Böyle bir post girmek istemezdim ama hayatta sevinç, mutluluk, güzellik olduğu gibi acı, ızdırap ve üzüntü de var ne yazıkki. Yukarıdaki fotoğrafta bir zamanların en yakışıklı aktörlerinden, benim de en sevdiğim isimlerden biri var. Bilmiyorum tanıyabildiniz mi? Benim, yıllar yıllar önce artık var olmayan Beşiktaş çarşıdaki Yumurcak sinemasında beyaz perdede izlediğim Dirty Dancing'ın yıldızı Patrick Swayze. Sonrasında Demi Moore'la oynadığı ve klasikler arasına giren Ghost'u da unutmamak lazım. Swayze bugünlerde pankreas kanseri illetiyle mücadele ediyor. 56 yaşındaki Swayze tam 48 kilo kaybetmiş hastalığa yakalandıktan sonra. Bundan yaklaşık 4 ay önce ben de büyük dayımı kaybettim pankreas kanserinden. Kanserin insan vücudunu en çabuk eriten, tüketen türlerinden biri. Allah düşmanımın başına vermesin. Yakalananlara da Allah şifa versin, biran evvel iyileşsinler inşallah.
Bu fotoğraflara bakınca şu sözün doğruluğunu bir kez daha anlıyorum;
"İnsan ne oldum değil ne olacağım demeli!"
Böyle bir post girmek istemezdim ama hayatta sevinç, mutluluk, güzellik olduğu gibi acı, ızdırap ve üzüntü de var ne yazıkki. Yukarıdaki fotoğrafta bir zamanların en yakışıklı aktörlerinden, benim de en sevdiğim isimlerden biri var. Bilmiyorum tanıyabildiniz mi? Benim, yıllar yıllar önce artık var olmayan Beşiktaş çarşıdaki Yumurcak sinemasında beyaz perdede izlediğim Dirty Dancing'ın yıldızı Patrick Swayze. Sonrasında Demi Moore'la oynadığı ve klasikler arasına giren Ghost'u da unutmamak lazım. Swayze bugünlerde pankreas kanseri illetiyle mücadele ediyor. 56 yaşındaki Swayze tam 48 kilo kaybetmiş hastalığa yakalandıktan sonra. Bundan yaklaşık 4 ay önce ben de büyük dayımı kaybettim pankreas kanserinden. Kanserin insan vücudunu en çabuk eriten, tüketen türlerinden biri. Allah düşmanımın başına vermesin. Yakalananlara da Allah şifa versin, biran evvel iyileşsinler inşallah.
Bu fotoğraflara bakınca şu sözün doğruluğunu bir kez daha anlıyorum; "İnsan ne oldum değil ne olacağım demeli!"
6 yorum:
Çok moral bozucu gerçekten :(
inanmıyorum ya... çok üzüldüm...
doktorlar çok az ömrü kaldığını söylemişlerdi yanlış hatırlamıyorsam, gene de Allah'tan ümit kesilmez tabi acil şifalar diliyorum kendisine..
ben tıp biliminin soğuk yüzünü yakından görmüş biri olarak söylüyorum ki tıp asklepios tan, hippokrat'tan, lokman hekim'den bu yana temel olarak büyük bir gelişme göstermemiş aslında... bahsettiğim teknolojik gelişmeler falan değil, tıp çaresiz dedikleri durum işte...
2010 yılında yine de daha fazlasını bekliyor insan, dualara sığınamıyorsa...
bir doktor olarak üzüntüyle söyleyebilrim ki pankreas kanseri çaresiz kaldığımız hastalıklardan sadece biri.. özellikle kuyruk kısmındaki kanserlere geç tanı konuluyor ve iş işten geçmiş olunabiliyor..
buradan bütün blog camiasına tavsiyelerim..
1- her sene rutin biyokimyanıza baktırın.. glikoz, lipid paneli,karaciğer enzimleri, bilirubinler ve pankreas enzimleri.. bunlarda ki anornallikler çoğu hastalık için bize önceden haber verir..
2- 35 yaşındfan sonra bayanlar mutlaka mamografi (meme grafisi) ve pap smear (rahimden sürüntü almak) yaptırmalı.. eşlerimizi ihmal etmeyelim..
@sekobarbital
verdiğin bilgiler için kendi adıma çok teşekkür ederim.
Yorum Gönder