Sonuçta futbolun içindeki kıvılcımlar sürekli birbirini tetikliyor ve içinden çıkamadığımız bir hale bürünüyor. Siz saatlerce hakemleri televizyonda eleştirirseniz hakemlerin üzerinde baskı olur ve hata yapma potansiyelleri artar, hata yapınca da bazılarının canı yanar ve maçtan sonra birileri hakemlere sallar, birileri hakemlere sallayınca siz de saatlerce tv'de pozisyonları tartışırsınız, siz saatlerce pozisyonları tartışınca hakemlerin üzerinde baskı artar ve hata yapma potansiyelleri artar, hata yapınca da birilerinin canı yanar ve maçtan sonra hakemlere sallar, birileri sallayınca da siz tv'de saatlerce hakemleri tartışırsınız vs. diye gider.
Hakemler dünyanın her yerinde hata yapıyor ve her yerinde de değişik şekillerde tepki görüyor aslında. Bunu 50000. kez duyuyorsunuzdur heralde. Ama İngiltere, İspanya ve Almanya vs. gibi ülkelerde bu hatalar o kadar abartılmıyor, futbol programlarında saatlerce pozisyonlar ekrana getirilip tartışılmıyor. Bunu da 50000. kez duyuyorsunuzdur. Ama bir şekilde bu ülkelerin futbol aktörlerinden de sesler değişik şekillerde yükseliyor. Özellikle teknik adamlar hamlelerini daha akıllıca yapıyorlar ve çok ince kelime oyunları ile hakemler üzerinde baskı kurarak avantaj sağlama yoluna gidiyorlar. İngiltere Futbol Federasyonu da bu durumu gözden kaçırmıyor. Yeni sezon öncesi özellikle maç öncesindeki hakem yorumlarına tamamiyle yasak getirdiler. Teknik direktörler, futbolcular ve yöneticilerin maçlardan önce hakemlerle ilgili yaptıkları en ufak bir açıklama bile "uygunsuz" olarak kabul edilecek ve ceza uygulanacak. Maçlardan sonraki açıklamalara ise biraz daha esneklik tanınıyor. Kişisel, hakemlerin dürüstlüğüne aykırı ya da futbolun itibarını zedeleyecek şekilde olmadığı sürece açıklama yapılmasına izin veriliyor. Yine maç içinde 3-4 futbolcunun hakemin etrafını sarıp itiraz etmesi durumunda da kulüplere cezalar verilmesi öngörülüyor.
Adamlar kurallara uyma adına daha dikkatli ve hassas. Hayatın her alanında kuralların yaşamlarını daha iyi sürdürebilmeleri için koyulduğunu biliyorlar. Biraz konunun dışına çıkmış gibi olacağız ama geçen sene milli takımı Euro 2008 öncesi Bielefeld'de kamp yaparken takip etmeye gittiğimde şehir merkezinde tanık olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. Bielefeld küçük bir şehir. Toplasanız bizim Beşiktaş semti kadar etmez. Haftaiçi akşamları da saat 7'den sonra sokaklar bomboş oluyor. Bir akşam antrenmandan dönüyoruz arabayla, şehir merkezinde kırmızı ışıkta durduk. Yolun kenarında geniş kaldırımlar var ve hem bisikletliler hem de yayalar için ayrı bir yol bulunuyor bu kaldırımlarda. Bisikletliler için de ayrı bir trafik lambası var. Biz durduktan sonra yaşlı bir kadın bisikletiyle geldi ve ona da kırmızı ışık yanınca bisikletinden indi ve beklemeye başladı. Arkadaşlar abartmıyorum kavşakta önümüzden ne bir araba ne bir bisikletli ne de bir yaya geçiyordu. Bomboştu ama kadın 2 dakika boyunca kendisine yeşil ışık yanmasını bekledi. İki pedal çevirse geçip gidebilirdi ama o ne olursa olsun kurala uydu ve bekledi. Ağzım açık izlemiştim kadını. Belki orada cezalar daha ağır ve taviz verilmeden uygulanıyor. Mesele de bu zaten, cezalar kurallara uygun bir şekilde uygulanıyor, insanlar da ya saygısından ya da ceza yememek için bu kurallara uyuyor. Benim tanık olduğum küçük bir olaydı sadece bu. Çiğneyenler de yok mudur, vardır illa ki! Ama bir şekilde cezaları uyguluyorlar dediğim gibi...
Neyse uzatmayayım, bizde de var bazı kurallar ama bizim en büyük kuralımız zaten "Kurallar çiğnenmek için vardır" değil midir? Bakalım bu sezon kaç bin milyon kez hakemleri konuşacağız, tartışacağız!?
5 Ağustos 2009 Çarşamba
HAKEM SORUNSALI VE HAYATA DAİR UFAK BİR NOT
Turkcell Süper Lig'de yeni sezonun başlamasına günler kaldı. Yine hararetli, tartışması, kavgası, gürültüsü bol bir lig bekliyorum maalesef. Daha lig başlamadan süper kupa finali sonrası gördüğümüz ilk resim de zaten bu yönde. Futbolumuzun merkezini yine verdikleri ve vermedikleri kararlarla hakemler işgal edecek. Kaybeden takımın yöneticileri, teknik direktörleri ve futbolcuları maçın ardından çoğunlukla hakeme yüklenecek. Bir sonraki hafta kazandıklarında ise aynı isimlerden hiçbir ses duymayacağız. Sadece maç sonraları da değil, maçlardan önce atanan hakemlerle ilgili çeşitli taraflardan yine uğultular yükselecek, "Bakın biz demiştik maçtan önce" sesleri kulaklarımızı tırmalayacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
26 sene kupa alamayan dalga geçilen F.Bahçe 2 defa hakem hatalarıyla Beşiktaşa elendi.İtiraz edenlere ağlamayın emzik falan dediler.
Şimdi tek maçlık kupa için demediklerini bırakmadılar.
Bana göre Bilica kırmızı kart görmeliydi Yusuf'un pozisyonunda ama hakem cesaret edemedi maçın başı olduğu için.
Yorum yazmaya yeltendim ama sayfayı açar açmaz okuduğum yorum beni vazgeçirdi. Karamsarım bizde sistemin düzeleceğini, kararların uygulanacağını sanmıyorum. Jül Sezar'ın sözünü paylaşayım bari: "Uygulanmayan iyi kurallar yerine, sıkıca uygulanan kötü kuralları tercih ederim!"
Yorumu doğru dürüst okusaydın yazdığın özlü söz ile aynı mantıkta olduğunu görürdün.
Diyorum ki madem hakem hataları bitmeyecek en azından alttan alalım
çünkü 3 büyükler dediklerimiz bundan hep faydalanıyor.Hiç olmazsa alttan almayı öğrenirsek kendiliğinden düzelebilir şimdiyse her aleyhine hata olan isyan ederse hakemler pinpon topuna döner ve diğer taraf için eşitlemeye çalışır.Ben kendi adıma F.Bahçe lehine maçı değiştiren hatayı yazdım ama illa karamsar olmak istiyen varsa kendi bileceği iştir.
Sn Okancı;
Merakımdan soruyorum;
Türkiye ile karşılaştırdığınız ülkelerin liglerinde görev yapan hakem sayısı Türkiye süper ligindeki gibi beş ya da on mu? Veya o ülkelerdeki taraftar kültürü, eğitimi,kalitesi kısacası profili ile Türkiye'deki eş mi? Ya da örneğin İngiltere'de bariz bir hata yapan veya maçın sonucuna ciddi tesir eden hakeme federasyonunun uyguladığı yaptırım ile bizdeki aynı mı?
Evet dediğiniz gibi o ülkelerde hakem hataları buradaki gibi abartılmıyor çünkü federasyonları ya da hakem kurulları böyle durumlarda gerekeni gereğince yapıyor. Türkiye'de böyle mi acaba? Bence işlerini iyi yapmıyorlar. Hatta hakem atamaktan başka iş yapmıyorlar.
Yorum Gönder