Avrupa altın ayakkabı ödülünün sahibini bulmasında kullanılan puanlama sistemine karşı olanlardan biriyim. Bildiğiniz gibi İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, Hollanda gibi Avrupa'nın büyük liglerinde kurallar gereği puanlama, gol sayısı x 2 olarak hesaplanıyor; diğer liglerde ise gol sayısı x 1.5 veya gol sayısı x 1 şeklinde değişiyor. Mesela Avusturya takımlarından Red Bull Salzburg takımında oynayan 25 yaşındaki Marc Janko bu sezon altın ayakkabı için iddialı isimlerin başında geliyor, 27 maçta 35 gol attı. Janko'nun gol krallığı yarışında en büyük rakiplerinden biri Barcelona'lı Samuel Eto'o. Kamerunlu futbolcu ise 33 haftada 27 gol attı. Avusturya'da da puanlama gol sayısı x 1.5 olarak yapıldığı için Janko'nun puanı şu anda 52.5, Eto'nun ise 54. Bu puanlama liglerdeki mücadele seviyesine göre yapılıyor, yani yetkililer büyük liglerde gol atmanın daha zor olduğunu düşündükleri için gol sayısını 2 ile çarpıyorlar. Böylece Janko, Eto'dan 8 gol fazla attığı halde rakibinin gerisinde kalıyor. Ancak Janko'yu da Messi, Henry, Iniesta ve Xavi gibi isimlerin beslemediğini gözününde bulundurmak lazım ya da Rooney, Giggs, Tevez, Scholes gibi isimlerin Ronaldo'ya verdikleri katkıyı düşünün. Avusturya liginin de mücadelesi kendine özgü ve o ligde top koşturan futbolcular da belli bir seviyede. Yoksa kimse kalkıp da Janko gol atsın diye kalesini açmıyor. Son 13 sezona baktığınızda da gol sayısının 1.5 ile çarpıldığı liglerden sadece 2 futbolcunun altın ayakkabıyı alabildiğini görürsünüz. 2000-2001 sezonunda 35 gol atan Celtic'li Henrik Larsson ve 2001-2002 sezonunda 42 gol atan Sporting Lizbon'lu Mario Jardel. Buradan yetkilileri sağduyulu olmaya davet ediyorum. :)
Bu arada Eto'nun 1996-97 sezonundan bu yana İspanya'da 30 gol barajını aşan ilk futbolcu olmaya da aday olduğunu söyleyelim. 12 yıl önce Ronaldo 34 gol atmıştı Barcelona formasıyla.
28 Nisan 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
daha dün gibi ne çabuk 12 yıl oldu yaa
hakikaten o ödülü büyük liglerde oynamayan bir oyuncunun alması için 40-45 arası gol atması gerekiyor ki o bile yetmiyor bazen, büyük liglerde 30 golü geçen bir adam çıktığı zaman(bkz: cristiano ronaldo)
Abi güzel dedin de Etoo'nun karşısındaki defanslar ile Janko'nun karşısındakiler bir değil.
Yazını okudum ve kafam da karıştı.
Denklemin 2 tarafı nötrlendi.
Tam doğru diyemeyiz Ali ABİ, aşkın'ın dediğinin yanında Eto'o avusturya da aynı hırsla oynasa aynı sayıda golü yine atabilir fakat Janko Barca'da oynasa-oynayabilirse- bu kadar gol atabilir mi.. Kalite fark eder bence, hem Messi-Henry kalitesinde oynayabilenler o büyük liglerde tutunuyor fazla bir haksızlık yok o yüzden...bence..
bende bu sistemin haksiz oldugu kanaatindeyim her futbolcu kendi oynadigi takim ve ulke bazinda degerlendirilmeli, sonucta o ligde oynamak o adamin bir sucu bir kabahati haline gelmemeli..bu sorunun bence en kolay cozumu takiminin o sezon ligde attigi gole oranla en yuksek oranla gol atan oyuncunun kazanmasi.. tabi sezonu 25 gol atan bi takimda 15 gol atan taner gulleri gibi adamlar da cikip kazanablir bu durumda daha efektif sonuclar uretilebilir bi anda kendimle celi$tim =))
yalnız bu katsayıları reddedeceksek hepsini toptan reddetmeliyiz... yani ülke sıralaması, ülke puanı, lig katsayısı, takım katsayısı falan... bakılınca haksızlık gibi gözükse de genel toplamın içinde baktığımızda normal gibi duruyor... bence en büyük sağlaması da o liglerden gelen adamların büyük liglerde asla aynı sayıları bulamaması (machlas, kezman vb.)
Sistem haksız olarak işliyor. Forza Marc Janko
o sisteme kökten değişiklik lazım. o zaman italya veya ingiltere'de gol atmakla, bundesliga veya la liga da gol atmak bir mi diye sormak lazım.
istatistiklere bakalım;
barcelona bu sezon 8 resmi maçta 5 ve üzeri gol atmış, salzburg ise 4 bu da ali okancı'yı haklı gösterir.
hollanda ligininde büyük olarak görüldüğü sistem zaten saçma bir sistemdir
Yorum Gönder