1 Nisan 2009 Çarşamba

TÜRKİYE 1 - 2 İSPANYA

İspanya çok sağlam başladı ve üstünlüğü ilk dakikalarda kurdu. Saate baktığımda 20. dakikayı gösteriyordu ve daha 3 pas yapamamıştık. Bunda Del Bosque'nin Villa'nın yerine orta sahaya eklediği 1 oyuncuyla kalabalık olmalarının payı vardı. Çok iyi bastılar orta alanda. Bizim bu yeni oyun yapısından kaynaklanıyor galiba, Aurelio ve Emre Belözoğlu toplu oyunda çok fazla gözükmüyorlar, bu yüzden de pek bir varlık gösteremiyorlar gibi duruyor ama işleri alan savunması yaparak oyunu daraltmaktı. Öndeki 4'lünün işi ise toplu bir halde savunmaya yardım etmek ve toplu bir şekilde hücuma çıkmak. 26. dakikada Arda belini süper döndürüp topu kesince biraz ofsayt kokan Tuncay'ın minicik hamlesi Casillas'ın boşluğu tutmaya çalışmasını, Semih'in de golü yapmasını sağladı. Golden sonra sinirlendi İspanyollar, başta Casillas ki Emre Aşık'a sağlam geçirdi ceza sahasında, Senna ve Ramos sert oynamaya başladılar. Neticede neredeyse üç pas yapmadan 2 hücumla önde kapattık ilk yarıyı. İkinci yarıda yine bir duran top pahalıya mal oldu. Volkan Volkanvari, İbrahim Üzülmez İbrahim Üzülmezvari topa atlayınca Riley kireçli noktayı gösterdi. Xabi Alonso bana göre çok kötü bir penaltı kullandı ki Volkan'ın ezbere yatması sonrası İspanyollar eşitledi skoru. Golden sonra daha bir kendimiz gibi oynamaya başladık ama ilerleyen dakikalarda Fatih hoca acayip şaşırttı beni. Nihat, Semih ve Arda üç önemli gol ayağımızı oyundan çıkardı, resmen beraberliği kabullendi, davetiye çıkardı yenilgiye. Guiza'nın asisti, Riera'nın golü, Bosna Hersek'in Belçika karşısında 2-1 kazanması da en kötü senaryoyu yaşattı bize. İspanyollar yenilmezlik serisini 31 maça çıkarttı ve bizden aldığı 6 puanla 2010'nun yolunu yaptı, bizse Dünya büyükse biz de büyüğüz diyip başımızı öne eğdik.

Bir Ali Sami Yen cehennemi de göremedim ayrıca bugün. Federasyon sponsorlarına biletleri dağıtınca x,y,z şirketlerinin 40 yılda bir maça giden tayfası bağırmadı. Semih'in golünden sonra hareketlendi tribünler biraz o kadar. Zaten milli takım taraftarı denen şey yok denecek kadar azdı, şimdi hiç kalmamış. Çarşı, UltrAslan ve Genç Fenerbahçeliler ya da her kimse gitsin bu maçlara. Doğru düzgün besteler hazırlayıp, tezahürat yaptırsınlar. Bu arada ne Ercan Taner ne de Ercan Taner çakması iki maçta da uğurlu geldi!

8 yorum:

Bellamy. dedi ki...

hafiften bi ofsayt var gibiydi. yan hakemler gayet iyi.

memduh95 dedi ki...

türkiye klasiği işte. isveç'i, isviçre'yi, letonya'yı unutmadık mesajı verdiler sağolsunlar. ofsayttan gol atıp üzerine yatamazsın böyle rakibe karşı. nihat, üzülmez, tuncay hepsi bi türlü.

spiker de selçuk manav mıydı, çok kötü ve kompleks yumağı anlatımı vardı. euro 2008'de ekol olmuştu zaten ekranlarda.

sinirlenmemek elde değil. yenersin madem bundan sonra herkesi içerli dışarlı, gidersin wc 2010'a. görelim.

Engin dedi ki...

Maç sonrası notlar:
* Arda Dünya Kupasında oynamalı.
Bosna Hersek'e evlatlık verelim.
* Doğmamış çocuğa don biçen, kendi kendine biz aslanız biz kaplanız diyen otopropaganda reklamlarınıçeken futbolcuların en azından çekimler sonrası mentorlar eşliğinde rehabiliteden geçirilip etinin budunun aslında ne kadar olduğu hatırlatılmalıdır.
* Maçı Comedy Central yayınlasa ancak bu kadar gülerdim. ATV dizi yayınlasın maç değil.

Kayaoğlu 29 dedi ki...

Fatih Terim'in beraberligi kabullendigi fikrine katilmiyorum. Oyuna giren oyuncular Batuhan, Sabri ve Nuri. Bu adamlarla mi beraberlige oynayacaksiniz? Kalenizde Volkan oynar, santrafor diye oynattigimiz Nihat iki macta 3-4 tane net pozisyonu harcar, Tuncay her zamanki gibi kendi kendiyle bogusur, Emre hücuma yönelik hic bir olumlu sey yapmazsa Ispanya'ya yenilirsiniz.

CB dedi ki...

Haddime olmadan söylüyorum Ali Abi ama, "Ercan Taner çakması" sözü -her ne kadar tamamen katılsam da- saygısızlık gibi olmuş sanki..

varol döken dedi ki...

sahanın dışı nasılsa içi de öyleydi, tıpkı içimiz nasılsa dışımıza yansıdığı gibi...

kimse kimseyi kandırmasın, fatih terim de bizi kandırmasın tamam ama biz de kendimizi kandırmayalım...

istanbul gerçekten çok güzel bir şehirdir ali (çok içime dokunduğu ve senin de anlayacağını düşündüğüm ve yaşlarımız eşit olduğu için isminle sesleniyorum bu yoruma özel) ama hiçbir barcelonalı postuna alıp istanbul'un bilmemneresi diye koymaz çünkü dış güzelliğin içi boşsa bir diğeri yoktur... istanbul'un sokakları deniz kokar ama özgürlük kokmaz, manzarası muhteşemdir ama kafanı o iğrenç çirkin gri binalardan uzatabilirsen vs. vs. vs.

dün statta bir ara sadece ve yanımdaki hollandalı (evet hollandalı) arkadaşımı buldum bir an bağırırken, o an anladım bu işlerin ne kadar tırıvırı olduğunu, sadece fatih terim e ego ve para, levent kızıl a mevki, mahmut özgener e koltuk, basına iş, sponsorlara da daha çok müşteri getirmenin adına futbol diyip duruyoruz... istanbul a muhteşem, türklere yenilmez, ali sami yen e cehennem dediğimiz gibi!

eurostadiums dedi ki...

MİLLİ TAKIM TARAFTARI KONUSUNDA!
Bence milli takımın değerini artık İstanbul bilmiyor.Ben fatih hocanın yerinde olsam her ne kadar istanbul stadlarının yerini tutmasada maçlarımı anadoludaki statlarda oynatırım.Mesela dünkü maç bursada oynansa çok farklı olurdu.İyi bağıran birkaç grup var.Bunlar bjk,bursa ve kocaeli taraftarları.ben yıllardır diğerlerinin bu üçü kadar etkili olduğunu hiç görmedim.milli maçları kocaeli ve bursada oynayalım en azından şimdilik.ALİ abinin dediği gibi dün samiyen hiçte CEHENNEM değildi.Ne yazıkki!!!

flyingdupe dedi ki...

Tuncay bi gün birisinin içinden gerçekten geçecek, inanıyorum. azimle çalışıyor.