
21 Mart 2009 Cumartesi
CALDERON'A SALDIRDILAR

Aşağıda haberi antrenmandayken alan Hugo Sanchez yarınki maç öncesi eski Başkan'a geçmiş olsun dileklerinde bulunurken görülüyor.


20 Mart 2009 Cuma
UEFA KUPASI ÇEYREK FİNAL EŞLEŞMELERİ

HAMBURG - M. CITY: İstanbul gecelerinde Robinho'yu ağırlamak iyi olurdu.
PSG - D. KIEV: Le Guen'le çıkış yakalayan Fransızlar'ı özellikle deplasmanda zorlu bir maç bekleyecek.
SHAKTAR - MARSİLYA: Galatasaray'ı şampiyon yaptığı halde gönderilen iki teknik adam, Lucescu ile Gerets karşı karşıya. Bu iki takımın finalde karşılaşmasını isterdim.
W.BREMEN - UDINESE: Mesut Özil ve Gökhan İnler karşı karşıya.
Turu kimler geçer?
Tahminlerim: M.City, PSG, Shaktar, W.Bremen
ŞAMPİYONLAR LİGİ ÇEYREK FİNAL EŞLEŞMELERİ

Villarreal - Arsenal: 2006 yarı finalinin rövanşı. Şimdi ne Riquelme var ne de Lehmann.
Liverpool - Chelsea: Alıştık artık bu eşleşmeye. Benitez'in karşısında bu kez Hiddink olacak.
M. United - Porto: 2004'te Mourinho'lu Porto, Alex Ferguson'u son dakikada gelen golle elemişti. Ferguson Mourinho'dan intikamını aldı, sıra Porto'da.
Turu kimler geçer?
Tahminlerim: Arsenal, M.United, Liverpool, Barcelona
SPOİLER İÇEREN LOST ANKETİ
5. Sezon 9. bölüm gösterildi. Yaklaşık 2 hafta önce koyduğum bu anket blogta arkalarda kalmıştı. Konuyla ilgili 9. bölümde de bir gelişme olmadığı için bu ankete devam edelim istedim. Karakterleri bakımından benim Sawyer için düşündüğüm isim Kate, çünkü Juliette Jack'e her bakımdan daha uygun diye düşünüyorum.
OLMAMIŞ, YAKIŞMAMIŞ

GALATASARAY 2 - 3 HAMBURG

Hakan Ünsal çok güzel anlattı dün gece. Kendisi de bir zamanlar oyundan çıkarken Lucescu'ya ters yapmış. Sonrasında pişman olup maç sonrasında nasıl özür diliyeyim diye düşünürken o sırada bir el arkadan gelip ona dokunmuş ve başından öpmüş. Dönüp baktığında karşısındaki Lucescu'ymuş. Egosuz Lucescu, ihtirasları olmayan, doğru zamanda doğru hareketi yapmayı bilen Lucescu. Dün gece Zico'lu CSKA Moskova'yı 1-0'ın rövanşında 2-0 yenip çeyrek finale yükseldiler. Çok yaşa Lucescu!
19 Mart 2009 Perşembe
MESUT ALMANYA KADROSUNDA YOK

MESUT ÖZİL'E TFF'DEN YANIT GELDİ


UEFA KUPASI GEYİĞİ
ST. ETIENNE 2 - 2 WERDER BREMEN


18 Mart 2009 Çarşamba
GARY NEVILLE'İN MALİKANESİ


SAFADO ROBINHO


ALMANYA'DA BÖYLESİ DE VAR
Almanya'daki kuzenim Bülent Uzuner'den bahsetmiştim sizlere. Kendisi Almanya'da büyüyen, okuyan, çalışan ve iş dünyasına atılan ama özellikle anne ve babasının da desteğiyle Türk kimliğini asla kaybetmemiş biri. Çok zor günler yaşamışlar, çok eziyet çekmişler çocukluk yıllarında Alamanyalarda. Ama okumuş, çalışmış ve doğru zamanda doğru adımları atarak sıfırdan zirveye tırmanmayı başarmış. Türkiye'nin tanıtımı için de elinden gelen herşeyi yapıyor. Bremen yakınlarındaki Oldenburg'ta (geçtiğimiz günlerde basketbolda Galatasaray'la karşılaşmıştı hatırlarsanız) bulunan şirketinin merkez ofisinin binasında sanatçı İlker Maga'nın "İstanbul: Bir Deniz Masalı" adlı fotoğraf sergisine kapılarını açmıştı. Şu an 26 yıllık dönemde çekilmiş fotoğraflar o binada sergilenmeye devam ediyor. Böylece güzel İstanbul'umuzun tanıtımını yapıyor Almanlara Bülent Uzuner.
Dedim ya sizlere Türk kimliğini koruyor ve asla unutmuyor diye. Bunun en güzel örneklerinden biri de ufak kızlarına Türkçe dersi aldırarak veriyor. Mesut Özil örneğinde olduğu gibi birçok genç Türkçe'yi çok kötü konuşuyor, günlük yaşamlarında Almanca'yı tercih ediyor. Bülent Uzuner de bunun farkında ve bu yüzden Uludağ Üniversitesi'nden mezun olup şu an Almanya'da okuyan bir Türk öğrenciden haftasonları kızlarına Türkçe dersi verdiriyor. Bremen'de yaşayan Türklerin birarada olması, bütünlüğünün kaybolmaması için de çaba sarfediyor. Ayrıca 1978 yılında kurulan Vatanspor kulübünün 40 yaşüstü futbol takımında da ortasaha oyuncusu olarak forma giyiyor.
Herşeyden daha önemlisi 23 Mayıs'ta Almanya'nın yeni Cumhurbaşkanı'nın seçiminde oy kullanacak. Zannediyorum bunu gerçekleştirecek olan ilk Türk olacak. Eyalet meclisleri Cumhurbaşkanı'nı seçecek olan temsilcileri belirliyor ve bu kişiler Berlin'e gidip oy kullanıyor. İşte o eyaletteki Almanlar da Bülent Uzuner'i temsilci olarak seçmiş. Bunu haftasonunda Bremen'deyken bana anlattığında ağzım açık kaldı ve kendisiyle birkez daha gurur duydum. Meğersem Türkiye'deki bazı gazetelerde de çıkmış haberi, ama gözümden kaçmış. Buradan bakabilirsiniz.
Almanya'da böylesi de var işte!

Herşeyden daha önemlisi 23 Mayıs'ta Almanya'nın yeni Cumhurbaşkanı'nın seçiminde oy kullanacak. Zannediyorum bunu gerçekleştirecek olan ilk Türk olacak. Eyalet meclisleri Cumhurbaşkanı'nı seçecek olan temsilcileri belirliyor ve bu kişiler Berlin'e gidip oy kullanıyor. İşte o eyaletteki Almanlar da Bülent Uzuner'i temsilci olarak seçmiş. Bunu haftasonunda Bremen'deyken bana anlattığında ağzım açık kaldı ve kendisiyle birkez daha gurur duydum. Meğersem Türkiye'deki bazı gazetelerde de çıkmış haberi, ama gözümden kaçmış. Buradan bakabilirsiniz.
Almanya'da böylesi de var işte!
RIQUELME İÇİN ENDİŞELENDİM

İLK BİLEN SİZ OLUN - ARDA TURAN

Ayrıca Galatasaray'ın resmi internet sitesinde şöyle birşey de var; sakatlar bölümüne bakalım. Belliki Arda'dan sahiden ümit kesilmemiş ve düzelmesi bekleniyor.
Stadyum: Ali Sami Yen
Tarih: 19 Mart 2009 Perşembe / 21:30
Hakem: Pedro Proenca, Jose Tiago, Sergio Manuel 4. Hakem: Joao Carlos Santos Capela
Cezalı: Emre Aşık (Galatasaray)
Sakatlar: Servet Çetin, Tobias Linderoth, Mehmet Topal, Emre Güngör, Murat Akça, Serkan Çalık (Galatasaray)
Hava Durumu: Maç günü İstanbul’da parçalı bulutlu bir hava bekleniyor. Tahmini en yüksek sıcaklık 8, en düşük ise 3 C derece olacak.
TV: D Smart
Etiketler:
futbol,
İSTİHBARAT
MARADONA & RIQUELME

17 Mart 2009 Salı
MESUT ÖZİL RÖPORTAJIYLA NEYİ HEDEFLEDİM?
Mesut Özil'le yaptığım röportajla, O'nunla olan buluşmamla aslında Mesut'un tam olarak nasıl biri olduğunu anlamayı hedeflemiştim. Kendinin de ifade ettiği gibi Mesut kendisini Almanya'da iyi hissediyor. Bu yüzden doğup, büyüdüğü, ekmeğini yediği yerden yana tercihini kullandı. Kendini belki Almanya'ya karşı borçlu da hissediyordur bilemiyorum. Türkçesi çok kötü, iki cümle kurmakta zorluk çekiyor. Ben de dedimki bu Mesut'u neden bu kadar tartıştık, ne vardı Mesut'ta bu kadar, bakalım gerçekten futbolu dışında milli takımda oynamayı hakeden bir futbolcu mu? Benim kişisel fikrim Mesut Türk milli takımının bir futbolcusu olamaz, olmamalı! Şimdi diyeceksinizki bizim milli takım forması altında kimler, neler yaptı sahada Ali? Haklısınız bence o birkaç futbolcu da yer almamalı ayyıldızlı forma altında. Bu röportajla son noktayı koyduğumu zannediyorum Mesut'la ilgili. Ama Mesut gibiler daha çok var yurtdışında. Türk futbolu ve politikası olarak daha fazla uyanık olmalıyız. Buna dikkat çekebildiysem ne mutlu bana!
Bu arada pazar akşamı Bremen'deki kuzenimin aracılığıyla enerji devlerinden EWE firmasının davetlisi olarak Werder Bremen-Stuttgart maçını izledim. Maç öncesi kamerama Mesut'un bir görüntüsü takıldı. İlginizi çekebilir, bazı çözümlemelere, çıkarımlara varabiliriz diye düşünüyorum.
Yeni ekleme: Yorumlarda ne gibi çıkarım yapmamız gerekiyor anlayamadım diyenler oldu. Şöyle açıklayayım. Bu konulara şu an Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamda pek girmek istemiyorum. Çünkü insanı hemen etiketliyorlar ama size benim yaptığım çıkarımı söyliyeyim; Mesut'a belki kızanlar vardır Türklüğünü kaybetmiş Alman olmuş diye. Evet belki haklılar da bilemiyorum kendini Alman gibi hissediyor olabilir ama bu görüntülerde de görüldüğü gibi bazı değerleri, inançlarını da kaybetmemiş. Bu da güzel bence. Benim aklıma şu geliyor Türkiye'den bakınca, bir sonraki nesil acaba Müslüman ama daha Alman ya da Müslüman Alman mı olacak???
Bu arada pazar akşamı Bremen'deki kuzenimin aracılığıyla enerji devlerinden EWE firmasının davetlisi olarak Werder Bremen-Stuttgart maçını izledim. Maç öncesi kamerama Mesut'un bir görüntüsü takıldı. İlginizi çekebilir, bazı çözümlemelere, çıkarımlara varabiliriz diye düşünüyorum.
Yeni ekleme: Yorumlarda ne gibi çıkarım yapmamız gerekiyor anlayamadım diyenler oldu. Şöyle açıklayayım. Bu konulara şu an Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamda pek girmek istemiyorum. Çünkü insanı hemen etiketliyorlar ama size benim yaptığım çıkarımı söyliyeyim; Mesut'a belki kızanlar vardır Türklüğünü kaybetmiş Alman olmuş diye. Evet belki haklılar da bilemiyorum kendini Alman gibi hissediyor olabilir ama bu görüntülerde de görüldüğü gibi bazı değerleri, inançlarını da kaybetmemiş. Bu da güzel bence. Benim aklıma şu geliyor Türkiye'den bakınca, bir sonraki nesil acaba Müslüman ama daha Alman ya da Müslüman Alman mı olacak???
Etiketler:
futbol,
özel haber,
video
MESUT ÖZİL RÖPORTAJI VE İZLENİMLER

Werder Bremen kulübündeki bağlantılarım sayesinde Mesut’u ilk kez Türkiye’den birine röportaj verme konusunda ikna etmeyi başarmıştım. 13 Mart Cuma sabahı uçaktan iner inmez Werder Bremen’in Weser Stadı’nın yolunu tuttum. Dizinden sakatlığı tam olarak geçmediği için antrenmana çıkmayan ve tesislerde tedavi olan Mesut randevumuza babası Mustafa Özil ve İran’lı bir danışmanı ile birlikte geldi. Ancak üzerlerinde bir gerginlik vardı. Yüzlerinden bu röportaj için söz vermiş olmanın verdiği pişmanlık her hallerinden okunuyordu. Baba Mustafa Özil’in ilk sözü milli takımla ilgili soru istemedikleri yönündeydi. Bu durum karşısında büyük bir şaşkınlık yaşasam da yaklaşık 1 saat süren ikna çabalarının ardından milli takımla ilgili sadece 2 soru koparabildim. Kendilerine göre haklı olabilirler. Çok tartışılan Mesut Alman milli takımını tercih etmişti ve bu konunun artık kapanmasını, daha fazla üzerine gidilmemesini çünkü Mesut’un çok üzüldüğünü ve etkilendiğini söylüyorlardı. Ancak Türk halkını verdiği kararın kendisi açısından doğruluğuna inandırması adına bu röportajı vermesi kendisi için çok iyi olacaktı.
Röportaj öncesi daha çok baba Mustafa Özil ve İran’lı danışmanla muhatap oluyorduk, çekingen ve gergin gözlerle bizi izleyen Mesut’sa bir kenarda sessiz bir şekilde dinlemekle yetiniyordu. Saha içinde topu çok iyi yöneten Mesut saha dışında ise belliki yönetilmeyi tercih ediyordu. Henüz 20 yaşında olan bir genci bu konuda az da olsa anlayabiliyordum. Babalar oğullarının hep daha iyi yerlerde olmalarını, daha çok paralar kazanmalarını ister. Babalar Türk futbolunda da her zaman önemli bir figür olmuştur, bunun örneklerini birçok kez görmüştük. Şunu da belirtmek gerekiyor. Mesut’un şu an içinde bulunduğu durum aslında Alman futbolu ve Alman politikasının ortak bir ürünü. Alman futbolunun otoriteleri Mesut’u geleceğin büyük yıldızlarından biri olarak gördüklerini ve ondan faydalanmak istediklerini her fırsatta dile getiriyorlar, Alman politikasıysa çok geç kaldığı bir konuda, 40 yılı aşkın bir süredir ülkede yaşayan Türklerin uyum sürecini bugünlerde hızlandırma amacıyla Mesut’u toplumsal kaynaşmanın bir sembolü olarak kullanıyor.

Bu röportajın ardından Mesut hakkında edindiğimiz izlenim çok çekingen ve sessiz bir yapıya sahip olduğu yönünde. Röportajımız sırasında da kendi hislerini ifade etmekte oldukça zorluk çekti. İlk kez bir Türk televizyonuna röportaj verdiği için yaşadığı stres de yüzüne yansımıştı. Almanya'ya giderken kafamda Mesut'a Almanya forması giydirmek elinde ise Türkiye forması tutturarak İspanya maçlarında milli takıma başarılar diletmek vardı. Ama bırakın Türkiye formasını tutmayı Almanya formasını bile giymek istemedi. Hakkında yalan yanlış haberler çıkmasından korktuğu için böyle toplara girmekten uzak durdu.

Böyle bir konudan ders çıkarması gereken iki kurum var; Türk futbolu ve Türk politikası. Türk futbolu kendi içinden, 70 milyonu aşkın nüfusunun içinden Mesutlar çıkartmalıdır ki bu potansiyele sahiptir, Türk politikasıysa yurtdışındaki vatandaşlarına her alanda daha fazla sahip çıkmalı, benliklerini, özlerini kaybetmemelerine engel olmalıdır. Mesut sadece bir isim. Almanya’da top koşturan 250.000 lisanslı Türk futbolcu var. Eğer söylendiği gibi Alman hükümeti Mesut gibileri toplumsal kaynaşmanın bir sembolü olarak görüyorsa bundan gurur duymalıyız. Şimdi İsviçre ve Almanya sonra Fransa ve diğer ülkeler; neden Türkiye 2. bir Brezilya olmasınki, herşeye güzel tarafından bakmak gerekir!
Etiketler:
futbol,
özel haber
16 Mart 2009 Pazartesi
MESUT ÖZİL'LE KONUŞABİLME İHTİMALİNİ SEVDİM

Etiketler:
futbol,
özel haber
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)