2 Mart 2009 Pazartesi

JERMAIN DEFOE'NUN SEVGİLİLERİ

WAG dünyasında en hızlı ismin Cristiano Ronaldo olduğunu bilirdim. Tottenham'lı Jermaine Defoe herkesten hızlı çıktı. Adamın ajandasında aralarında Big Brother yıldızlarından, David Beckham'ın kızkardeşine kadar birçok isim yer almış. 26 yaşındaki Defoe'nun kız arkadaşlarından "sadece birkaçının" resmi aşağıda. İlk hanım Beckham'ın kızkardeşi, en sondakine dikkat lütfen!..











Kaynak: The Sun

FİGO



IPOD ZAFERİ

Dün Manchester United Tottenham'ı penaltılarla 4-1 yenerek Carling Kupası'nı müzesine götürdü. Maçın Adamı 26 yaşındaki kaleci Ben Foster oldu. Foster hem normal sürede yaptığı kurtarışlar hem de penaltılarda Jamie O'Hara'ya gol izni vermeyerek maçın kahramanı oldu.

Foster'ın başarısında son yılların gözde eğlence araçlarından birinin payı var. IPOD. Foster penaltılar öncesi kaleci antenörü Eric Steele ve Van der Sar ile birlikte ipod'tan Tottenham'lı oyuncuların daha önce kullandıkları penaltılardan oluşan bir video izledi. Bu videoda O'Hara'nın da kullandığı penaltının görüntüsü vardı ve O'Hara tıpkı dün yaptığı gibi topu kalecinin soluna atmıştı. O'Hara topun başına geçtiğinde Foster'ın kafasında sıcağı sıcağına bu görüntü oluştu ve genç kaleci köşeyi doğru tahmin ederek penaltıyı kurtardı.

2006 Dünya Kupası'nda da Lehmann'ın Arjantinli futbolcularla ilgili aldığı notları hatırlıyoruz. Almanlar penaltılarla Arjantin'i elerken Lehmann'ın yaptığı kurtarışlarda aldığı bu notların çok büyük payı vardı.

HAMBURG 1 - 3 WOLFSBURG

Hamburg dün bu sezon sahasındaki ilk mağlubiyetini aldı. Haftaya lider girmişlerdi ama sadece 1 hafta oturabildiler o koltukta. Wolfsburg'lu futbolcular Galatasaray'lılara adeta burada nasıl oynamaları gerektiğini gösterdiler. Bülent Korkmaz bu maçı canlı olarak izleyememiştir maç saatleri çakıştığı için. Ama mutlaka kaydını alıp izleyecektir. Hava toplarında etkili ama ağır olarak nitelendirebileceğimiz bir savunmaları var. Baros gününde olursa ki kaç haftadır değil, rövanş patlama yapacağı maç olabilir (keşke ilk maç oynayabilseydi). Bülent Korkmaz'ın dikkat etmesi gereken bölge forvetleri olacak. Galatasaray savunmasındaki sakatların çokluğu Hamburg'un en büyük avantajı olacaktır. Olic ve Guerrero'ya(önümüzdeki hafta lig maçında sarı kart cezalısı olduğu için oynamayacak, Galatasaray karşısına daha dinç çıkacaktır) özel önlem almak gerekir. Bir de güzel haber verelim, savunmanın sağında oynayan Guy Demel sakatlandı, büyük ihtimalle forma giyemeyecekmiş.

Nordbank Arena tribünleri de Almanya'daki çoğu stadtaki gibi gerçekten muhteşem. 50-55 bin taraftar mükemmel bir ambiyans yaratıyor. Ama bu ambiyans Hamburg'tan çok sarı kırmızılılara yarayacaktır. Böyle bir stadta, tıklım tıklım dolu tribünlerin önünde Lincoln ile Arda şov yapar şov. Bülent Korkmaz'ın oyuncuları motivasyon için fazla çaba sarfetmesine gerek kalmayacaktır. O zemine adım attıklarında damarlarında dolaşan kan fokurdamaya başlayacaktır zaten!

BEYAZ FERRARİ

Raul fotoğrafta eşi Mamen Sanz ve Figo'nun eşi Helen Svedin'le birlikte görülüyor. Fotoğraf dün Inter-Roma maçında Guiseppe Meazza'da çekilmiş.

Raul'un kafa iyice rahatladı tabii gönlü rahat bir şekilde dolaşıyor, hayatın tadını çıkarıyor. Dün de Milano'da yakın arkadaşı Figo ile takılmışlar maçtan sonra. Raul ve arkadaşlarının bir tek Liverpool'dan aldıkları 1-0'lık mağlubiyet morallerini bozmuştu. Bunun dışında Barcelona ile puan farkı 3 haftada 4'e indi. Şubat ayı Beyaz Ferrari için mükemmel geçti. Di Stefano'yu geçip Real Madrid tarihinin en golcü futbolcusu oldu. Ligde bu sezonki gol sayısı ise 14. Mübarek halen 10 yıl önceki gibi oynuyor. 2001 yılında 25 golle gol kralı olduğunda ligin bu haftasında 16 gol atmış gerisini siz düşünün artık. Ama bu sezon baraj daha yukarılarda, Eto'o 25 haftada 23 gol atmış. Zaten Raul gol kralı olur demiyorum yanlış anlaşılmasın, sadece şu ana kadar gösterdiği performans 10 yıl öncesinden hiçbir şey kaybetmediğini gösteriyor.

Raul'un önünde şimdi başka hedefler var. 523 kezle ligde Real Madrid'in en fazla forma giyen futbolcusu Sanchiz'i geçmeyi hedefliyor. Rekoru kırmasına 17 maç kaldı.

2. hedefi ise ligin en fazla gol atan futbolcusu Telmo Zarra'yı geçmek. Zarra Bilbao formasıyla 251 gol atmıştı. 31 yaşındaki Raul'un bu rekoru kırması için de 33 gol atması gerekiyor.

BİRİSİ DÜĞMEYE BASSIN

Guardiola sakinliğini korumaya çalışıyor. Ama yukarıdaki düğmeye biran evvel basması gereken de O. Barcelona'lılar hızla düşüyorlar ve paraşütü açmak Guardiola'ya düşüyor.

Çok değil bundan yaklaşık 1 aydan daha az bir süre önce en yakın rakibi Real Madrid'le arasında 12 puan fark bulunan bir takımdı Barcelona. Bir beraberlik ardından üstüste alınan 2 mağlubiyetin ardından Real Madrid farkı 8 puan eritti ve 25. hafta sonunda fark sadece 4. Futbolu işte bu yüzden seviyoruz. Çoğumuz Barcelona'yı haftalar önce şampiyon ilan etmiştik, evet yine de şampiyonluğun en güçlü adayı Katalanlar ancak arkadan bangır bangır bağırarak gelen ve karşısına çıkanları ezip geçen Real Madrid ve tabiki Juande Ramos gerçeğini unutmamak lazım. Mayıs başında Santiego Bernabeu'da oynanacak Real Madrid-Barcelona maçını merakla beklemekteyiz.

VARAN-2

21 Aralık'ta kazanılan Dünya Kulüpler Kupası'nın ardından, dün de Wembley'de Tottenham'ı penaltılarla yendiler ve Carling Kupası'nı da müzelerine götürdüler. Şimdi önlerinde kazanmaları muhtemel 3 kupa daha var. Britanya'da sadece Celtic bir sezonda 4 kupa kazanmıştı. Ferguson bu rekoru İskoçların elinden almak istiyor ve önlerinde 3 kulvar var.

Varan-3: 24 Mayıs 2009'da Premier Lig şampiyonluğu gelebilir. En yakın rakiplerinin 7 puan önündeler ve 1 maçları da eksik.

Varan-4: 27 Mayıs 2009'da, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu; Inter'i elemeleri gerekiyor, ilk maçtan deplasmanda 0-0'lık beraberlikle ayrıldılar. Fergie ve öğrencileri bu yıl da kupayı kaldırıp üstüste 2. kez bunu başaran ilk takım olmak istiyorlar.

Varan-5: 30 Mayıs 2009'da, FA Cup; Kupayı kaldırmak için 3 maçları kaldı. Önümüzdeki hafta çeyrek finalde Fulham ile karşılaşacaklar. 18/19 Nisan'da yarı finali de geçerlerse 30 Mayıs'taki final onları bekliyor.

1 Mart 2009 Pazar

ECELİNE SUSAMIŞ BİR TEKNİK DİREKTÖR

Suudi Arabistan takımı Al-Hilal Prens Kupası'nda Al-Shabab takımını 1-0 yendi ve kupanın sahibi oldu. Ama bu maçın ardından Al Hilal'ın Rumen teknik direktörü Cosmin Olaroiu takımdan kovuldu ve üstüne üstlük 24 saat içinde ülkeyi terketmesi emredildi. Sebebi ise şu; maçın kazanılmasının ardından Al-Hilal'li futbolcu ve teknik ekip üzerlerine Suudi Prens Sultan bin Abdul Aziz'in resminin olduğu tişörtler giydiler. Rumen teknik adam da tüm oyuncularını zaferi kutlamak için tribüne çıkarmak istedi. Güvenlik güçlerinin buna izin vermemesi üzerine Olaroiu sinirlendi ve üzerindeki tişörtü çıkartıp önce yüzündeki terleri sildi ardından yere fırlattı. Bu görüntüler tv kameralarına yakalanınca da Araplar çok sinirlenmiş. Hemen ferman yayınlamışlar ve Olaroiu'nun bundan böyle Suudi Arabistan'da takım çalıştıramayacağını açıklamış ve 24 saatte ülkeyi terketmesini emretmişler. Eceline mi susadın be adam! Rumen hoca ülkeyi terkmediği takdirde Arapların neler yapabileceklerini iyi biliyoruz!

BİRADER UYAN 2. YARI BAŞLADI

ARSEN'ALİM TEK TEK

Golsüz beraberlikler kralı olduk çıktık. Fulham maçı da 0-0 bitince ligde üstüste 4. beraberliğimizi aldık. Haftaiçinde kazandığımız Roma maçında da golü penaltıdan bulmuştuk. 1993 Ekim'inden bu yana en kötü gidişatı sergiliyor takım. Arsene Wenger'in 12 yıllık yönetiminde ilk kez ligi ilk 4 içinde bitirememe tehlikesiyle karşı karşıyayız. Şampiyonlar liginin son bileti için Aston Villa ile çekişiyoruz ama puan farkı 5 ve 1 maçları da eksik. Hücum hattında Van Persie, Arshavin, Bendtner gibi isimler tekerleğin iyi bir şekilde dönmesini sağlayamıyor. Adebayor varken de sıkıntı vardı ama O'nsuz da bu iş hiç olmuyormuş anladık.

Arsene Wenger "gol yollarındaki sıkıntımızın sebebi psikolojik" diyor. Bu yorum bana kendimden birşeyler hatırlatıyor. Arsenalli oyuncuların derdi bende de var aslında. Ben de PES serilerinde mükemmel gol ararım hep. Sıradan bir gol atamıyorum ne bileyim topu kanattan taşı orta yap vur gol olsun bana göre değil. Verkaçlar, bol pas yapmam, çalımlar atmam lazım, kaleciyle karşı karşıya kaldığımda bile vurmak gelmiyor içimden, onu da geçmeliyim. Ama sırf bu hırsım yüzünden çok maç kaybediyorum.