16 Ekim 2009 Cuma

BEN, OKAY KARACAN VE CRISTIANO RONALDO

Başlıktaki üçlü geçenlerde birlikteydik. Portekizli 1 günlüğüne gizlice İstanbul'a gelmişti. Gelmeden önce de beni aramış ve ona eşlik etmemi istemişti. Ben de doğal olarak büyük bir heyecanla kabul etmiştim. Okay Karacan'ı aradım ve "Baba böyle böyle" diye anlattım. "Adam İstanbul'u gezmek istiyor. Sen de gel takılalım" dedim. O da büyük bir heyecan ve hayretle kabul etti tabii. Neyse gittik havalimanından Ronaldo'yu kaptık ve soluğu doğruca Sultanahmet'te aldık. Orada öğlen vakti köfteciye girdik. Bu arada biz köfteleri yerken çalışan arkadaşlardan biri Ronaldo'yu farketti ve hemen diğer arkadaşlarına haber verdi. Bir anda etrafımızı onlarca insan sardı. Onlardan paçayı zorlukla kurtarmayı başarıp kendimizi Ayasofya'ya attık. Bir yandan geziyoruz bir yandan da Ronaldo'ya burası şu, şurası bu diye İngilizce anlatıyoruz. Bir yandan da etrafa hava atıyorum tabii. Ama o da ne, bir anda kafam dank ediyor. "N'oluyor lan şaka mı bu. Ronaldo ile birlikte İstanbul sokaklarında dolaşıyoruz" diyorum ve o sırada uykudan uyanıyorum. Kendi kendime gülerken bir bakıyorum ki sırtım açıkta kalmış...

Yüzünüzde ufak bir tebessüm oluştu mu bilmiyorum ama rüya işte! Bu ne ki?! Lisede namazında niyazında bir arkadaşım vardı Fatih diye. Kulakları çınlasın! Hollandalı futbolcuları çok severdi. Bir sabah gelip, "Gece rüyamda Hollanda-Brezilya maçı öncesi sahanın ortasında tüm Hollandalı futbolculara kelime-i şahadet getirttim" demişti. Bayağı gülüp dalga geçmiştik kendisiyle...

10 yorum:

varol döken dedi ki...

hollanda ile dalga geçilmez!

mell dedi ki...

tüm hollandayı değil ama robin van persie yi müslüman yapabilmiş.

antropoit dedi ki...

olur öyle arada :) sıcak tutmak lazım bünyeyi, nemelazım :)

Selim Ugur dedi ki...

Blogdaki resmi gorunce yazayim dedim.

Sene 2004.

Portekizli Maniche ile Amsterdam'dan Toronto'ya ayni ucakta 9 saat yanyana uctum, ondeki koltukta kaleci Victor Baia vardi.

Adamlar sezon oncesinde turnuva oynamaya once Toronto'ya sonra da ABD'ye gidiyorlarmis, sadece ikisi degil butun Porto takimi ile ayni anda uctuk.

Toronto'ya inince havalimani polisi bunlari epeyce sorguladi, Kuzey Amerikadakiler futbol ile hic ilgilenmiyorlar, kimseyi tanimadilar, regular sorgu suale tabi tuttular, Maniche biraz bozuldu tabii ki..

Tokalastip ayrilirken NJ'de yapilacak olan turnuvadaki GS-Porto macinda Galatasaray sizi yenecek dedim, o da ben Galatasaray'a gol atacagim dedi, acayiptir ikimizin de soyledigi oldu. Mac 2-1 GS lehine bitti, Porto'nun golunu Maniche atti.

HKNSRN dedi ki...

Her rüya böyle olsa.
wwwhknsrn-gencfutbol.blogspot.com

Unknown dedi ki...

ne bu simdi habermi? sakami?

PENNEARABIATA dedi ki...

@ burhan

nasıl yani?

efe dedi ki...

ahahah şahaneymiş :)

Adsız dedi ki...

Sadece sırtın mı açıkta kaldı Ali Abi =)

Halk arasında bir tabir varda söylenmez şimdi ayıp =)

PENNEARABIATA dedi ki...

@ fcn blog

biliyorum da terbiyem elvermedi :)