19 Ocak 2009 Pazartesi

CÜNEYT AĞABEY'İN 1. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ VE ANILAR - 3


Türk Olimpizminin anıtı, araştırmacı-yazar, duayen Cüneyt Koryürek ağabeyimizin bugün 1. ölüm yıldönümü. Az önce O'nu Harbiye'deki ofisinin bulunduğu binanın önünde sevgiyle andık. Allah bir kez daha rahmet eylesin! 1 yıl önce geçirdiği trafik kazasının ardından arkadaşım Engin Güleç'le hemen hastaneye koşmuştuk. Son nefesini vermeden 5 dakika önce gözümüzün önünden geçirerek O'nu başka bir odaya almışlardı. Televizyondaki son programı da ölümünden 1 hafta önce O'nunla ve şu an Hürriyet Gazetesi spor müdürü Mehmet Arslan'la Habertürk ekranlarında ben yapmıştım. Olimpiyatlarla ilgili sohbet etmiştik ve ben "Pekin Olimpiyatları" dedikçe O "Beijing Olimpiyatları" demişti. En sonunda dayanamayıp aramızdaki samimiyete inanarak "o zaman portakallı Beijing ördeği mi diycez Cüneyt ağabey" demiştim. Hafif sırıtarak yine öğretmen edasıyla "olmaz o zaman İstanbul'a da Konstantinapolis desinler" demişti, gülüşmüştük. Cüneyt ağebeyle ilgili birçok anım vardı. Bu hüzünlü günde hem kendimin hem de sizlerin yüzünde biraz olsun tebessüm oluşturmak adına bir anımı daha anlatayım.

Yıl 2006, askerden dönmemin ve tekrar NTV'ye başlamamın üzerinden yaklaşık 10 ay geçmişti. Atletizm dünyasının en güzel organizasyonlarından toplam 6 yarıştan oluşan Golden League yarışlarını yayınlıyorduk. Atletizmi hep Kenan Onuk'tan dinlerdik. Nasılki boks Orhan Ayhan'dan dinlenirse, atletizmde de Kenan Onuk'un sesine alışmıştık. O'nun ardından Murat Kosova bayrağı devralmıştı. Ama o dönem NBA maçları dolayısıyla Murat Kosova'nın takvimiyle Golden League takvimi uyuşmuyordu. Günlerden bir gün Sevgili Fuat Akdağ beni yine odasına çağırdı. Mesajı direkt vermeyi çok seven Fuat Akdağ;

- Evlat bu sezon Golden League yarışlarını sen anlatacaksın!
dedi. Ben dondum kaldım.

- ??!!//??!! Eee nasıl yani. Ben ve atletizm. İzlemeyi severim ama pat diye anlatmak nasıl olacak?

- Yaparsın sen! İlk yarışı Murat Kosova ile Cüneyt Koryürek anlatacak sen de yanlarında otur. Sana da söz verecekler, böylece alışırsın
dedi.

- Peki Fuat ağabey
dedim ve 2 gün sonra koşulacak yarış için çalışmaya başladım.

Cuma akşamı geldi çattı ve 2 üstat ile ben mikrofonun karşısına geçtik. Onlar başladılar anlatıyorlar arada bir espriler havada uçuşuyor, ben bazen lafa giriyorum hatta sırıkla atlamada ve yüksek atlamada bayağı bir anlatıyorum, anlattıkça kendime güvenim geliyor. Ama az sonra başıma geleceklerin farkında değilim. Yarışın sonlarına doğru 5.000 metre bayanlar finali var. Yaklaşık 15 dakika sürüyor. Murat Kosova ile Cüneyt Koryürek anlatmaya başladılar. Ben de bazen araya girip yorum yapıyorum, görüş bildiriyorum. Bir ara boğazım kurudu, baktım suyum bitmiş. Ben kalkıp su almaya giderken Etiyopyalı atlet Tirunesh Dibaba yarışı önde götürüyordu. Birkaç dakika sonra suyumu aldım tekrar yerime yerleştim. (Bundan sonrasını mümkünse heceleyerek okuyun) Kafamı kaldırdım televizyona baktım, ben giderken lider olan Dibaba yarışın son metrelerinde başka bir atleti geçiyordu. Murat Kosova heyecansız bir şekilde yarışı anlatırken ben o an gereksiz adam lafa girme gafletinde bulundum.

- Aaa bravo valla Dibaba'ya, geçilmesine rağmen pes etmedi yarışın sonlarında yeniden atak yaptı ve birinciliği aldı
dedim ve o an Dibaba finiş çizgisini geçerken odada çok büyük bir sessizlik oldu. Kafamı çevirdiğimde Murat Kosova ile rahmetli Cüneyt ağabey gözlerini faltaşı gibi açmış bana bakıyorlardı. Murat Kosova sessizliği bozarak beni yıkan, yerin dibine sokan ve o an "kimse n'olur izlemiyor olsun" diye dua ettiğim sözleri ağzından bir bir döküldü.

- Aliciğim Dibaba tur bindiriyor. Liderliği hiç bırakmadı zaten.
dedi ve ben birkez daha yokoldum. Olmamalıyım. O an uzayda yer kaplayan gereksiz bir varlıktım. Muhabirlik, spikerlik derken aynı korkuyu tekrar yaşıyor, benim için atletizm yarışları da başlarken bitti mi acaba diye düşünmekten kendimi alamıyordum.

Yarış bittikten sonra Cüneyt ağabey yanıma geldi. Benim kafa aşağıda.
- Bak oğlum atletizm yarışlarını anlatmak çok zordur. Gözünü biran olsun yarışlardan ayırmaman gerekir. Bir daha emin olmadığın konularda konuşma. Bu dua et ilk yarışında başına geldi.
dedi. O gün bugündür emin olmadığım konularda görüş bildirmemeye özen gösteriyorum. Siz de siz olun fikir sahibi olmadığınız ya da emin olmadığınız durumlarda yorum yapmaktan kaçının. Altın bir kuraldır. Özellikle canlı yayın gibi riskli işlerde! :)

3 yorum:

selaminko dedi ki...

abicim ne diim geçmiş olsun. Çok güldüm :))

İPEK YOLU dedi ki...

hahaha bunu hatırlıyorumm:):):

pclion dedi ki...

Ahaha, şahaneymiş yahu :) Valla Ali abi, ikinciden sonra diğer postlar hafif gelir dedik ama bu da güzeldi.

Cüneyt abiyi de anmış olalım böylece, ruhu şad olsun...