACAK

Roma lider olarak ilk sınavını başkent derbisinde verecek. 23 maçtır yenilmeyerek Inter ile aralarındaki 14 puanlık farkı erittiler ve liderlik koltuğuna yerleştiler. Lazio ise bu sene küme düşme bataklığından bir türlü çıkıp kurtaramadı paçayı. Derbi olmasını, iki takımın onlarca yıla dayanan ezeli rekabetlerini geçtim, iki takımın da çok önemli hedeflerle çıkacağı bir maç olması bakımından tansiyon çok ama çok yüksek olacak. Roma'nın Inter'in 4 yıllık hegemonyasına son vermesini istesem de destekleyeceğim takım Lazio olacak. Toni'nin gelişinin takıma gözle görülür bir katkı sağladığı ortada. Lazio'da en güvendiğim isimse Rocchi. 33 yaşında ama nice 23'lüğe taş çıkartır. Kariyerinin sonlarında 3 büyüklerden birinde izlemek fena olmazdı.

Lazio (3-4-2-1): Muslera; Dias, Stendardo, Radu; Lichtsteiner, Brocchi, Ledesma, Kolarov; Rocchi, Mauri; Floccari.
Yedekler: Berni, Biava, Diakitè, Hitzsperger, Baronio, Cruz, Zarate.

Roma (4-2-3-1): Julio Sergio; Cassetti, Juan, Burdisso, Riise; Pizarro, De Rossi; Perrotta, Totti, Vucinic; Toni.
Yedekler: Doni, Mexes, Tonetto, Taddei, Brighi, Menez, Baptista.

CHELSEA'NİN YENİ FORMASI

Gelecek sezon evlerinde oynayacakları maçlarda bu formayı giyecekler. Hatta bu sezon büyük ihtimalle şampiyonluk kupasını kaldıracakları son Wigan maçında da üzerlerinde olacak. Bu yılki formadan tek farkı formanın yakası ve koluyla şort uçlarındaki kırmızı şeritler. Ufacık çizgiler bile bence ayrı bir hava katmış. Kırmızı renk Chelsea Pensioners ile alakalı.

SILVA REAL'E, TOPAL VALENCIA'YA

Barcelona mağlubiyeti sonrası hem teknik direktör hem de futbolcu transferinde kazanlar kaynamaya başladı Madrid medyasında. Yemekte bugün David Silva var. Birinci sayfada Valencialı futbolcunun 10 yıl önce Real Madrid formasıyla verdiği poz yer alıyor. 14 yaşındayken Madrid'de 5 gün kalan ve denemelerden geçirilen David Silva'ya yetkililer "Seni arayacağız" demişler. Marca, Silva'nın 10 yıldır halen o telefonu beklediğini söylüyor. Real Madrid kulübü şimdi o beklenen aramayı Dünya Kupası başlamadan önce yapacağa benziyor. Para ödemeden kadrolarına katacakları adam için şimdi 25 milyon euro çıkacak kasalarından. Perez'e koyar mı? Koymaz tabii ki! Onun gibi sövüşlenecek adam da az bulunur bu piyasada. Valencia, Silva'dan gelecek paranın bir kısmıyla da Mehmet Topal'ı alır artık.

Eğer o telefon çalmazsa Hakan Altun'dan David Silva'ya aşağıdaki şarkıyı yollarız;

Telefonun başında çaresiz bekliyorum,
Bekliyorum ama çalmayacak biliyorum.
Yüreğim diyor ki boşuna bekleme,
Aramaz gururundan seni çok sevse de.
Herşeye sahip olabilirsin ama,
Aşkımız servettir bilmelisin.
Hala beni seviyorsun,
Bunu sen de biliyorsun.
Niye beni aramıyorsun?
Ben seni bir anlık degil,
Bir ömür boyu ararım,
Gururum umrumda degil!

14 Nisan 2010 Çarşamba

LA LIGA'NIN PAS İSTATİSTİĞİ

İspanya'da ligin 31 haftasında takımların yaptıkları toplam, isabetli ve hedefini bulmayan pas sayıları aşağıda;

Barcelona 20.054 / 16.825 3.229
R.Madrid 17.356 / 13.992 3.364
Valencia 14.593 / 11.038 3.555
Sevilla 14.258 / 10.389 3.869
Mallorca 10.646 / 7.285 3.361
A.Bilbao 10.424 / 7.170 3.254
Getafe 15.051 / 11.260 3.791
Villarreal 14.057 / 10.280 3.777
Deportivo 12.554 / 9.163 3.391
A.Madrid 13.327 / 9.820 3.507
Osasuna 11.344 / 7.422 3.922
S.Gijon 12.208 / 8.510 3.698
Almeria 12.250 / 8.719 3.531
Espanyol 12.909 / 9.493 3.416
Racing 11.895 / 8.249 3.846
Zaragoza 12.557 / 8.962 3.595
Malaga 11.082 / 7.535 3.547
Tenerife 13.391 / 9.475 3.916
Valladolid 12.321 / 8.512 3.809
Xerez 11.655 / 8.162 3.493

Takımlar puan tablosundaki sıralamalarına göre diziliyor. Ligin zirvesindeki Barcelona 20.000 pas barajını geçen tek takım. Katalanların çok pasa dayalı oyun sistemlerinin klasik bir sonucu. Atalarımız "Çok konuşan çok hata yapar" derler, doğrudur. Futbolda ise çok pas yapan çok hata yapar diye birşey yok tabii ama yukarıdaki rakamlara bakarak "az pas yapan az hata yapar" sonucunun da çıkabileceğini söyleyebiliriz.

Barcelona en fazla pası yapıp aynı zamanda en az hatayı yapan takım. Sanırım bu en zoru. Topa çok fazla hakim olup, sürekli gezdirmek. Barcelona'yı Barcelona yapan şey yani. Onlardan sonra en az hatayı yapansa lig 6.'sı Athletic Bilbao. Bilbao aynı zamanda en az pas yapan takım. Onlar da topu mümkün olduğunca az gezdiriyorlar demek ki! Yani hata sayıları az, ancak attıklarıyla yedikleri arasındaki farkın sadece 3 olduğunu düşünürsek bu istatistiği olumlu hale getiremedikleri ortaya çıkıyor.

MALDINI DÖNÜYOR MU?

Serie A'da şampiyonluk mücadelesi Roma, Inter ve Milan arasında devam ediyor. 3. sıradaki Milan eline geçen fırsatları değerlendirmiş olsaydı belki de şu anda zirvede kebap yapıyordu. Ama işler yolunda gitmedi. Şimdi Berlusconi yumruğunu masaya vurmaya hazırlanıyor. Leonardo'nun sezon sonunda Milan ile yolları kesin olarak ayrılacak. Takımın başına şu anda Leonardo'nun yardımcılığını yapan Mauro Tassotti'nin getirilmesi, onun yardımcısının da Filippo Galli olması düşünülüyor. Asıl hamle ise, San Siro'daki son maçına 70.000 kişi gelen ancak Curva Sud tarafından yuhalanmasıyla vedası biraz trajediye dönüşen Maldini ile yapılacak. Takım içinde bir rol alması adına ikna edilmeye çalışılıyor. Bu sezonun son haftalarında futbolcu olarak sahalara dönmesi adına da girişimde bulunulmuş ama kabul etmemişti. Şimdi ise futbol direktörü olarak kulüp içinde görevlendirilmesi söz konusu.

Bu arada Leonardo ile yardımcısı Tassotti'nin ortak özelliklerinden birini de yazalım. Bu ikisi Dünya Kupaları tarihinin en uzun cezalarını alan 2 futbolcusu. Tassotti 1994 Dünya Kupası'nda Luis Enrique'nin yüzüne topsuz alanda attığı dirsekle burnunu kırmış ve 8 maçla cezalandırılmıştı. Leonardo da yine aynı kupada attığı dirsekle ABD'li Tab Ramos'un elmacık kemiğini kırmış ve 3,5 ay hastanede yatmasına sebep olmuştu. Leonardo'ya verilen ceza da 4 maçtı. O turnuvada bir daha oynamamıştı.

13 Nisan 2010 Salı

HADİ GİT ORDAN!

"Arjantinli arkadaşlarım önce kendi içlerinde kimin daha iyi futbolcu olduğu belirlesin. O futbolcu da 1000 gol atsın, ondan sonra tekrar konuşalım."

1363 maçta 1280 gol atan Pele'den dolaylı yoldan Messi'ye gönderme.

12 Nisan 2010 Pazartesi

YETENEKLİ BAY XAVI

Barcelona şu anda dünyanın en iyi takımı olarak kabul ediliyorsa bunda en büyük paylardan biri Xavi'nin. Defans ile forvet arasındaki bağlantıyı kuran, top saklayan, adam eksilten, forvet oyuncularını doğrudan gole götürecek paslar atan bu yetenekli adam Barcelona'nın kilit ismidir kısaca. Top ona geldiğinde forvet oyuncuları bilir ki her an mükemmel bir pas alıp gol pozisyonuna girebilirler; top ona geldiğinde defans oyuncuları bilir ki ortasahada kaybedilen aptalca bir top için aniden mücadele etme zorunda kalmazlar. Xavi önündeki, arkasındaki, sağındaki, solundaki, kenardaki, tribündeki, ekranı başındaki herkese bu güveni verir. Nasıl ki Cruyff'un rüya takımı Barcelona'sında beyin Guardiola idiyse, Guardiola'nın bu rüya Barcelona'sında da beyin Xavi'dir.

12 yıldır formasını giydiği Katalanlarla 519 resmi maça çıktı ve 52 gol attı. Ama tabii ki onun görevi gol atmak değil, attırmak. Geçen yıl Barcelona'nın Real Madrid'i 6-2 yendiği şampiyonluk yolundaki kritik maçta 4 gol Xavi'nin yaptığı asistlerle gelmişti. Kazandığı 6 kupayla futbol dünyasını kasıp kavuran Barça'da ligde 16 asist yaparak da başarıda kilit bir rol oynamıştı. Yine şampiyonlar ligi finalinde Messi'nin kafasına ortayı gönderen de Xavi idi. Euro 2008 finalinde Almanya karşısında kupayı getiren golü atan Torres'i topla buluşturan da yine Xavi'den başkası değildi. Bu sezon oynadığı 28 lig maçında 2093 isabetli pas yapmış. Maç başına 75 pas demek bu ve gerçekten mükemmel bir istatistik.

AMAURI %100 İTALYAN

Brezilya doğumlu Amauri 5 yılı aşkın bir süredir İtalya'da yaşıyor. Brezilyalı eşi geçen sene İtalyan vatandaşlığına geçmişti. Amauri de bugün Torino'da yeminini etti, imzasını attı ve resmen İtalyan vatandaşı oldu. Yaklaşık 1 yıl önce Dunga sakatlanan Luis Fabiano'nun yerine Amauri'yi milli takıma çağırmış ancak Juventus yönetimi golcüsünü göndermeme kararı almıştı. Böylece Brezilya milli takımında forma giymeyen Amauri için oynamak istediği İtalya milli takımı bir köşede durmaya devam etti. Bugün itibariyle de kapılar açıldı kendisine. Tabii Sampdorialı Pazzini'nin başını çektiği ufak bir grup da öz İtalyanların milli takımda oynaması gerektiğini savunuyor, Amauri'ye çok sıcak bakmıyordu. Karar artık Marcelo Lippi'nin.

11 Nisan 2010 Pazar

GALATASARAY TARAFTARININ PROTESTOSU