Onunla ilk kez orada tanıştım. Pazartesi akşamı beni Madrid havalimanında karşılayan Aceto bavullarımı otele bıraktıktan sonra çabucak karnımı doyurmam için beni jambon müzesine (Museo del Jamon'a) götürmüştü. İçeri girer girmez bir anda göz göze geldik. O bana baktı ben de ona. Bir yandan açlıktan karnım guruldarken bir yandan da gözümde şimşekler çakıyordu. Görür görmez vurulmuştum kendisine. Acaba içi de dışı gibi güzel miydi diye düşünmeye başlamıştım. Merak ediyordum gerçekten, bir an evvel tanışmalıyım diyordum. Tüm gücümü toparladım ve yaklaştım ona doğru. Şimdi aramızda sadece 1 metre kalmıştı. Kafamı yukarı doğru kaldırdım ve yanında duran adamın gözlerine bakarak "Ola" dedim ve parmağımla onu gösterdim. "İstiyor musun" dedi. "Si" dedim. Hemen burada şimdi, benim olmalı, daha fazla bekleyemezdim. Onu ne kadar arzuladığımı gören adam "Tamam, biraz bekleyin lütfen" dedi. Bekleyemezdim hemen tanışmalıydım onunla. "Çabuk lütfen" dedim. Adam hemen büyük bir kalıbı eline aldı ve bir tabağa ince ince doğramaya başladı. Birkaç dilim de ekmek kesip yanında birayla verdi elime. İlk parçayı ağzıma götürdüğümde "Hımmmm enfes" dedim. İşte benim olmuştu, en sonunda tadına bakmayı başarmıştım. Queso Curado. İçi de dışı gibi güzelmiş.
21 Şubat 2010 Pazar
QUESO CURADO
Onunla ilk kez orada tanıştım. Pazartesi akşamı beni Madrid havalimanında karşılayan Aceto bavullarımı otele bıraktıktan sonra çabucak karnımı doyurmam için beni jambon müzesine (Museo del Jamon'a) götürmüştü. İçeri girer girmez bir anda göz göze geldik. O bana baktı ben de ona. Bir yandan açlıktan karnım guruldarken bir yandan da gözümde şimşekler çakıyordu. Görür görmez vurulmuştum kendisine. Acaba içi de dışı gibi güzel miydi diye düşünmeye başlamıştım. Merak ediyordum gerçekten, bir an evvel tanışmalıyım diyordum. Tüm gücümü toparladım ve yaklaştım ona doğru. Şimdi aramızda sadece 1 metre kalmıştı. Kafamı yukarı doğru kaldırdım ve yanında duran adamın gözlerine bakarak "Ola" dedim ve parmağımla onu gösterdim. "İstiyor musun" dedi. "Si" dedim. Hemen burada şimdi, benim olmalı, daha fazla bekleyemezdim. Onu ne kadar arzuladığımı gören adam "Tamam, biraz bekleyin lütfen" dedi. Bekleyemezdim hemen tanışmalıydım onunla. "Çabuk lütfen" dedim. Adam hemen büyük bir kalıbı eline aldı ve bir tabağa ince ince doğramaya başladı. Birkaç dilim de ekmek kesip yanında birayla verdi elime. İlk parçayı ağzıma götürdüğümde "Hımmmm enfes" dedim. İşte benim olmuştu, en sonunda tadına bakmayı başarmıştım. Queso Curado. İçi de dışı gibi güzelmiş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Okurken sonlara doğru hafif bir kahkaha atmıştım,çok hoş.
Ben de adını merak ediyordum bunun, İspanya'ya gittiğimde evinde kaldığım aile kahvaltıda ikram etmişti. Gerçekten mükemmel, zamanım olsa ve bulabilseydim alıp getirecektim Türkiye'ye. Damak zevkini sevdim Ali Abi :)
Bu arada hoş, İspanyolların kahvaltı kültürü yokmuş onu da öğrendim ama ben internetten açıp Türk kahvaltısını göstermiştim de sağolsunlar mahrum etmediler beni domatesimden çayımdan. Bunu da peynir olarak koydular, ama gerçekten çok lezzetliydi.
Madrid'te sizinle hep ayni mekanlara gitmisiz, gercekten nefis bir yer burasi.
Bizim blogta da bir hayli yazi, stadtan ve takin kaldigi otelden resim ve videolar var, bekleriz :)
http://galatasarayantreman.blogspot.com/
bir ay kaldım madrid'de ve bu süre içerisinde defalarca oranın önünden geçtim ama bi kere bile içieri girmeye niyetlenmedik. "jamon" kelimesinin etkisi büyüktür herhalde bunda :)
dün gece "gran via" daki museo del jamon da yeme fırsatı buldum. tek kelimeyle muhteşemdi. madrid'e yolu düşen herkese tavsiye ederim. bu arada dün yine gran via caddesinde cristiano ronaldo nun reklam filmi çekimi vardı. İnsanlar çıldırmış caddeyi trafiğe kapadılar saatlerce. Adam gerçekten fenomenmiş...
Yorum Gönder