30 Temmuz 2009 Perşembe

ÜSTÜNEL'İN TRANSFERİ

Galatasaray futbol sezonunun değil belki ama şu ana kadar kadrosuna kattığı isimlerle transfer sezonunun şampiyonu olduğunu gösterdi. Taraflı tarafsız birçok futbolsever Galatasaray'ın ya da Haldun Üstünel'in son 2 ayda çıkardığı işi saygıyla karşılıyor. Bu anlamda blogta bir toparlama yapmakta fayda var.

Frank Rijkaard, Leo Franco, Keita, Gökhan Zan derken son bombayı İtalyan takımlarının özellikle Milan'ın peşinde olduğu Brezilyalı Elano'yu transfer ederek patlattılar. Sarı kırmızılılar bu transferlerin bonservislerine toplamda 15,5 milyon euro ödemeyi kabul etti. Peki borca battığı söylenen Galatasaray kulübü bu transferleri yapabilecek parayı nereden bulabiliyordu? Aslında herşey aylar öncesinden planlanmıştı. Galatasaray transferleri 3 taksitle yapacaktı. Bu taksitler ise inşaatı ağustosta tamamlanacak olan Türk Telekom Arena Stadı'nın locaları satılarak toplandı. Transferler için bir başka gelir kapısı daha yaratıldı. Ali Sami Yen Stadı'nın komple bir tribünü 2009-2010 sezonu için sponsorlardan birine satıldı. Yine yeni açık tribünün alt katına yapılacak olan localar da Galatasaray Kulübü'nün kasasına hatrı sayılır bir rakam sokacak. Bu gelir tablosu ışığında Başkan Adnan Polat futbol sezonu biter bitmez iki yöneticisi Haldun Üstünel ile Adnan Sezgin'i transfer harekatını başlatmaları için görevlendirdi. Üstünel yurtdışından, Sezgin ise yurtiçinden sorumluydu. Sarı kırmızılılar mart ayının başında Fernando Meira'yı satmıştı. O dönemde özellikle savunmadaki sakatlıklardan yana çok sıkıntı çeken ve Uefa Kupası'nda yoluna devam eden Galatasaray'da taraftarlar bu hamleden dolayı yönetimi suçlamaya başlamıştı. Aslında bu hamlenin arkasında yatan, mevcut yabancıların paraları ödemek ve onların gelecek sezona huzurlu bir şekilde hazırlanmalarını sağlamaktı. Hedef gelecek sezondu ve izlenen politika doğrultusunda Meira'nın gitmesiyle de yabancı kontenjanında yer açılmıştı.

Kötü geçen sezonun ardından yapılması gereken ilk şey takımın başına uzun yıllar hizmet verebilecek ve camianın saygı duyabileceği, sabredebileceği bir ismi getirmekti. Basında Bernd Schuster, Co Adriaanse, Juande Ramos gibi isimler dolaşıyordu. Ancak karda yürüyüp izini belli etmeyen Haldun Üstünel sessizce yürüttüğü görüşmelerin ardından adeta sağ gösterip sol vurdu ve Barcelona'nın eski çalıştırıcısı Frank Rijkaard'ı takımın başına getirmek için anlaşmaya vardı.

Bir yandan Lıicoln krizini çözmeye çalışan sarı kırmızılılar bir yandan da Haldun Üstünel ile yurtdışında iz sürmeye devam ediyordu. Basında Galatasaray'ın bir transfer bombası daha patlatacağına dair haberler sayfaları süslerken öne çıkan isimse Lyonlu Govou'ydu. Ve 2 temmuz günü Galatasaray bir transfer haberiyle yine gündemin ilk sırasındaydı. Yeni transfer adı basında daha önce hiç geçmemiş bir isimdi, Lyonlu hücuma dönük ortasaha oyuncusu Abdul Kader Keita. Basın bu kez futbolcunun takımını tutturmuş ama isminde yine sınıfta kalmıştı. Herşey ortadaydı. Galatasaray yönetimi bu kez değişik bir politika izliyor ve görüşülen isimleri bırakın medyayı, başkan Adnan Polat ve birkaç yönetici dışında hiçkimse bilmiyordu. Bombalar bir bir patlarken Haldun Üstünel de başarısıyla taraftarlar arasında büyük saygı görmeye başlamıştı. Tobol ile Ali Sami Yen'de oynanan maçta taraftarlar üzerinde "in Haldun we trust" "Haldun sana güveniyoruz" yazılı pankart bile açmışlardı.

Taraftar ve camia gelinen nokta itibariyle mutluydu. Lincoln sorunu da çözülmüştü. Artık Lincoln'ün yerine Galatasaray daha büyük bir yıldız arayışlarındaydı. Bu ismin de Chelseali Deco olduğu söyleniyordu. Ama değildi, hiçbir zaman da olmadı. Düne kadar basının tek bildiği imza töreninde yeni transfere Coşkun Özarı'nın formasını vereceğiydi. (Kaynak: Galatasaray'ın yeni transferi kim?) Son 1 haftadır Deco ağırlıkta olmak üzere birçok futbolcunun adı yazılıp çizilse de Haldun Üstünel yine yapacağını yaptı. 30 temmuzun ilk saatlerinde Galatasaray'ın yeni Brezilyalı'sı belli olmuştu...

ELANO GALATASARAY'DA

17 yorum:

Volvox dedi ki...

Haldun Üstünel yine çok iyi bir iş çıkarttı,taraftarın kendisine olan güvenini katlayarak artırdı.

Adsız dedi ki...

Sanırım GS'nin her trasnferinden sonra Haldun Üstünel postları tekrar tekrar yazılmaya devam edecek. Helal olsun Üstün-el.

rogg dedi ki...

Neticede Canaydın döneminde ve öncesinde de Adnan Sezgin çeşitli yöneticilerle yurtdışı transferiyle ilgilenmiş ama beklenen isimlerin gelmesini bir yana koyun Ağustosun sonunda ancak transferler yapılıyordu. Haldun Üstünel bu getirdiği kişileri elbette kendisi beğenip almıyor. Bir araştırma ekibi var, Rijkaard'ın yorumları, istekleri var. Ama işte geçen senelerle kıyaslarsak ortada ciddi bir alım gücü var. Peki ama neden ve nasıl ?

Adnan Sezgin'den yurtiçi aksiyon Nonda ve Aydın'ın satışından gelebilir belki...

rogg dedi ki...

Lincoln sorunu çözülmüştü yazmışsınız. Lincoln'ün kendisinin takımda olmaması çözüm tamam ama maddi olarak nedir bunun çözümü ben tam anlayamadım. Ortada ciddi paralar var ama çözüm yok. Satılamıyor, idman yapmıyor alıcısı yok...

Adsız dedi ki...

ÜSTÜN "EL"

sanırım seneye en önemli hamlemiz haldun üstüneli takımda tutmak olacak sözleşmesinimi uzatırız bonservisinimi artırırız bilmiyorum ama tüm takımlarının ağzının suyu aktığı ortada

Adsız dedi ki...

Aslında Elano adı bir süredir geziyordu bir kaç yerde.. Duyumlar, bilgiler geliyordu Elano adına.. Keita ise tam bir süpriz olmuştu, Keita'nın haberi 2 gün önce ve aynı gece saat 5'te gelmişti.

Gerçekten çok garip işler yapıyoruz, transferleri genelde gece bitiriyoruz :-)

Oyuncu uyku sersemi iken ikna ediyoruz galiba, anlamadım ki :)

Baros, Elano, Keita hepsi gece bitti :-)

koala dedi ki...

Haldun Üstünel'in nasıl bir ikna kabiliyeti var bilmiyorum. Ancak görünen şu ki, Galatasaray'da olduğu süre içinde çok önemli işleri başardı. Teknik direktör Rijkaard bence en önemli başarısıdır.

Bugün Elano, Keita gibi isimler bu ülkeye geliyorsa, Rijkaard gibi bir ismin olmasından ötürüdür. Tabii Rijkaard'ı da getiren yine Haldun Üstünel. Artık bir defans oyuncusu ve bolca sabır ile önümüzdeki 10 yıla yeniden damgasını vuracak bir takım geliyor. Yeter ki, bozuk para gibi harcanmasın, yeter ki, "Ya zaten S.Rotterdam'ı küme düşürmüş, kendini ispat edememiş" gibi saçma sapan eleştirilere yem edilmesin bu adam.

Ne yazık ki, bu ülkede bu saçma yorumlar, işler ters gitmeye başladığında hakim görüş gibi herkes tarafından benimseniyor. Hayatlarında Rijkaard kadar top görmemiş yeni yetme yazarlarla herkesi eleştirmeyi meslek edinmiş kaşar yazarların bu adamı eleştirebilmesi için önce bir 20 sene futbol oynamaları, ardından Hollanda Milli Takımı'nı çalıştırmaları sonra da Barcelo'nın başında 5 yıl kalıp Şampiyorlar Ligi şampiyonluğu kazanmış olması gerekir ki, söyledikleri havada kalmasın.

Rijkaard'ı tanımak isteyen 1988 yılında Almanya'da yapılan Avrupa Şampiyonası ile AC Milanlı dönemlerini biraz izlesin. Biraz da Son 6 yıldaki Barcelona'ya baksın.

Saygılar....

PENNEARABIATA dedi ki...

@ rogg

alım gücü ile ilgili neden ve nasıl diye sormuşsun, 2. paragrafı yine okumanı tavsiye ederim sana.

Gökhan dedi ki...

Loca satışı falan hikaye 15milyon euro bonservis + yıllık 3 er milyon eurolar ( 4er yıllık imza) o bitmemiş stadın locasından çıkmaz .) Büyük dediğimiz kulubun fakir edebiyatı yapması hiç hoş değil. Kimse çıkıp artık maddi durumumuz kötü değil şurdan şu kadar gelir ettik veya tasarruf ettik demiyor. Fakir edebiyatına devam ama kadroya bakınca; "artık yemezler" .D

hadesperado dedi ki...

transferlerin gece 3 gibi geç saatlerde açıklanması Elano postunda değindiğiniz gibi gazetelerin yeni baskıya yetişmesini engellemek olmalı... yoksa tesadüf olamaz...

bugün kimbilir nerede hangi isimler yazıyordu :)) sanırım sadece hürriyette Elano ismi ciddi biçimde geçmiş...

koala dedi ki...

@Gökhan
Bu fakir edebiyatı, 'edebiyatı' gerçekten de bıkkıntı verecek düzeye geldi. Bu edebiyatı yapan Fenerbahçeliler. Kaldı ki, Türkiye'de 100 milyonlarca dolar borcu olan tek kulüp de Galatasaray değil. Her kulübün 150 milyon dolar üzerinde borcu var.

Gerets'li dönemde olan bir hadiseyi döndüre döndüre bitiremediniz. Her yerde aynı terane dönüp duruyor. Ben hiç "Galatasaray'ın parası yok" demedim, düşünmedim bile. Ama hangi Fenerbahçeli arkadaşımla konuşsam sanki bir yerlerden vahiy gelmiş gibi aynı kelimelerle, aynı cümleleri söylüyorlar. Galatasaray fakir değil, bilakis Türkiye'nin en zengin kulübüdür. Taşınmaz mal varlıkları açısından Avrupa'nın dev kulüplerinin bile üstündedir.

Kaldı ki, bilgi eksikliğin de var. Elano'nun bonservisi üç yıl içinde ödenecek biçimde 15 milyon Euro olarak anlaşıldı.

Cem Kalay dedi ki...

@Gökhan

Aslantepe'nin şu ana kadar 70 locası satılmıştı, ve 45 milyon euro gibi bir gelir rakamına ulaşılmıştı. Adnan Polat'ın açıklamalarıydı bunlar.

efe dedi ki...

hah bi de şimdi de şu geyik başladı:

artık fakir edebiyatını bırakın.

iyi de galatasaraylı bi allahın kulunun ağzından biz fakiriz paramız yok lafı çıkmadı ki. bunu hep meday, fener camiası (aynı şey zaten ikisi) beşiktaşlılar şu bu dedi. şimdi de nerden geliyo bu para diyolar. be yavrum babasının hayrına mı yazdırdı bu kulüp sırtına ülker yazısını?

ugur senel dedi ki...

elanonun bonservisi 15 milyon euro değil, sadece 7 milyon eurodur, bir kac güne kalmaz citynin resmi acıklamasından öğrenirsiniz...

birkan dedi ki...

Verilen rakamlar inandırıcı değil.
Her ikiside 7 milyona ve 3 taksitle gelmiş ne tesadüf.
Gs'liler işini biliyor yıllarca Saracoğlu gecekondu dediler kendi arazilerinden bahseden çıkmadı.
Şimdiyse o araziler önümüze konuluyor helal olsun az cin değilsiniz.Ben normalde Türk takımı harcama yapmışken başarısız olsun istemem Cem Uzan'ın İstanbulspor'u bile küme düşmesin diye dilekte bulundum ama bu ikiyüzlülük nedeniyle inşallah bir tarafınızda patlar transferleriniz aynı geçen seneki gibi olasınız.
Ele verin talkımı kendiniz yiyin salkımı.

hadesperado dedi ki...

sağlıklı yorum pardon yaşam için soda şart :)

Valthord dedi ki...

yıllardır lukunku'dan inamoto'dan öte transfer yapamayınca "fenerde para var bizde yürek" edebiyatı yapanlar şimdi iyi transferleri görünce anında "biz zaten fakiriz demedik, şöyle gayrimenkulümüz böyle gelirlerimiz var, yani sonuçta en iyi kadro bizde"ye dönmüşler ya gülmekten kendimi alamıyorum :)

neyse, bütün galatasaray'lılara gelsin:

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=136958

sizi şakacı gayrimenkul zenginleri sizi :):)