
9 Ekim 2009 Cuma
JOHN BARNES KOVULDU

JOHN BARNES
20 YAŞALTI DÜNYA KUPASI - 4
GANA

Takip edilmesi gerek diğer oyuncular: Quansah, Ayew, Mensah
URUGUAY




ALP ŞENGÜNLER
MISIR
Arşiv: A Grubu, B Grubu, C Grubu
Yarın: E ve F Grupları
FIFA 10

Gerçekçi Fizik Sistemi ve Animasyonlar: Yeni fizikler sayesinde top kapma mücadeleleri ve ikili mücadelelerde hiçbir pozisyon birbirinin aynısı olmayacak. Daha geniş ve gerçeğine yakın top sürme mekanikleri ve yeni çarpışma mekanikleri, hücumcu ve defans oyuncusu arasındaki pozisyon savaşının daha çeşitli olmasını sağlayacak.
Oyuncu önceliği: Oyuncularınızın topa ve topsuz hareketlere daha fazla odaklanmasını ve oyundaki hareketlenmelere gerekli tepkileri verebilecek hızda hareket etmesini sağlayan ve 50’den fazla hareket döngüsüne sahip olan geliştirilmiş yapay zeka mantığı.
Geliştirilmiş tuzak ve sıkıştırma zekası: Oyuncular artık topu daha kolay ve daha erken kapmalarını sağlayacak en kolay ve en doğal pozisyonu almak konusunda akıllı davranacaklar.
Heyecan verici şutlar: Şut çekme sisteminde gerçekleştirilen iyileştirmeler ve top fiziklerinde yapılan değiştirmeler sonucunda daha geniş ve gerçekçi bir şut çeşitliliği ortaya çıkacak ve gol atmanın keyfini arttıracak.
İyileştirilmiş kaleci yapay zekası: Bu alanda yapılan birçok geliştirme ile artık kaleciler boşta kalan toplara çıkmak için daha hızlı ve keskin bir algıya sahip olacaklar, bu sayede toplara çıkma hareketleri daha güçlü ve isabetli olacak. Yeni animasyon teknolojisi oyuna gerçekçi kaleci pozisyonlaması ve momentumu kazandırıyor, böylece gol atma fırsatları eskiye göre daha fazla çeşit kazanacak.
Gerçekçi menajerlik modu: 50’den fazla büyük değişiklik ile tasarlanan bu mod ile gerçeğinden farksız bir tecrübe yaratılıyor. Maç sonuçları, takımların ve oyuncuların kuvvetli ve zayıf yönleri ile belirlenecek. Oyuncu transferleri ise takımın prestiji ve finansal gücü, benzer diğer oyuncuların durumu, yapay zeka kontrolündeki takımların yaratacağı transfer rekabeti gibi birçok etken ile belirlenecek. Oyuncu gelişimi, yaş ve çevre etkenleri gibi gerçek yaşamda bulunan gelişme kriterleri sayesinde her zamankinden daha gerçekçi olacak.
Kaynak: ARAL
LIONEL MESSI

8 Ekim 2009 Perşembe
MAÇI OKUMAK YA DA OKUYAMAMAK

Rijkaard'ı eleştirenlerin ortak görüşü ne peki? Yani bu A planıdır, B planıdır tartışması nereden çıkıyor? Tek bir şeyden, Rijkaard'ın maçları okuyamamasından. Yani B planı denilen şey ya da C,D,E her neyse, maçın gidişatına göre taktiksel bazı değişikliklerin yapılması anlamını taşıyor. Türkiye'deki spor yazarlarının bazılarının skor yazarı olduğu fikrine katılmakla birlikte aynı şekilde birçoğunun ortak fikri olan maçları okuyamaması düşüncesine de sonuna kadar katılıyorum. Ama aynı zamanda bunun Galatasaray'ı ve Türk futbolunu, Türk takımlarının oyun anlayışlarını tanımasıyla eş orantılı olduğuna da inanıyorum. Bunun için de biraz daha zaman diyorum. Bakın Rijkaard'ın hocalarından Cruyff, Barça TV'de başlayan yeni bir programda bu konuyla ilgili neler söylemiş?!
"Futbolun stratejisi olduğu doğru. Eğer karşımdaki takımda belirli özelliklere sahip bir bek varsa onu yenmesi için bir kanat oyuncusu ile oynarım. Ama maçtan önce aldığınız tüm kararlar havada kalır. Çünkü rakip takımın nasıl oynayacağını asla tam olarak bilemezsiniz. Bu yüzden ilk 5 dakika maçın nasıl gittiğini gördükten sonra stratejinizi uygulama yoluna gidersiniz. Uygun olduğuna inandığınız değişiklikleri yapmaya başlarsınız. Maçı okumak hem oyuncu hem de teknik adamlık dönemimde benim en iyi erdemlerimden biriydi."
"It’s true that football also has strategy. If I see that a team has a full back with certain characteristics, I’ll play a winger who can beat him. But all the decisions you can take before a match stay up in the air because you never know how the other team will play. You can apply the strategy as you go, after seeing how the match is going after five minutes and you make the changes you believe are appropriate. Reading the match as a player and then as a coach has been one of my best virtues."
Cruyff'a katılmamak aptallık olur. Benim de anlatmak istediğim tamamiyle bu. İşte Cruyff'un bu düşüncelerini şu ana kadar Rijkaard'tan görebildik mi, bu soruya evet demek şimdilik biraz zor. Yoksa bu maçı okuma bence Nonda'yı çıkarıp Baros'u almak ya da her ikisini de birarada oynatma meselesi değildir. Başka birşey ya bu başka birşey işte! Sadece biraz daha zaman...
THIERRY HENRY SEN RAHATSIZ MISIN?
Diyalog, UEFA Kupası Finali'ne çıkılırken Parken Stadı'nın koridorunda yaşanıyor. Arif Erdem sana çok büyüksün(!) diyorum başka da birşey demiyorum! Henry, senin karizman da bir anda çizildi gözümde. Arif'in daha ne hikayeleri var. Yerlere yatarsınız. Arif'in 24'e verdiği röportajın tamamını cumartesi günü saat 12:15'te "Güzel Oyun"da izleyebilirsiniz...
Not: Yurtdışında yaşayıp 24'ü izleyemeyenler buradan canlı yayına tıklayarak izleyebilir.
20 YAŞALTI DÜNYA KUPASI - 3
ABD

ALMANYA


KAMERUN

KORE CUMHURİYETİ


ALP ŞENGÜNLER
MISIR
Arşiv: A Grubu, B grubu
Yarın: D Grubu
7 Ekim 2009 Çarşamba
MARADONA & PALERMO & MESSI

Palermo (İki eli belinde): Ama hocam?!
Maradona (Araya girer): Sus konuşma. N'oldu, 40 metreden kafa golü attın diye bir tarafın mı kalktı?
Palermo (Üfleyerek): Ama hocam Messi de geç kaldı ona niye bağırmıyorsunuz?
Maradona (Cevap bulamaz): ?/()&%&+(%++% Kes tamam geç yerine. Bunaldım zaten. Gideceğim buralardan artık! Adam olun leeeennnn!
Messi: Kıs kıs kıs :))
TCHAU TCHAU ROBERTO! (GÜLE GÜLE ROBERTO!)

Yeni bir evlilik yapan Roberto Carlos eşine düğün hediyesi olarak Brezilya'da yaşama sözü vemiş olmalı ki, düğünden bu yana onunla ilgili çıkan haberlerin çoğu takımdan ayrılmasıyla ilgili oldu. "Roberto gidiyor", "Roberto gitti"... Bu sezon hakkında çıkan haberler onun hep Brezilya'ya dönme isteğiyle ilgiliydi. Teknik direktör Christoph Daum'un yabancı engelini gerekçe göstererek onu yedek kulübesinde oturtması bu gidişi hızlandırıyor mu bilinmez ama Brezilyalı yıldızın aralık ayında İstanbul olan adresinin Sao Paolo olarak değişeceği kesin.
Türkiye'ye geldiği günden beri Fenerbahçe yönetiminin koyduğu yasaklar nedeniyle çoğunlukla İspanya basınına içini döken Roberto, geleceğiyle ilgili bu kritik kararı da yine İspanyollara açıkladı. Dünyaca ünlü yıldız eşi Mariana'yla birlikte yaptığı Madrid gezisinde Fenerbahçe'den kesin olarak ayrılacağını söyledi.
As gazetesine konuşan Roberto "Evimi, ailemi ve ülkemi özledim" derken, "Artık 36 yaşındayım ve futbolda 2 yılım daha var. Bundan dolayı Brezilya'ya dönüp orada bir takımda oynamak hoşuma gidecek" diyor. Dünyada adını efsaneler arasına sokmayı başarmış bir yıldızın 2.5 sene Fenerbahçe'de forma giymesi taraftarı fazlasıyla tatmin etse de sarı lacivertliler Roberto'yu bavullarıyla havaalanında görene dek gidişine inanmayacak gibi görünüyor...
by Özer Selik + Pennearabiata
20 YAŞALTI DÜNYA KUPASI - 2
NİJERYA

VENEZUELA

İSPANYA




ALP ŞENGÜNLER
MISIR
Arşiv: A GRUBU
Yarın: C GRUBU
6 Ekim 2009 Salı
YAYINCILIKTA YENİ DÖNEM

Ancak bugünlerde İngiltere'de olay farklı bir boyuta taşındı. İngilizler cumartesi akşamı Ukrayna ile deplasmanda 2010 Dünya Kupası eleme maçına çıkacak. Ancak bu maç ülkede canlı olarak televizyonlardan yayınlanmayacak. Çünkü Setanta'nın haziran ayında çöküşünün ardından bu deplasman maçını yayınlayacak herhangi bir kanal yok. Mevcut tv kuruluşları da bu maçın yayın hakkını elinde bulunduran firmanın 2 milyon paundluk isteğini karşılama yoluna gitmedi. Bunda maçın başlama saatinin de büyük etken olduğu ifade ediliyor. Çünkü maçın oynanacağı saatlerde ulusal kanallarda daha fazla "reyting getirmesi" beklenen programlar var. Yine İngiltere'nin Dünya Kupası'na katılmayı garantilemiş olmasının da tv kuruluşlarının bu maça yanaşmamasında payı olduğu belirtiliyor.
Eee peki ne olacak? Maç sadece internetten ve İngiltere'de anlaşmaya varılan Odeon sinemalarında canlı yayınlanacak. İnternet kullanıcıları http://www.ukrainevengland.com/ sitesine yarın akşama kadar girerlerse 4.99 paunda maçı canlı olarak izleyebilecek. Cumartesi bu meblağ 11.99 paund olacak. Siteye şu anda girenlerse maçın internetten yayınlanmayacağı ülkelerin listesi ile karşılaşıyor. Türkiye de bunlardan biri. Perform adlı internet üzerinden yasal olarak spor yayıncılığı yapan firma, İngiltere'nin en önemli gazeteleriyle de ortaklık anlaşması yaptı. Bu gazeteler de maçı internet sitelerinden canlı yayınlayabilecek, elde edilen kâr üzerinden de Perform'a pay ödenecek. Yine bet365 adlı bahis sitesi de maçı canlı yayınlayacak. Siteye girip üye olanlar ve hesaplarına 10 paund yatıranlar hem maçı izleyebilecek hem de bu meblağ kadar bahis oynayabilecekler.
Ancak bu durum İngiltere'de büyük bir tartışma konusu. Çünkü bu bir milli maç ve bu tür maçların açık kanallardan gösterilmesi gerekiyor. Herkesin evinde internet olmadığı için de taraftar dernekleri bu uygulamaya büyük tepki gösteriyor. Yine İngilizler böyle deplasman maçlarını toplu olarak publarda ve kulüplerde izlemeyi çok sever. Bunun mümkün olmayacak olması da tepkilere bir sebep.
Bu tarz yayınların takip edilmesi için sadece internet kullanıcısı olmanız yetmiyor. İnternet hızınızın ve bilgisayarınızın işletim sistemi ile ekran kartının da iyi olması zorunlu. Ancak artık tüm dünyada birçok insan spor yayınlarını internet üzerinden takip ediyor. Hem laptoplarından hem de cep telefonlarından otobüste giderken ya da cafede otururken o an dünyanın bir ucunda oynanan spor karşılaşmasını canlı olarak takip etme fırsatını yakalıyor. Türkiye bunun şu anda gerisinde. Ancak Türk Telekom'un bu anlamda ciddi bir çalışması olduğunu biliyoruz. Tüm ülkeye adım adım kablo döşüyorlar. Diyebilirsiniz ki herkesin evinde internet olması mümkün değil. Evet ama herkesin evinde Digiturk de yok, değil mi?!
Beni asıl düşündüren nokta tv'de spor yayıncılığının bir zaman sonra azalıp azalmayacağı. Bu konuda ciddi şüphelerim var. Her geçen gün tv kuruluşlarının spor yayıncılığı için ayırdığı bütçe azalıyor(NTVSpor ve TRT'yi ayrı tutuyorum). Ancak reyting kanallarında dizilere ve yarışmalara yenik düşmeye başlandığı ortada. Bunda da bazı kalitesiz spor programları, ekranda analiz yapmaktan çok kavga etmeyi tercih eden bazı yorumcular ve anlattığı maçın önüne geçmeye çalışan ya da dersine iyi çalışmayan maç spikerleri ile herşeyden önce de kara kutudan ne alması gerektiğini bilmeyen izleyici sayısının çok olmasının payı büyük. Sadece ve sadece eğlence olarak kabul görmesi gerekirken bunun olmadığı ve son dönemde politik oyunlara da alet edilen futbol karşılaşmaları endişemi daha da artırıyor.
Ayrıca maç sadece internetten yayınlandığında bu maçları kimlerin anlatacağı da önemli bir nokta. Bu da birçok insan için yeni bir ekmek kapısı demek. Mesela bu maçı James Richardson(hani Guardian'ın internet sitesine girdiğinizde bazen sayfanın sağında La Gazetta okuyan kel bir adam görürsünüz, işte o) anlatacak. Yorumcu olarak da Sven Goran Eriksson görev yapacak. Eğer Türkiye'de gelecek yıllarda böyle bir uygulamaya ciddi olarak gidilirse ben de anlatım konusunda başı çekeceğime inanıyorum. Hayırlısı!
WILEY FORMSUZ MU?

20 YAŞALTI DÜNYA KUPASI - 1
Dünya futbolunda çok önemli oyuncuların 18 yaşında bile üst düzey rekabete dahil olduğu yeni dönemde Mısır’ın evsahipliğini yaptığı 20 Yaşaltı Dünya Kupası şu sıralarda bizlere birçok yeteneği görme fırsatı tanıyor. Geride kalan 7-8 senelik süreye baktığımızda Saviola, Messi, Agüero gibi yıldızları taçlandıran bu turnuvanın bu yıl da çok önemli isimleri parlatacağı kesin gibi gözüküyor. Şampiyonada olgunluk düzeyi üst seviye ulaşmış oyuncuların yanı sıra potansiyeli gerçekten yüksek olan ve turnuvanın ardından kendi liglerinde gelişimleri takip edilmesi gereken birçok oyuncu mevcut… Bazı takımlarda birçok oyuncu göze çarparken bazılarında ise neredeyse izleyenleri etkileyen hiçbir oyuncu olmadı. Ben de gruplarda sırasıyla bu birkaç oyuncudan bahsetmek istiyorum.
A GRUBU:
MISIR
Afroto:21 kişilik Mısır kadrosuna tam 9 oyuncusunu gönderen ülkenin lokomotif takımı Al Ahly’nin oyuncusu olan Afroto; takımının en çok öne çıkan oyuncusu konumunda. İki kanatta da görev yapabilen solak isim, topla oldukça süratli ve son vuruşları etkili bir şekilde yapabiliyor. Bire birde adam geçerken patlama özelliği sayesinde rakibinden kopabilen ve de çoğu zaman faulle durdurulabilen bu oyuncu, serbest atışları da etkili kullanarak top ona her geldiğinde tehlike yaratmayı başarabiliyor. Eğer Mısır takımından herhangi bir oyuncu Avrupa’ya transfer olursa ilk ikide Afroto’nun olacağı kesin gibi gözüküyor.
Mohamed TALAAT: Takımının oyun düzeninde tek forvet olarak görev yapan bu oyuncu fiziği ve görünüşü ile Mido’yu andırsa da rakip defansları zorlayabilen ve pozisyon yaratmayı başarabilen bir forvet. Top rakipdeyken pres yaparak defansı rahat çıkartmıyor ve ceza sahasındaki stabil olmayan hareketli oyun yapısıyla gelecek vadeden bir oyuncu. Gelişiminin kesinlikle takip edilmesi gerek..
PARAGUAYRonald HUTH: Bonservisi Liverpool’da bulunan fakat Vicenza’da kiralık olarak forma giyen bu stoper üstün fiziği ve özgüveni ile Paraguay’ın dikkat çeken isimlerinden. İkili mücadelelerde başarı yüzdesinin yüksek olmasının yanı sıra ani müdahalelerde rakip yerine topa girerek önemli bir oyuncu olduğunu ilk maçtan kanıtladı. İzlediğimiz iki maç sonunda tek hatasında -belki de özgüveni yüksek olması nedeniyle – kırmızı kart gördü. İsmini ilerleyen senelerde önemli defans oyuncuları arasında duymamız muhtemel..
Gustavo CRISTALDO: Sol kanada yakın görev yapan bu oyuncu açıkçası takımında en çok göze çarpan 2-3 oyuncudan biri. Oyun görüşünün yüksek olmasının yanı sıra ofansif orta saha olarak görev yapan bu oyuncu defansif anlamda da çok çalışkan. Topla her buluştuğunda diğer kanattaki Villarealli arkadaşı Hernan PEREZ gibi takımını hızla atağa kaldıran bu isim Paraguay’ın turnuvada üst turlara çıkmasını sağlayabilir..
Federico SANTANDER: Şampiyonada birçok takımın artık tek forvetli ve orta sahayı kalabalık tutan bir oyun anlayışı ile sahaya çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla ilerideki bu tek forvetin birçok özelliği bünyesinde barındırması gerekiyor. Uzun boylu ve kalıplı sayılabilecek Federico Santander çok çalışkan olmasının yanı sıra arkadaşları için pozisyon hazırlayabilecek kadar teknik dolayısıyla gol vuruşlarında becerikli bir oyuncu. Kesinlike takip edilmesi gerek.
İTALYASilvano RAGGIO: Oyun stili, mevkisi, hırsı ve fiziki benzerliği ile Daniele De Rossi’yi andıran bu oyuncu takımının hem defansta hem ofansta en önemli oyuncusu. Geride önemli müdahaleleri ile topu kazanabilen bu isim bu topu kullanmaktan çekinmeyen ve aynı zamanda da sıkıntı çekmeyen bir oyuncu. Savaşçı kimliği şu turnuvada takımı İtalya’yı ayakta tutan önemli özelliklerden biri.
ALP ŞENGÜNLER
MISIR
Yarın: B Grubu
5 Ekim 2009 Pazartesi
JOSHUA ANGOY CRUYFF

NO CRISTIANO NO REAL MADRID
KAFASIZ KALECİ BURCHERT

4 Ekim 2009 Pazar
SADRİ BAŞKAN'DAN ÖZÜR DİLİYORUM
YAPMA SADRİ BAŞKAN!

Sevdiğim başkanlardan biri olan Sadri Şener'in bu görüşlerine ne yazık ki katılamayacağım. Bu kadar çok gol pozisyonuna girebiliyorsanız eğer zaten bu hocanın başarısıdır. Onun işi budur, fazla pozisyon vermeyen ve takıma galibiyeti getirecek pozisyonları üretebilen bir takım yaratmaktır. Trabzonspor da cuma akşamı bunu yaptı. Ama Gökhan Ünal ve Selçuk gibi kendilerini ispat etmiş iki futbolcu bomboş pozisyonda kafayla dışarı atıyorlarsa, Colman penaltıyı gole çeviremiyorsa, Serkan'ın attığı şut direkte patlıyorsa kalkıp bunu hocaya soramazsınız. Bunun adı en basit dille taraftardan gelen tepkiyi başka bir yöne çevirmektir. Trabzon'da yaşayan bir Belçikalı'ya da bu suçu atmak en kolayıdır.