Florentino Perez takıma 250 milyon euro'luk transfer yaptı. Ronaldo, Kaka, Benzema, Xabi Alonso gibi önemli yıldızları kadroya kattı. Ama bir sevdasından hala vazgeçemedi. Kimden mi? Franck Ribery'den. Bayern Münih'ten gün geldi Beckenbauer çıktı açıklama yaptı, "Şu rakamı getiren takım Ribery'i alır" dedi. Bir gün Rummenige çıktı, "Ribery'i satmayı düşünmüyoruz" dedi. Bir gün Hoeness çıktı "Ribery'nin durumu ne olacak belli değil" dedi. Evet ne olacak bu adamın durumu. Inter ve Chelsea de istiyor Fransız'ı. Ama o, "eğer Bayern'den ayrılırsam" diyor "Real Madrid'den başka takımın formasını giymem."
Ve o formayı da giymeyi çok istiyor. Alman ekibiyle ipleri kopartmaya da hazır. Bayern Münih'ten sakat olduğuna dair haberler çıkmıştı ama dün oynanan Faroe Adaları maçında sapasağlam bir şekilde oyuna girdi ve son 25 dakikada sahada kaldı. Bu durumu Almanlar gözardı etmeyeceklerdir. Florentino Perez de "Bayern Münih kulübü eğer görüşme talebimizi kabul ederse son teklifimizi onlara sunacağız. Bu teklif de onların geri çeviremeyeceği bir rakam olacak" diyor.
Gelelim Ribery'e gerçekten ihtiyaçları olup olmadığına. Var mı? Bence yok. Nasıl olsun ki? Ribery'nin misyonunu yüklenebilecek bir sürü adam var kadroda. Kaka, Ronaldo, Robben, satmayı düşündükleri Sneijder ve Van der Vaart, hatta Higuain. Kısaca, Perez'inki için açgözlülük ya da alışveriş hastalığı demek en doğru olanı. Bazı(!) kadınlar nasıl alışverişkolikse, nasıl aynı pantalonun, aynı ayakkabının vs. değişik renklerini alabiliyorsa ve bunu yaparken kredi kartlarının limitlerini sonuna kadar zorluyorsa(hatta kocalarınınkini de) ve halen gözleri vitrindeki yeni bir modeldeyse, Perez'inki de aynı hesap. Kendi kredisini tüketti, şirketinin gider tablosuna bol sıfırlı rakamlar yazdırmayaysa devam ediyor.
PEREZ: PARA KÖPEĞİNİZ OLSUN
13 Ağustos 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Bu anlayışı çok iyi biliyorum ve tanıyorum ülkemizden de. 11 yıldızın takıma serpiştirilmesi matematiği genelde başarılı sonuç vermez. Bu yıl Real Madrid'de de vermeyecektir. Ki, bu tip takımların çöküş ve parçalanma süreci daha hızlı işler.
Ama taraftarı mutlu etmek gerekir öte yandan da. Perez de bunu yapıyor. İniesta'yı Ronaldo'ya, Henry'yi Benzema'ya ya da Kaka'yı Xavi'ye değişmem. Çünkü bu adamlar bir bütünün parçası olmayı egolarına yedirebiliyorlar. Dünyada başarılı olan modellerin hepsine bakıldığında takım olabilme hüviyetini kazanmış ekiplerin daimi başarıyı kazandığını görebiliyoruz. Yoksa Real 1 yıl şampiyon olmuş çok sorun değil.
Sonuç itibariyle, Real Madrid tribünlere oynamaya devam ediyor her zamanki gibi.
Bence ihtiyacı olan bir isim. Robben'in devamlılıgı hiç yok. O yüzden Ribery gelirse daha rahat hedeflerıne ulaşır Madrid. Sağda ROnaldo, Ortada Kaka, Solda Ribery ve önde Benzema...
bir maçta bir tane top ve bu topun ortalama oyunda kalma süresi 60 dakika olduğuna göre... real madrid'in hadi her maç topa ortalama % 60 oranında sahip olduğunu düşünürsek ve bunu kaleci hariç 10 kişiye bölersek bu saydığımız adamlardan hangisinde top ne kadar kalır?
bu sorunun cevabını perez versin sonra bir daha konuşalım!
hani bazı hobiler vardır golf gibi bunlara pahalı hobiler derler yada araba sevdalısı olmak gibi.başkan perezinki en pahalısı işte.
Yorum Gönder