17 Şubat 2009 Salı

BOVRIL VE FUTBOL KÜLTÜRÜ

Bovril dana etinden üretilen koyu renkli bir öz markası. Şimdi ne alaka, bu da nerden çıktı diyebilirsiniz. Hikayesi şu; 1870 yılında Napolyon III'ün ordusu, Prusyalılarla savaşırken soğuktan çok etkilenir. Bunun üzerine Napolyon III askerlerini beslemek ve soğuktan mümkün olduğunca az etkilenmeleri için 1 milyon kutu dana eti ister. Bu siparişin karşılanması için İskoçyalı John Lawson Johnston'a başvurulur. Ama Britanya'da Fransızların taleplerini karşılayacak kadar dana eti yoktur. O da bunun üzerine sonraları Bovril olarak adlandırılacak Johnston's Fluid Beef (Johnston'un Sıvı dana eti)'ni üretir. Yıllar yılı Bovril'in ünü yayılır ve tüm İngiliz publarında, marketlerinde, eczanelerinde satılmaya başlanır.


Özellikle Britanya'daki futbol kulüplerinin taraftarları arasında çok tüketilen bir ürünmüş. Soğuk kış günlerinde taraftarlar bu özü sıcak suya katıyorlar ardından termoslara doldurarak tribünde üşüdükçe içiyorlarmış. Çok sıcak tuttuğu söyleniyor. İskoçya'daki statlara termos gibi nesnelerin sokulmasının yasaklanmasının ardından stat içinde plastik bardaklarda satılmaya başlanmış. Özellikle futbol taraftarları içine kara biber ve kırmızı biber katarak içiyorlarmış böylece soğuk vız geliyormuş. Adamların neden bu kadar ateşli oldukları şimdi anlaşılıyor.

İngiltere Burton'da üretilen Bovril 2006 yılının ocak ayında kasabanın takımı Burton Albion'ın Manchester United'la oynayacağı FA Cup maçından önce takıma destek olmak için Bovril'i sarı ve siyah renklerde 100 adet kavanoza koymuşlar ve maçta taraftarlara ücretsiz olarak dağıtmışlar.

Ben yine de sahlepi tercih ederim. Sütü iyice kaynatıcan, sonra üstüne de bol tarçın dökücen, kafaya dikicen, boğazından sıcak sıcak akarken tüm içini yakacak, biraz canın acıycak ama olsun dayanıcan.

2 yorum:

selaminko dedi ki...

bizim pekmezimizin de aynı işi gördüğünü söyleyebilirim.

arnawut dedi ki...

votka-bovril ozaman dehşet bişey olur :p